Terörist başı Gülen, avukatı aracılığıyla, 2015'te kendisi ve örgüt hakkında bazı gazetelerde yayımlanan haberlerle ilgili tekzip taleplerinin mahkemeler tarafından reddedilmesiyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek AİHM'e başvurdu.
Ayrıca, bu konuda yaptığı ve kabul edilemez bulunan bireysel başvurularının, Anayasa Mahkemesi tarafından birleştirilerek değerlendirilmesi ve yetersiz gerekçeler içermesi nedenleriyle de adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini savunan Gülen, mahkeme kararlarına karşı kendisine tarafsız ve bağımsız, başarı şansı sunan etkili başvuru yolu sağlanmadığını, başvuruların değerlendirilmesinde kendisine karşı ayrımcılık yapıldığını iddia etti.
Başvuruları birleştirerek incelemeye alan AİHM, başvurunun tekzip taleplerinin mahkemeler tarafından reddedilmesiyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasına yönelik bölümünü özel hayatın korunması hakkı kapsamında değerlendirdi.
Anayasa Mahkemesinin kararlarını da dikkate alan AİHM, Gülen'in söz konusu yazılar hakkında tazminat davası açmadığına ve suç duyurusunda bulunmadığına işaret etti.
"TAZMİNAT VE CEZA HUKUKU YETERLİ TEMİNATI SAĞLIYOR"
Türk tazminat ve ceza hukukunun başvuranın kişilik haklarını korumak için yeterli teminatı sağladığı ancak başvuranın kendisi hakkında ciddi iddialar içeren yazılarla ilgili bu yolları denemediği sonucuna ulaşan AİHM, başvurunun bu bölümünü iç hukuk yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez buldu.
Anayasa Mahkemesinin bireysel başvurularda verdiği kararın temelsiz olmadığına hükmeden AİHM, bireysel başvuruların Anayasa Mahkemesi tarafından birleştirilerek değerlendirilmesi ve yetersiz gerekçeler içermesi nedenleriyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını açıkça dayanaktan yoksun buldu, başvurunun bu konudaki kısmını da reddetti.
Mahkemelerin tarafsız ve bağımsız olmadığı iddiasını da açıkça dayanaktan yoksun bulan AİHM, terörist başı Gülen'in, başvuruya konu süreçlerde kendisine ayrımcılık yapıldığı, etkili başvuru yolu sağlanmadığı şikayetlerini de iç hukuk yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez buldu.
Kaynak: Diyarbakır Söz