Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın danışmanı olacağı öne sürülen Egemen Bağış, Türkiye’de yapılan seçimlere ilişkin İtalyan La Repubblica gazetesine bir röportaj verdi.
Marco Ansaldo’nun gerçekleştirdiği mülakatta, seçim sonuçlarının Erdoğan için bir başarı olduğunu savunan Bağış, “Küresel ve Türkiye içinde bizi zayıflatma girişimlerine karşın, ikinci partiden yüzde 20 farkla AKP birinci parti olarak çıkmayı başardı” dedi.
“BU, ERDOĞAN’IN ZAFERİDİR”
“Ama mecliste mutlak çoğunluğu kaybettiniz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine Bağış, “AKP baskın olan partidir, bu seçimlerden de zaferle çıktı. Bu, Erdoğan için 10. zafer. Bu demek oluyor ki seçmenlerin çoğu, istikrar istiyor” ifadelerini kullandı.
Meclise ilk kez bir Kürt partinin (HDP) girmesini nasıl değerlendirdiği sorulan Bağış, “Çok ilginç gibi. Bu, halkın ne sağ ne de sol muhalefetten, yani ne sosyal demokratlardan ne de milliyetçilerden memnun olduğunu gösteriyor. Bu nedenle insanlar mecliste üçüncü bir muhalefet partisi istiyor. Sağ da sol da bu sonucu analiz etmeli” diye konuştu.
Bağış’ın söyleşide, AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan bahsetmemesi dikkat çekti.
OTORİTER EĞİLİME CEVAP: “TÜRKİYE DEMOKRATİKLEŞME SÜRECİNDE”
Bu seçimlerin Türkiye’yi AB’ye yaklaştırıp yaklaştırmadığını da değerlendiren Bağış, Türkiye’nin AB rüyasının halen diri olduğunu belirterek, “Bu seçimler gösterdi ki Türkler müreffeh (refah içinde) bir ülke istiyor” dedi.
Türkiye’deki otoriter eğilimin eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine eski Bakan, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde olduğunu ve bu sürecin bir gecede gerçekleşmediğini dile getirerek, “Tarihten biliyoruz ki buna benzer geçiş süreçleri şiddetle de olmuştur. Gerekli kurumları yaratmak ve çoğulcu bir toplumu inşa etmek zaman ister. Bu, demokratik dönüşümün bir gecede olmadığı anlamına geliyor. Biz sadece uzun bir sürecin başındayız. Bu süreç, alt üst edilebilecek bir süreç değildir” şeklinde konuştu.
GEZİ PARKI PROTESTOLARI YORUMU: “SAATİ GERİ ALAMAZSINIZ”
Bağış, “2 yıl önce Gezi Parkı protestoları oldu. Sosyal ağlar aracılığıyla seferber olunan, barışçıl bir ayaklanma idi, ama sonra bu susturuldu. Bu yeniden yaşanabilir. Korkmuyor musunuz?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
“Bu, saati geri alamamanız gibi bir şey. Sosyal medya üzerinden seferber olmayı öğrenmiş, kendi sesini ve değişim getirme kapasitesini keşfetmiş kitleleri susturamazsınız. Bu şekilde, risklerle, değişimlerle ve aynı zamanda fırsatlarla dolu, geri dönüşü olmayan bir sürecin önünde kendimizi buluruz. Asıl büyük zorluk, değişim anını kaçırmama kapasitesine sahip olmaktır.”
Kaynak: DHA