Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ), 2012 yılı Polis Akademisi Giriş Sınavı sorularının sınav öncesi elde edilerek aynı yapılanmaya mensup kişilere verildiği iddiasıyla haklarında dava açılan 20'si tutuklu 45 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile sanık yakınları katıldı.
Sanık Muharrem Ç, hukuk fakültesine girmek istediğini ancak girdiği ilk üniversite sınavında yeterli puanı alamayınca FETÖ'ye ait yurtlarda görevli müdüre söyleyerek bir yıl daha sınava hazırlandığını kaydetti.
Kaldığı FETÖ evlerinde "Fatih" isimli bir şahsın kendisiyle ilgilendiğini, Fatih'in kendisini sınavdan önce eve çağırdığını ve sınav sorularının kendisine verildiğini aktaran Muharrem Ç, "Fatih beni eve çağırdı, evde Habip isimli Ankara'dan gelen şahıs vardı. Ankara'dan gelen şahıs bir metin çıkardı ve bana yemin ettirdi. Ardından çantasından bir kitapçık çıkardı, aynı deneme sınavı gibiydi. 'Bu sorulara çalış, sınavda benzerleri çıkabilir.' dedi. Ben soruları çözdüm. Sonra Fatih'e bu soruların ne olduğunu sorduğumda deneme sınavı olduğunu söyledi ama bana sınav soruları olduğunu söylemedi. Zaten ben de böyle bir talepte bulunmamıştım. Sınavda soruların çoğunun aynı olduğunu gördüm, tedirgin oldum ama korktuğum için sınavdan çıkmadım." ifadelerini kullandı.
Üniversite sınavından iyi puan aldığını, istediği bölümü kazanabilecek puanı almasına rağmen Fatih'in telkinleriyle polis akademisine gittiğini bildiren Muharrem Ç, akademi döneminde zaman zaman sohbetlere katıldığını ancak bir süre sonra yapılan uygulamalardan ötürü FETÖ'den soğuduğunu öne sürdü.
Muharrem Ç, 17-25 Aralık sürecinden önce Ankara'da son bir sohbete gittikten sonra FETÖ'den ayrıldığını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'dayken Fatih beni aradı, ayrılmamam gerektiğini söyledi. Ben de Kaynarca'da bir kafeye gel dedim. Kafede bana 'Niye ayrılmak istiyorsun?' dedi. 'Namaza izin vermiyorsunuz.' dedim. O da bana 'Cemaatten ayrılırsan dinden soğursun, ayrılıp ateist olan bir sürü insan var.' dedi. Ben kafeden çıktım ve görüşmek istemediğimi söyledim. Baskılara rağmen bir daha sohbete gitmedim ama baskılar devam etti. Burak Bostan isimli şahıs benim liseden arkadaşım, Ankara'ya geldiğinde benimle görüşmek istediğini söyledi. Buluştuğumuzda cemaatten ayrılarak kötü yaptığımı, sahipsiz kalırsam başıma kötü şeyler gelebileceğini söyledi. Burak Bostan ve Yunus Güney ile Maltepe'de bir kez daha görüştük. Bana tekrar cemaate gelmemi, devletin cemaatin elinde olduğunu söylediler. 'Türk Silahlı Kuvvetlerinin yüzde 77'si bizde, emniyetin çoğu bizden. Bize karşı operasyon yapsalar bile bizi bitiremezler.' şeklinde konuştular."
Örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer almadığını ve FETÖ'nün asıl amacını darbe girişiminde anladığını ifade eden Muharrem Ç, beraat talebinde bulundu.
Muharrem Ç, beyanlarında geçen "Fatih" kod adıyla tanıdığı örgüt üyesinin de sanık Şenol Dalgıç olduğunu söyledi.
"Bildiklerinizi anlatın" çağrısı
İtirafçı olan sanıklardan Seyfullah E. de lise yıllarında o dönem "cemaat" olarak adlandırılan FETÖ ile tanıştığını ancak örgütsel bir faaliyetinin olmadığını öne sürdü.
Darbe girişiminden sonra emniyete giderek bildiklerini anlattığını bildiren sanık Seyfullah E, "Kod adı kullanmadım. Hiçbir vakit devlet aleyhine çalışmadım. 17-25 Aralık'taki bürokratik darbe girişimi öncesi birçok insan gibi ders çalışmak, kendime güzel bir gelecek hazırlamak için gittim." ifadelerini kullandı.
"Levent" kod adıyla tanıdığı sanık Emre Yıldız'ın kendisiyle ilgilenen FETÖ mensubu olduğunu öne süren sanık Seyfullah E, eve gelen başka bir örgüt üyesinin Fetih suresini okutarak kendilerine akademi sınav sorularının verildiğini kaydetti. Seyfullah E, sözlerini şöyle sürdürdü.
"Emre Yıldız, gelin arkadaşlar ders çalışalım dedi. Oğuzhan Keskin'le eve gittik. Evde başka bir şahıs daha vardı. Abdest alarak ibadet edelim, Kur'an okuyalım dediler. Fetih suresini okuduk, ellerimizi Kur'an'a el bastırarak annemizin, babamızın üzerine yemin ettirdiler ama ne için yemin ettiğimizi bilmiyorduk. Eve gelen diğer şahıs siyah bir çantadan soruları çıkardı, 'Çalışın bunlara' dedi. Daha sonra soruları veren şahıs gitti. Sınava girdiğimde soruları çözmeye başladım. Sınavdan çıktıktan sonra Oğuzhan'la konuştuğumuzda soruların bize gösterilen sorular olduğunu anladık. Sınav sorularını kendi çabalarımla çözdüm, soruları elde etmek gibi bir girişimde bulunmadım. Örgütün hiyerarşik yapısı içinde bulunmadım."
Sanık Emre Yıldız'ın suçlamaları inkar ettiğini ancak anlattıklarının yaşanmış olaylar olduğunu ifade eden sanık Seyfullah E, diğer sanıkların da devlete hizmet için bildiklerini anlatması gerektiğini söyleyerek beraat talebinde bulundu.
Savunma yapan diğer sanıklar ise suçlamaları reddederek, tahliye ve beraat talebinde bulundu. Duruşmaya, yarın devam edilecek.
Kaynak: Diyarbakır Söz