HDP Diyarbakır il binasında basın toplantısı yapan Baydemir, halkı bugün Diyarbakır'da düzenleyecekleri mitinge davet etti.
"MUTLAK SURETLE FAŞİZMİ DURDURACAĞIZ"
Baydemir, yaklaşık 2 yıldan bu yana artan oranda ülkede zorbalığın hakim hale dönüştürülmeye çalışıldığını öne sürdü. HDP Sözcüsü Baydemir, 6.5 milyon oy alan parti eş genel başkanlarının 317 günden bu yana milletvekilleri ve belediye başkanları ile birlikte cezaevlerinde tutulduğunu ifade etti. HDP eski eş genel başkanı Figen Yüksekdağ'ın tutuklanmasının 240'ıncı gününde ilk duruşmasının görüldüğünü ve 18 Eylül tarihine ertelendiğini belirten Baydemir, 6.5 milyon insanın oyunu alan bir sayisi hareketin ve liderlerinin tasfiye edilmeye çalışıldığını savundu. Eş genel başkanları, milletekilleri ve çok sayıda belediye başkanı ve siyasetçinin tutuklu bulunduğuna dikkat çeken Osman Baydemir, Figen Yüksekdağ'ın küçük bir salonda yargılanacağını ifade ederken, "Aleniyet ilkesine aykırı gerçekleşirse genel başkanımız duruşmaya katılmayacağını ifade etti. Duruşmanın aleniyeti çiğnenmemelidir. Bizler her koşulda duruşma salonunda olacağız, mahkemenin önünde olacağız. Adalet teceli edinceye kadar sinmeyeceğiz, mutlak suretle faşizmi durduracağız" diye konuştu.
"KARAKOLDA DURDURULMUŞ KİMLİKLERİ KONTROL EDİLMİŞ"
Baydemir, geçen 31 Ağustos'taHakkari kent merkezine 20 kilometre uzaklıktaki piknik alanı olarak kullanılan Kanireş Çeşmesi'nde silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile sivil olduklarını öne sürdüğü Mehmet Temel'in ölümü, İbrahim Sak, İsmail Aydın ile Musa Tarhan'ın da yaralandığı olaya değişirken bu kişilerin o günde karakolda kimliklerinin kontrol edildikten sonra gitmelerine izin verildiğini öne sürdü. Baydemir, şu iddialarda bulundu:
"Hayatını kaybeden Mehmet Temel, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okullarda binaların tesisat işlerini yapan evli ve 3 çocuk babası olan bir yurttaşımızdır. İsmail aydın 43 yaşında evli 5 çocuk babası ve duvar ustasıdır. Musa Tarhan 54 yaşında, evli ve 8 çocuk babasıdır. Ve ibrahim Sak, 54 yaşında, evli ve 6 çocuk babası, defterdarlıktan emekli olan bir memurdur. AKP Genel Başkanı Erdoğan, 'Nerede bu siviller?' diyor. İşte siviller burda. Bir tanesi mezarda, 2 tanesi cezaevinde, bir tanesi hastanede. Tek başına bir hayat hakkına saldırıdan söz etmiyorum, aynı zamanda yargısız infaz söz konusu. Bir insan yargılanmadan, bütün delilleri ortaya konulmadan, belgeleriyle, bulguları, ispatıyla ortaya konulmadan, nasıl terörist, işbirlikçi ilan edersiniz? Bütün iddiaları ortaya koydukları argumanlarla çelişmekte. İddiaları kendileri çürütmekte. Söz konusu şahısların takip altında olduğu, kayıtlı oldukları iddia ediliyor. Önceki Adalet Bakanı, Bekir Bozdağ tarafından. Bu insanlar saldırıya maruz kalmadan 1.5 saat önce Hakkari'den köye doğru giderken, Debir karakolunda kontrol noktasında tutuldular, kimlikleri alındı ve GBT'lerine bakıldı ve 'gidin' denildi bu insanlara. Eğer bunlar suçluydu iseler, neden bu insanları tutmadınız? Çok açık ve net Kanireş, Hakkari'nin adeta Telak Köyü'nün mesire, piknik alanıdır. Bu insanların tek suçu o gün, o saate orda bulunmak."
HDP Sözcüsü söz konusu 4 kişinin kredi ve ATM kartı kullandığını ve isimlerine kayıtlı elektrik faturası ödediklerini anlatırken, Mehmet Temel adına kesilen trafik cezası makbuzunu göstererek, "Sizin terörist dediğiniz 23 Temmuz 2016'da Depin kontrol noktasında kendisine kesilen bir trafik cezasını gösteriyoruz. Hayatını yitiren sivil insanın kullandığı araca bir trafik cesazı kesilmiş. Ne zamandan beri trafiğe çıkıyorlar, aşırı hızdan, kemer bağlamamadan ceza mı kesiyorsunuz örgüt üyelerine? Sivil bir yurttaş hayatın akışı içerisinde aynı şekilde bu da hayatını yitiren sivil insanın bankamatik ve kredi kartları. Ne zamandan beri örgüt mensupları kredi ve bankamatik kartı kullanıyor? Bir yalan, bir iftira başka yalanları da beraberinde getiriyor. Bir kez daha hakikat öldürülmeye yok edilmeye çalışılıyor. Yine hayatını yitiren yurttaşımıza ilişkin; üzerine kayıtlı elektrik faturası var, her ay elektrik faturası ödüyor. Genç çiftçilerin desteklenmesi programına başvurmuş, kendi köyünde proje uygulamak üzere. Biz size hayatını yitiren bu sivillerin, saldırıdan etkilenen siviller olduğunu ispat ediyoruz. Siz de delilerinizi ortaya koyun. Hangi hakla, hangi belge ve hakla SİHA saldırı sonucu ölen ve yaralanan, saldırıya uğrayan bu 4 yurttaşımızın hangi delille ortaya koyuyorsunuz? Bunu ıspatlayın" diye konuştu.
HDP'li Osman Baydemir, ölen kişinin sivil olduğunu ilk günden beri savunan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu başta olmak üzere kendi milletvekilleri ve STK başkanlarının hedef gösterildiğini,, bunun yargısız infaz olduğunu söyledi.
Gazetecilerin sorularını Kürtçe ve Türkçe yanıtlayan HDP'li Baydemir, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde yapılması planan referandumun hayırlı olmasını dilerken, Erbil'deki yerel Kürt Parlamentosu'nun 2 yıl aradan sonra açılmasını büyük bir mutlulukla karşıladıklarını söyledi. Osman Baydemir, "Keşke Kürdistan'ın bütün parçalarında, parlamento açılsaydı. Irak hükümetinin Kerkük Valisi'ni alması da aynı şekildedir. Bu karar halkın iraresine karşıdır, demokrasiye karşı bir karardır. Bunu kabul etmemiz doğru değildir. Herkesin Kürdistan Parlamentosu'na ve Kürdistan halkının iradesine saygı duyması gerekir. Referandumda çıkacak karar da neyse ona da saygı duyacağız" ifadelerini kullandı.
Kaynak: Diyarbakır Söz