2011-2012 öğretim yılı sayısı itibarıyla 1 milyon 524 bin 380 öğrenci bu harçların kaldırılmasından doğrudan istifade edecektir. Aynı şekilde açık öğretimden katkı paylarının alınmasına da son verilmiştir. “ dedi.
Hükümet, öğrenci harçlarıyla ilgili devrim niteliğinde bir karar aldı.
Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü Bülent Arınç, öğrenci harçlarının kaldırıldığını açıkladı.
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında ''müjde'' olarak açıklamak istediğini belirten Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üniversite öğrencileri için harçların kaldırılacağı müjdesinin, bir kararnameyle gerçekleştirildiğini belirtti.
Arınç, ''Sayın başbakanımızın, bakanlarımızın imzaladığı kararnameyle bundan böyle birinci öğretimden katkı payı alınması, yani harçlar tamamen kaldırılmıştır. 2011-2012 öğretim yılı sayısı itibarıyla 1 milyon 524 bin 380 öğrenci bu harçların kaldırılmasından doğrudan istifade edecektir. Aynı şekilde açık öğretimden katkı paylarının alınmasına da son verilmiştir. Yine 2011-2012 eğitim-öğretim yılında 1 milyon 951 bin 494 öğrenci de bundan istifade etmiş olacaktır.'' dedi.
Arınç, birinci öğretimden ve açık öğretimden harçların kaldırılmasının gerçekleştiğini ifade ederek, bugünkü Resmi Gazete'de kararnamenin yayımlanacağını bildirdi.
‘TÜM İŞARETLER PKK’YI GÖSTERYOR’
Arınç, Gaziantep'teki patlama ile ilgili, ''PKK, şu ana kadar üstlenmemiş olsa bile, elde edilen bilgiler ve bulgular bu eylemin özellikle resmileri, fotoğrafları da neşredilen bir kısmı tutuklanmış bir kısmı halen aranıyor olan faillerini de dikkate aldığımızda, tamamen örgütün işi olduğu herhalde ayan beyan ortaya çıkmış durumdadır'' dedi.
Arınç, istihbarat şaşırtmacalarına rağmen başka kanalları da kullanarak bu olayların önlenmeye çalışıldığına işaret etti.
Bülent Arınç, ''Gaziantep'teki olay çok acı bir olaydır. PKK, şu ana kadar üstlenmemiş olsa bile, elde edilen bilgiler ve bulgular bu eylemin özellikle resmileri fotoğrafları da neşredilen bir kısmı tutuklanmış bir kısmı halen aranıyor olan faillerini de dikkate aldığımızda, tamamen örgütün işi olduğu herhalde ayan beyan ortaya çıkmış durumdadır'' ifadesini kullandı.
Soruşturmanın devam ettiğini anımsatan Arınç, faillerin yakalanarak yargıya teslim edileceğini düşündüklerini söyledi.
‘MUHATAP ÇİÇEK’E SORULMALI’
Bülent Arınç, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in bugün medyada yer alan ''11 maddelik uzlaşma metnine'' ilişkin bir soru üzerine, metni Türkiye'de yaşayan herkesin ''Evet ne kadar doğru'' diyebileceği bir metin olduğunu ancak muhatabının kim olduğunun da Çiçek'e sorulması gerektiğini kaydetti.
Arınç, şöyle kaydetti:''Biz de şöyle düşündük; 'Bu bildirinin muhatabı kimlerdir? Kimler böyle bir mutabakata katılacaktır? Sayın Başkanın bu çağrısı kime karşı yapılmıştır? Ben doğrusu burada muhatap bulamadım. Şahsen okuduğumda veya bu konu üzerinde çalıştığımda, Sayın Başkan belki maksadını açıklayacaktır; bugün, yarın, önümüzdeki günlerde. Yani bunu TBMM içindeki partilerin imzalaması gereken bir bildiri olarak mı düşündü yoksa sadece kamuoyuna ilan edilen bir düşünce açıklaması olarak mı gördü bilemiyorum.O bildirinin muhatabı hükümet değildir, TBMM içi midir onu Sayın Başkan'ın açıklaması lazım. Grup Başkanvekilleri midir, sivil toplum kuruluşları mıdır yoksa 'Halkımızın hissiyatı bu yöndedir, ben de halkın temsilcileri olan TBMM'nin başkanıyım, halkın arzu ettiği bu 11 maddelik muhtırayı açıklamak istiyorum ve buna sahip çıkanlar da sahip çıktıklarını ifade etsinler' mi demek istemiştir. Sayın Başkanımızın gayesini amacını biz kendisini bulduğumuz zaman sorarız.''
‘KIDEM TAZMİNATI GÜNDEMDE YOK’
Bülent Arınç, bir soru üzerine, sosyal güvenlik reformu kapsamında kıdem tazminatı tasarısı konusunun bugünkü Bakanlar Kurulu gündeminde olmadığını bildirdi.
Arınç, ''Tarafların bir araya gelerek mutabık kaldıkları bir konuyu biz belki tasarı haline getirebiliriz ama bu konu bir taslak olarak veya en azından olabilirliği konusunda tartışmaya açılan bir konuydu. Sonradan taraflar bu konuda uzlaşamadıklarını, bundan endişe duyduklarını ifade ettiler.
Aslında çalışanlar lehine kıdem tazminatını garanti haline getirebilecek, sadece bir yılın dolmasından sonra kıdem tazminatı değil çalışan sürelerle de uyumlu bir noktaya getirebilecek bir taslak üzerinde konuşulmuştu. Ancak bu şu an için gündemden kalkmıştır. Bunu tasarı haline getirmek, TBMM'ye sevk etmek söz konusu değildir. Bunu herkes rahatlıkla söyleyip konuşabilir.''
‘SON OLAYI BAHANE ETMEYELİM’
Bülent Arınç, ''Teröre destek veren milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına siz nasıl bakıyorsunuz?'' sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Dokunulmazlıklar kaldırılacaksa son olayları bahane etmeye veya son kucaklaşmaları vesile yapmaya gerek yok. Bu Sayın milletvekillerimiz hakkında 500'e yakın dokunulmazlık dosyası var. Geçenlerde Anayasa Komisyonu Başkanı da bir benzetme yaparak, 'Bunlar suç makinası gibi' demişti. Her biri hakkında 50-60 dosya var. Onlar, bunu bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Yaptıklarının da suç olmadığını her zaman ifade ediyorlar. Dolayısıyla Anayasa Komisyonu karma komisyon olarak çalışır, Meclis de dokunulmazlıklar konusunda bir karar verirse Sayın Bahçeli'nin böyle bir teklif yapmasına gerek kalmaz. Bu, Meclis'in görevleri içinde bir konudur.''
‘YENİ ANAYASADA TARİF EDİLMELİ’
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dokunulmazlıkların kaldırılmasına ilişkin teklifinin önemli olduğunu vurgulayan Arınç, bunu ciddi bulduklarını ifade etti. Arınç, ''Şahsen ona Sayın Genel Başkanımız bir cevap da verecektir veya bu cevabı biz açıklayacağız. Ama bugünün konusu değil çünkü sanıyorum dün veya bugün gelmiş mektup. Bunun üzerinde bazı arkadaşlara görev verdi çalışmak üzere. Daha sonra belki MKYK toplantısında bu konu gündeme gelebilir. Aslında benim düşüncem şudur; madem ki yeni Anayasa çalışmaları var, yeni Anayasa'nın yıl sonuna kadar tamamlanabileceği bir ümit olarak söyleniyor. Yeni bir Anayasa değişikliği yapmak yerine, bunu yeni Anayasa'nın içinde düzenlemek herhalde daha bütüncül bir davranış olarak bana geliyor. Ama Sayın Genel Başkanımız ilgili kurullarımızla bu konuyu istişare ettiğinde böyle bir talebe ret veya kabul noktasında bir karar verirse, onu da sizlerle paylaşırız. Ama şu anda 4 veya 5 aylık bir çalışma dönemi kalmışsa iş dokunulmazlıklar maddesine geldiği zaman dört partinin bu konuda ne teklif edeceğini hepimizin görmesi lazım. Böyle parça veya bir bölüm olarak değil, yeni Anayasamız'ın içinde dokunulmazlığı yeniden tarif etmenin ben şahsen gerekli olduğunu düşünüyorum. Bunu Bülent Arınç olarak ifade ediyorum ama muhatap Sayın Genel Başkanımız olduğuna göre o, bu konudaki kararını sanıyorum önümüzdeki günlerde ifade edecektir.''
Kaynak: Diyarbakır Söz