Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Elitaş, Genelkurmay Başkanlığı'nın Uludere'deki olaya ilişkin açıklaması ile ilgili soru üzerine, söz konusu bölgede hem predator hem de heronların havadan resim taraması yaptığını belirterek, ''TSK'nın yaptığı açıklama bizim için önemli ve inandırıcıdır. Ondan ötesi ABD ile istihbarat paylaşımı. Anlaşmamız var, bu mealde belki vermiş olabilir ama TSK'nın açıklaması bizim için şu anda muteber bir açıklamadır'' dedi.
Elitaş, CMK'da değişiklik öngören tasarıda, avukatlar olmadan da mahkemelerin karar verebilmesine imkan sağlayan düzenlemenin bulunduğunu anımsatılması üzerine, mevcut yasalara göre, avukatların savunmaya girmedikleri durumlarda mahkemenin yürümesinde sıkıntı ortaya çıktığını ifade etti.
Bugüne kadar hep yargının çok yavaş işlediğinden şikayet edenlerin, şu anda yargının hızlanmasından rahatsız olup, yavaşlatma gayreti içine girdiklerini kaydeden Elitaş, ''Yargının devamı açısından herhalde bunun bu şekilde uygun olduğunu arkadaşlarımız görmüş ve kanun teklifi vermişler. Komisyonlarda tartışıldıktan sonra karar verilecektir. Kutsal bir görev yapan baro mensupları, mahkemeye girmemekle bu bu kutsiyeti neden kaldırıyor diye düşünmek lazım. Kutsal savunma hakkını, kutsal bir görevi ifa ederken mahkemelere girmeyerek duruşmaları engellemek, ne derece kutsal bir faaliyettir, onu iyi değerlendirmek gerekiyor'' diye konuştu.
Elitaş, tutuklu milletvekillerinin durumuna ilişkin değerlendirmesinde ise şunları söyledi:
''Tutukluyken milletvekili seçilenlerin durumunun böyle olacağını aslında muhalefet partileri biliyordu. Ama buna rağmen, genel başkanlarının da bilmesine rağmen, maalesef bu konunun üzerinde ısrarlı bir şekilde durup, yargının, siyasi bir kararı kendi lehlerine vermesini istiyorlar. YARSAV'ın başında olan birisi ki şu anda milletvekili ve Grup Başkanvekilliği yapıyor, herhalde kendi zamanlarındaki durumla, şimdiki durum arasında bir rahatsızlığı var. O durumda çok siyasal olan bir yargının, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesini en iyi şekilde uygulaması biraz rahatsız ediyor olabilir onları.''
Mustafa Elitaş, tutuklu milletvekillerine ilişkin muhalefetin önerisini değerlendirirken, bunun sonuçlarının terör örgütü üyelerinin Kandil'den TBMM'ye gelme imkan doğuracağını, kendilerinin de buna itiraz ettiğini söyledi. Elitaş, ''Bunun böyle olmayacağını, kamu vicdanını rahatsız edeceğini söyledik ama onlar kendi vicdanları rahatlaması adına toplum vicdanını gözardı ediyorlar'' dedi.
Elitaş, başka bir soruyu yanıtlarken, kamu denetçiliğine ilişkin tasarının önümüzdeki hafta Anayasa Komisyonu tarafından gündeme alınabileceğini ve bu yasama dönemi içinde tasarıyı kanunlaştırmayı planladıklarını bildirdi.
''Açıklama bizi tatmin etmedi''
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Genelkurmay Başkanlığı'nın Uludere'deki olaya ilişkin açıklamasının kendilerini tatmin etmediğini söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasında, görüntülerin predatorlerden alınmadığına ilişkin herhangi bir ifadenin bulunmadığını anlatan Vural, şunları söyledi:
''Orada ilk görüntüden bahsediyor. Bundan sonraki süreç içinde belli ki predatorlerden alınan görüntüler inkar edilmiyor. Ama özellikle 5 Kasım 2007 tarihinde, Sayın Başbakan, ABD Başkanı Bush ile yaptığı görüşmede, ABD ile istihbarat paylaşımı yapılacağını ifade etmişti. ABD kaynakları diyor ki 'predatorlerden verdik' ama burası 'hayır' diyor. Bu nasıl bir iş birliğidir. Bu konuda belli ki bir çok tereddüt var.
Biz gerçekleri öğrenmek istiyoruz. Bu gerçeklerin açıklanması lazım. Predatorlerden istihbarat geldi mi gelmedi mi? Açık ve net bir şekilde Başbakan'dan bu konuda açıklama bekliyoruz. Predatorlerden gelen görüntüler burada değerlendirildi mi değerlendirilmedi mi? Bu konu açıklığa kavuşmuş değildir. Yapılan bütün açıklamalar, gelen görüntüleri inkar etmemektedir. Biz sadece devletimizin bir tuzağa düşürülmüş olmasından endişe ediyoruz. Bu konularda yeterince açıklık sağlanmalıdır. Maalesef şeffaflık da söz konusu değildir.''
Oktay Vural, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, konuya ilişkin açıklamalarına ilişkin şu ifadeleri kullandı:
''Bu konuda Cumhurbaşkanı neden bu işin üstünü örtmeye çalışıyor. Türkiye terörle mücadelesini milli bilgilerle, milli stratejiyle mi takip ediyor yoksa ABD'nin verdiği bilgiler ve strateji çerçevesinde mi takip ediyor? Görülüyor ki Türkiye'de terörle mücadele konusunda Hükümet'in yürüttüğü milli politika yoktur. Sayın Cumhurbaşkanı öncelikle bu konuda ABD'den gelen istihbarat doğrultusunda bir değerlendirme yapılıp yapılmadığını açıklığa kavuştursa daha iyi olacaktır.''
CMK'da değişiklik öngören tasarıyı değerlendiren Vural, ''(Savunmaya gerek yok, avukatsız da olur' diyecekler. Bunlar asacak kesecek zaten. Onun yerine hepsinin kararını Başbakan versin. Savunma olmadan karar verilebilir mi? Savunma kutsaldır. Bu doğrudan doğruya bir mahkemeye yönelik siyasi bir tasarruftur. Hani yargı sürecine müdahale edilmeyecekti? Milletvekillerinin tutukluluğuna sıra geldiği zaman, 'formül olmaz, yargıyı bekleyelim' diyorlardı'' diye konuştu.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz
