Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki vatandaşlar, silah bırakma sorumluluğunu yerine getirmesi beklenirken, kırsalda yaşamı hiçe sayan saldırılarını şehirlere taşıyan PKK'ya tepki gösteriyor.
Bölge halkı, kurdukları barikat, kazdıkları çukur, tuzakladıkları patlayıcılarla insanları evlerinden eden, yaşam, seyahat, eğitim ve sağlık gibi haklardan mahrum bırakan PKK'dan rahatsızlık duyuyor. PKK'nın saldırılarıyla evlerinden ettiği, büyük mağduriyet yaşayan vatandaşlar, ülkenin örgüt üyelerinden arındırılmasını, huzurlu günlere dönülmesini istiyor.
"EN BÜYÜK ZARARI HALK GÖRDÜ"
Mardin'in Nusaybin ilçesinde annesi, eşi ve çocuğu ile güvenli bölgeye tahliye edilen Ş.D. (30), AA muhabirine yaptığı açıklamada, terör saldırılarından dolayı yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi.
Mardin Valiliğinin sağladığı imkanlarla Artuklu ilçesinde yaşamlarını sürdürdüklerini ifade eden Ş.D, terör saldırıları nedeniyle büyük sıkıntı yaşadıklarını, güvenlik güçleri sayesinde ilçeden ayrıldıklarını söyledi.
Ş.D, kendilerini ilçeden güvenli şekilde tahliye eden askerlere minnettar olduklarını anlatarak, "1 ay süresince evimizde hapis hayatı yaşadık. Her an ölüm korkusuyla burun burunaydık. Hiç kimse bu olaylardan razı değil. En büyük zararı halk gördü. Olan bize oldu." dedi.
Nusaybinlilerin ilçede yaşanan olaylardan büyük üzüntü duyduğunu aktaran Ş.D, ilçenin teröristlerden temizlenmesi için güvenlik güçlerince gerçekleştirilen operasyona halkın destek verdiğini vurguladı.
Ş.D, "Memleketimizde eski huzur ortamını arıyoruz. Bundan sonra değil top ve bomba, bir maytap sesi bile duymak istemiyoruz. Bu huzursuzluğu çıkaranları da memleketimizde istemiyoruz." ifadelerini kullandı.
Nusaybinli A.K.K. (23) da terör saldırıları nedeniyle Nusaybin'den ayrılmak zorunda kaldıklarını belirtti.
Terör örgütünün saldırılarından önce ilçede huzurlu bir yaşam sürdüklerini anlatan A.K.K, "İşimizde çalışıp, ekmeğimizi kazanıyorduk. Terör olayları nedeniyle çoğu zaman evimizde mahsur kaldık. İlçeyi terk ettik ancak eşyalarımız orada kaldı. Biz artık evimize dönmek, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Silah ve bomba sesi duymak istemiyoruz." diye konuştu.
- "TERÖRİSTLER ADETA İLÇEYİ MAYIN TARLASINA ÇEVİRMİŞTİ"
Üç kızı ile güvenlik güçleri tarafından güvenli bölgeye tahliye edilen M.Ç. ise eski huzurlu günleri özlemle andıklarını söyledi.
M.Ç, barikat ve çukurlara tuzaklanan bombalar nedeniyle evlerinde mahsur kaldıklarını anlatarak, "2 aydan fazla evimizde mahsur kaldık. Teröristler adeta ilçeyi mayın tarlasına çevirmişti. Allah bize bunları yapanlardan hesabını sorsun inşallah." dedi.
Terör örgütüne yönelik TSK ve emniyet unsurlarınca 14 Mart'ta başlatılan operasyonların sürdüğü Şırnak'ta yaşayan vatandaşlardan T.Ş, teröristlerin güvenlik güçlerini yanıltmak amacıyla etek giymesine de tepki gösterdi.
T.Ş, Şırnak'ta operasyon öncesinde teröristlerin saldırıları nedeniyle çocuk ve hastalar başta olmak üzere tüm vatandaşların mağduriyet yaşadığını aktardı.
T.Ş, teröristlerin evleri yaktığını, yıktığını dile getirerek, "Ama bu planları boşa çıktı. Çünkü devlet bize sahip çıktı." şeklinde konuştu.
- "BUNLARIN AMACI YAKMAK, YIKMAK VE YOK ETMEKTİR"
Müşterek operasyonla PKK'lı teröristlerden temizlenen Sur ilçesi sakinlerinden M.S. de terör örgütünden duyduğu rahatsızlığı ifade etti.
Hasırlı Mahallesi'ndeki evlerinde huzurlu bir yaşam sürerken terör saldırıları nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kaldıklarını belirten M.S, şunları söyledi:
"Bunların amacı yakmak, yıkmak ve yok etmektir. Mahallemizde binlerce hendek kazıldı ve bombalı tuzak kuruldu. Kendilerine destek vermeyen aileleri perişan ettiler. Evimizde günlerce mahsur kaldık. Patlama seslerinden geceleri uyuyamadık, psikolojimiz bozuldu. Elektrik ve su yoktu. Asker ve polis vatandaşa yardımcı oldu. Komşumuz teröristlerce tuzaklanan patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu yaralandı. Askerler o komşumuzu ve bizi tahliye etti. Yaralı komşumu hastaneye götürdü. PKK'lı teröristler ise evini terk eden ailelerin altın ve parasını çaldı. Teröristler vatandaşların terk ettiği evlere yerleşti. Duvarları delip evleri tahrip ettiler. Biz böyle olayların yaşanmasını istemiyoruz. Saldırılarını şehirlere taşıyan PKK, halka zarar vermekten vazgeçsin."
Kaymakamlık izni ile evini görmeye gittiğinde evinin içler acısı halde olduğunu aktaran M.S, evdeki bazı değerli eşyaların çalındığını savundu.
M.S, "Çukur ve sözde 'öz yönetimin' karşılığı yıkılan evler, kamyonlara doldurulup götürülen hafriyat oldu. İnsanlar yıkılan evlerine ağlıyor. Benim evimin duvarına kim mazgal açmışsa, evimin hırsızı odur, evimin yanmasına ve talan olmasına sebep olan odur. Hendekleri kazanlar Kürt halkına zarar verdi ama devlet her zaman halka yardım etti." diye konuştu.
Devletten kira yardımı aldıklarını, gidecek yeri olmayanların devlet tarafından otellere yerleştirildiğini belirten M.S, terör mağdurlarına istihdam imkanı sağlandığını anlattı.
M.S, çukurların özellikle fakir ve kimsesizlere zarar verdiğini bildirerek, "Onları destekleyen desteklemeyen hiç kimse hendeklere destek vermedi. Bu hendekleri kazanlar da bunların en çok Kürt halkına zarar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgede herkes barış, kardeşlik ve huzur istiyor." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz