Hukukçular: Şartlar çok kötü

Hukukçular, Şanlıurfa E Tipi Kapalı Cezaevi'nde 13 kişinin ölümü ile sonuçlanan yangını cezaevinin yetersiz koşullarına bağladı.

Hukukçular: Şartlar çok kötü

Cezaevindeki koşulların yıllar içerisinde değişmediğini aksine kötüleştiği savunan Şanlıurfa Baro Başkanı İrfan Güven, "Bilindiği üzere Şanlıurfa E Tipi Cezaevi'nde resmi açıklamalara göre tutuklular arasında çıkan kavga, bazı duyumlara göre ise ağır koşullara isyan için yatakların ateşe verilmesi sonucu çıkan yangında çoğu 20-25 yaşlarında 13 kişi yaşamını yitirmiş 5 kişi ise yaralı olarak kurtulabilmiştir. Bu cezaevinde Şanlıurfa sıcağında hayvan bile yaşamaz." dedi. Güven, Şanlıurfa Cezaevi'yle ilgili acilen yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı: "Mahkûmların sayısı azaltılmalı. Koğuş sistemi odalara çevrilmeli. Havalandırma ve tuvalet sayıları artırılmalı. Hekim sayısı ve görüş süreleri artırılmalı."

İNSAN PSİKOLOJİSİ

                             

"Yurdun en sıcak ili olan Şanlıurfa'da klima ve havalandırma sistemi lüks değil, ihtiyaçtır." diyen Şanlıurfa Hukukçular Derneği Temsilcisi Cüneyt Altıparmak, "Yazın sıcaklığın gölgede 50 dereceyi bulduğu ve hatta geçtiği şartlar altında dışarıda yaşamını sürdüren kimselerin bile düşünsel meleklerinin zarar görüp, sıcakların etkisi ile hatalı işler yapabildiğinin toplumca malum olduğu açıktır. Bu şartların cezaevindeki kapalı ve havasız ortamda olan bir kimse için çarpan etkisi yapacağı açıktır. Bu cihetten, olaya 'mahkumların arasındaki bir uyuşmazlı ve sonucu diye' bakmak, bu tip olayların devamına gebe bir zihin kaymasıdır. Bu ortamda, içeriye vantilatörün bile Bakan emri ile girdiği, klima girişinin 'bir çok ceza evinde serbest olmasına rağmen' yasak olduğunu düşündüğümüzde, bu sonuca aslında şartların sebep olduğunu söylemek işten bile değildir." diye konuştu.

ZOR KOŞULLARDA

Havalandırma ve ortak alanları koğuşa çevrilmiş, normal kapasitesinin yaklaşık 4 misli mahkumu olan, normalde 10 kişinin kalabileceği yerde 30-40 kişinin barındırılmaya zorlandığını vurgulayan Altıparmak, şu ifadelere yer verdi: "Mahkumların yerde yatmak için bile sıra beklediği, sağlık koşulları bakımından yetersiz, infaza tabi kimseler arasında güvenlik koşullarının yetersiz olduğu, infaz memurlarının yetersiz sayıda olduğu defalarca baro ve çeşitli STK'larca dile getirilen bir yere cezaevi, yapılan işe de infaz demek bizce ayıptır. Bunun adı, insanları rehabilite etmek değil, ikinci kez yargısız biçimde cezalandırmak ve kendi kaderlerine terk etmektir. Hukuk vicdanı ve ahlakı açısında çok kötü bir örnek olarak zihnimizde kalacaktır."

HADER Başkanı Avukat Reşit Yaşar, cezaevinin hızla nüfusu artan Şanlıurfa'daki adli olaylara cevap vermekte zorlandığının altını çizdi.

İNSANCA YAŞAM ALANI

Cezaevinde insanca yaşamanın mümkün olmadığını belirten Yaşar, "Şanlıurfa adliyesi 7 yıl önce faaliyete geçmesine rağmen şuan hızla nüfusu artan Şanlıurfa'daki adli olaylara cevap vermekte zorlanmaktadır. Cezaevi ise ihtiyacı hiç karşılayamamaktadır. Bu nedenle insanca yaşama vasfını yeterli personel kullanımı olan cezaevine Şanlıurfa'nın acil ihtiyacı vardır. Devletimizin acil görevlendireceği müfettişlerle de olayda kasıt veya ihmali olanlar varsa bir an önce bulup ortaya çıkarmalarını da ısrarla istiyoruz. Bu tarz olayların bir daha yaşanmamasını diliyor. Ayrıca yaşanabilecek provokasyonlara da karşı başta mahkûm yakınları olmak üzere bütün halkımızın sağ duyulu olmaya davet ediyoruz." açıklamasını yaptı.

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler