İstanbul'daki dairesini satıp memleketi Van'ın Muradiye ilçesine dönen imam Ömer Kurt, evinin parasıyla kendi arsasının üzerine kendi imkanlarıyla inşa ettiği camide, müftülüğün izniyle 8 yıldır hem imam hatiplik hem de Kur'an öğreticiliği yapıyor.
İstanbul'da eğitimini aldıktan sonra doğduğu Muradiye ilçesine dönen Kurt, babasının vasiyeti üzerine Kandahar Mahallesi'nde cami yaptırmak için kolları sıvadı.
Kurt, İstanbul'daki dairesini satıp o parayla babasından kalan arsa üzerine kendi aldığı malzemelerle cami inşaatına başladı. Caminin bütün işlerini bir yıl içerisinde bitirerek ibadete hazır hale getiren Kurt, imkanları el vermeyince minareleri hurdacıdan temin ettiği 2 adet yaklaşık 20 metre uzunluğundaki demir borulardan yaptırdı. Görenlerin bir daha dönüp baktığı minareler, ilgi çekici görünümü ve sacdan yapılan şerefeleri ile dikkati çekiyor.
Kurt, memleketi Van'a hizmet etmek istediği için döndüğünü söyledi.
Mahallede önceden cami olmaması dolayısıyla insanların komşu mahallelerdeki camilere gittiğini anlatan Kurt, şöyle konuştu:
"Camiyi babamdan kalan yol üzerindeki arsama yaptırdım ki buradan geçenler gördüklerinde namazı hatırlasın. Kıbleye dönük yapmak istedim ama bu sefer de cami dar oluyordu. Sonra kıbleyi de göstermek amacıyla minare yapmak istedim. Ama minare yapma imkanım olmadığı için hurdacılar sitesinde demir boru aldım. Demir borulardan yaptığım iki minarenin arası kıbleyi işaret ediyor."
Kurt, caminin inşası için en ufak bir yardım almadığını, bu hizmeti karşılık beklemeden yaptığının altını çizdi.
- "Memleketime faydalı olmak istiyorum"
İnsanların para için İslam'a hizmet etmemeleri gerektiğini vurgulayan Kurt, şöyle devam etti:
"İnsanları ırkçılığa ve bölücüğe götüren anlayıştan ziyade, ehli sünnet itikadı üzerine İslam'a ve insanlara hizmet etmek ve hidayetlerine vesile olmak adına peygamberimizin yolunda, onlara doğru yolu göstermek için yola çıktım. Memleketimin insanına faydalı olmak istiyorum. İnsanın niyeti halis ise gerçekten bu işi Allah için yapıyorsa çıkar edinmemesi lazım. İstanbul'da hem tekstil hem de sporla uğraşarak aylık 10 bin lira gelirim vardı. Gayem para kazanmak olsaydı bırakıp gelmezdim."
- Kungfu eğitmeniydi
İstanbul'da yaşadığı dönemde yaklaşık 200 öğrenciye bir yandan kungfu eğitimi bir yandan da din dersi verdiğini dile getiren Kurt, her şeyi geride bırakarak memleketine geldiğini anlattı.
İnsanların fitne, fesat ve bölücülükle uğraşmaması gerektiğini vurgulayan Kurt, "Din alimi, Allah rızası için ve peygamberimizin sünnetine uygun hareket etmelidir. Daha önce de İstanbul'da bir spor salonunda kungfu eğitmenliği yapıyordum. Her şeyi bırakıp burada İslam'a ve insanlara hizmet ediyorum." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz