Sağlanan huzur, Diyarbakır turizminde meyvelerini vermeye başladı.
Tarihte onlarca medeniyete ev sahipliği yapan Diyarbakır, bünyesinde barındırdığı tarihi ve kültürel varlıklarla misafirlerini yeniden ağırlamaya hazır.
Geçen yıl yaşanan terör saldırıları nedeniyle turizmin adeta durma noktasına geldiği kente, oluşturulan huzur iklimi ve baharın coşkusuyla yeniden yerli ve yabancı turistler gelmeye başladı.
Güvenlik endişesi yaşamadan gönül rahatlığı içinde Diyarbakır'a gelenler, zengin dokusuyla göz kamaştıran UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan tarihi surlar, İslam'ın 5. Harem-i Şerif'i olarak kabul edilen Ulu Cami, İçkale Müze Kompleksi, peygamber makamları ve sahabe kabirleri, Ongözlü Köprü, Ziya Gökalp, Cahit Sıtkı Tarancı, Sezai Karakoç ve Ahmet Arif müzelerini ziyaret ediyor.
İl merkezinin yanı sıra Kur'an-ı Kerim'de isimleri geçen Zülkifl ve Elyesa dahil 9 peygamberin meftun olduğuna inanılan Eğil ilçesindeki peygamber makamları da yürütülen projelerle turizme kazandırıldı. Nebi Harun Tepesi'ndeki peygamber kabirleri, kral mezarları ve olağanüstü doğasıyla ile Güneydoğu'nun gözde turizm merkezleri arasına giren Eğil, özelikle hafta sonları ziyaretçi akınına uğruyor.
- 53 bin kişi geldi
Geçen yılın ilk 3 ayında 598'i yabancı 23 bin 21 kişinin ziyaret ettiği Diyarbakır'a bu yılın aynı döneminde bin 713'ü yabancı 53 bin 359 kişi geldi. Buna göre, yılın ilk 3 ayında Diyarbakır'a gelen turist sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 130 arttı.
Radison Oteli Genel Müdürü Mustafa Eryılmaz, gelen turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre artış olduğunu işaret ederek "Ancak bu sayı Diyarbakır için yeterli değil. 2012-2013 yıllarında talepleri karşılayamıyorduk. Huzur sağlanırsa bölge yeniden turizmin gözdesi olur." dedi.
- "Hak etmediği imaj kente çok büyük zarar veriyor"
Diyarbakır Tarihi ve Kültürel Değerleri Koruma ve Tanıtma Derneği Başkanı Eyüp Karakaş, terör örgütü PKK mensuplarının geçen yıl tarihi Sur ilçesinde kazdığı çukurlar ve gerçekleştirdiği saldırılar dolayısıyla kentin büyük zarar gördüğünü söyledi.
Olaylardan önce Diyarbakır'ın çoğunluğu yerli olan ziyaretçilerin akınına uğradığını, bu durum dolayısıyla esnafın iyi gelir elde ettiğini dile getiren Karakaş, çukur siyasetinin kentin güzel ortamını bozduğunu aktardı.
İlin son aylarda huzur ve güven ortamına kavuşmasına rağmen halen terör saldırılarıyla anılmasından büyük rahatsızlık duyduklarını anlatan Karakaş, şöyle konuştu:
"Maalesef medya halen huzurun sağlandığı Diyarbakır'ı terör olaylarıyla anıyor. Şırnak, Hakkari veya bölgedeki başka bir kentin kırsalındaki terör saldırılarıyla ilgili Diyarbakır'ın görüntüleri arşiv olarak yayımlanıyor. Kötü imaj dolayısıyla insanlar Diyarbakır'a gelmek istemiyor. Oysa başta tarihi Sur ilçesi olmak üzere kentte her yer çok güvenli. Huzur içerisinde tarihi varlıklar ziyaret edilebiliyor. Bu hak etmediği imaj kente çok büyük zarar veriyor."
Son 3 ayda gelen turist sayısında artışa rağmen bunun Diyarbakır için çok az olduğunu belirten Karakaş, "Fuar ve benzeri etkinlikler dolayısıyla artış çok yüksek oldu. İmaj sıkıntımızı giderirsek eski günlerimize kavuşuruz." dedi.
Karakaş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca Sur ilçesindeki Gazi Caddesi, İçkale ve Ongözlü Köprü çevresinde çok büyük projeler gerçekleştirilmesinden memnuniyet duyduğuna işaret ederek "Gazi Caddesi çok güzel hale geldi. Esnaf çalışmalardan çok memnun." dedi.
- "Artık Diyarbakır'ı gezme zamanı"
Diyarbakır Turizm ve Tanıtma Derneği (DTTD) İkinci Başkanı Edip Paçal ise geçen yıl terör olayları nedeniyle rezervasyonların iptal edildiğini ve büyük sıkıntılar yaşandığını anımsattı.
Güvenliğin sağlandığı Diyarbakır'da son 2 ayda turizmde hareketlilik yaşanmaya başlandığına dikkati çeken Paçal, "Geçen hafta tur operatörlerinin ilimize ziyareti de bizi mutlu etti. Biz çok rahatız. Kültür ve tarihi varlıklar ile diğer zenginliklerimiz olduğu sürece turist gelir." diye konuştu.
Dünyada herkesin Diyarbakır'ı tanıdığını bildiren Paçal, "Ama negatif bir algı var. İnşallah bunu da el birliğiyle zaman içerisinde kıracağız. Zaten önce önyargı ile geliyor, sonra kentin çok keyifli ve huzurlu olduğunu görüyorlar." şeklinde konuştu.
Diyarbakırlı olarak çok şanslı olduklarını, hem inanç hem de kültür turizmi olarak kentin birçok güzelliği barındırdığını vurgulayan Paçal, kentin Mezopotamya'nın kalbi olduğunu aktardı.
Bu kadar birikim ve güzelliğin hiçbir yerde bulunmadığını ifade eden Paçal, şöyle konuştu:
"Anadolu'da İstanbul'dan sonra en çok kültür varlığına sahip şehir Diyarbakır. Biz farkına varmasak bile dünya bu işin farkına varıyor. Surlar ve Hevsel Bahçeleri UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde yer alıyor. Dünya bu güzellikleri fark etti. Çok keyifli ve huzurlu bir ortamımız var. Şimdi huzurumuz sağlanmış durumda, turistleri bekliyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere Sur'da güzel şeyler yapılıyor. Bu çalışmalar bizleri mutlu ediyor. Umarız çok kısa sürede Diyarbakır dünya kenti olarak hak ettiği yere gelecektir."
Tarihi Sur ilçesindeki çalışmalarla turistlerin artık huzurlu bir şekilde gezebildiğini belirten Paçal, "Herkesin eline sağlık. Bir tur operatörü Diyarbakır'a gelirken kızı ve eşi ile helalleştiğini söyledi. Burayı gördükten sonra eşini arayarak en kısa sürede onları da Diyarbakır'a getireceğini belirtmiş. Gelip yaşayınca ön yargılar kırılabiliyor. Artık Diyarbakır'ı gezme zamanı." dedi.
Diyarbakır'ı ziyarete gelen Cuma Şahin, geçen yıl geldiği tarihi Sur ilçesi ile bu yıl gördüğü ilçe arasında büyük fark olduğunu vurguladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, İçkale ve Dicle Vadisi'nde yaptığı çalışmaları takdir ettiklerini anlatan Şahin, "Gerçekten de çalışmaları çok başarılı buluyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gösterdikleri özel ilgi için teşekkür ediyoruz. Buranın korunmasında vatandaşa da büyük görev düşüyor." dedi.
Terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonlar ile sağlanan huzur ortamı sayesinde kentin yeniden huzurlu günlere kavuştuğunu dile getiren Şahin, "Buranın halkı da gerçekten çok misafirperver. Herkese Diyarbakır'ı gelip görmelerini tavsiye ediyorum. Tek başıma kenti geziyorum, hiç bir sıkıntı yok." diye konuştu.
Gaziantep'ten gelen Mesut Cura ise ailesiyle gezdiği Diyarbakır'ın mükemmel bir şehir olduğunu belirtti.
5 yıl önce de Diyarbakır'a geldiğini ifade eden Cura, şunları söyledi:
"Hiçbir çekincemiz olmadan geldik, sıkıntı yaşamadan da rahatça geziyoruz. Diğer illerden bir farkı yok. Adana, Kilis ve Osmaniye ve diğer şehirlerin hepsini geziyorum Diyarbakır'ın onlardan hiç bir farkı yok. Herhangi bir olumsuzluk ve huzursuzluk yok. Tekrar geleceğiz. "
Kahramanmaraş'tan gelen Lütfü Erdemir de Eğil'den çok etkilendiğini dile getirerek "Burada daha önce hiç görmediğim insanlarla tanıştım, duygularımı paylaştım. Çok samimi olduk." dedi.
Necmettin Akşit de Eğil'i çok beğendiğini kaydetti.
Kaynak: Diyarbakır Söz