DİYARBAKIR-Diyarbakır Barosu Türkiye’de yaklaşık 4 aydır uygulanan sokağa çıkma yasağı ve askeri güvenlik bölgesi uygulamalarını düzenlediği konferansta masaya yatırıldı. Marmara Üniversitesi’den Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Demokrat Yargı Eş Başkanı Orhan Gazi Ertekin ve Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin konuşmacı olarak katıldığı konferansı çok sayıda hukukçu, hukuk fakültesi öğrencileri, sivil toplum kuruluşları başkanları izledi. Konferansta konuşan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, sokağa çıkma yasaklarının anayasa aykırı olduğunu söyledi.
YASAKLAR ELEŞTİRİLDİ
Ekim 2014 yılında Diyarbakır Valiliği sokağa çıkma yasağını ilan ettiğini hatırlatan Elçi, şunları kaydetti: “Tabi o zaman güvenlik paketi de yoktu. Gerçekten olağanüstü bir durum yaşanıyordu. Sokaklarda ciddi bir şiddet olayı vardı. Şehir dumanlar içerisinde yanıyordu. Aslına güvenlik birimleri bir hazırlık içerisinde değildi. Yani vatandaşların can ve mal güvenliği korumak için bir hazırlık içerisinde değildi. Ama Diyarbakır Valiliği birden sokağa çıkma yasağını ilan etti. Olağanüstü Hal döneminden sonra böyle bir böyle bir uygulamaya pek rastlamamıştık. 12 Eylül askeri rejimi döneminde bir kaç saatliğinde böyle bir durum yaşanmıştı. Metropol bir kent olan Diyarbakır’da anayasal özgürlüklerin tümüyle sona erdirecek bir sınırlama söz konusu olmamıştı. Biz baro olarak o günü değerlendirdik. Doğrudur, bir sıkıntı var, tedbir alınması gerekiyor; ama bu anayasaya aykırı. Bu uygulamaların anayasal dayanağı yok. Bu tedbir ölçülü bir tedbir değil.” SİLAHLARIN DEVREYE GİRMESİ
Silahların devreye girdiği dönemden sonra yine sokağa çıkma yasaklarının başladığını kaydeden Diyarbakır Baro Başkanı, sözlerini şöyle tamamladı: “Önce Diyarbakır’da, Silvan’da birkaç saatliğine başlayan uygulamalar oldu. En ağır uygulama Cizre ilçesinde oldu. Cizre’de 8 gün sokağa çıkma yasağı vardı. Daha önce Kobani olaylarında Diyarbakır’da ilan edilen sokağa çıkma yasağı uygulaması gibi değildir. Bütün ilçenin etrafı tanklarla abluka altına alınmış. Anayasal usullere göre uygun bir biçimde ilan edilmiş olağanüstü bir hal yok. Bunun yolu belli anayasada. Biz olağanüstü hali istemiyoruz. Biz diyoruz ki her şey yasalara uygun olsun. Sıkı yönetim ve olağanüstü hal uygulansa bile o koşullarda bile sokağa çıkma yasağı ilan edilmez. Olağanüstü halde ölçülü olmak zorundasın. İnsanların özgürlük haklarını ayaklar altına alacak bir şekilde tedbire gidemezsin.” Kaynak: Diyarbakır Söz
