DİYARBAKIR-Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin katledilmesiyle ilgili soruşturma devam ederken baro da olayı soruşturmak ve takip etmek için bir komisyon kurmuştu. Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen ile komisyonda yer alan avukatlar Mahsuni Karaman, Barış Yavuz ve Gamze Yalçın soruşturmayla ilgili basın mensuplarına bilgi verdi.
'DEFORME OLMUŞ MERMİNİN ELÇİ OLAYIYLA İLGİSİ YOK'
Avukatların basın mensupları paylaştığı bilgiler şöyle:
"Bu konuda kamuoyunun dikkatini çekti. Meselenin aslı şu. Balıkçılarbaşı semtinden olayın olduğu Dört Ayaklı Minare’ye doğru delil numaralandırılması yapıldı. 83 delile numara bırakıldı. Ancak 43’e kadar toplanabildi. Yani sokağın ortasına bile varılmadan deliller alınmadı. 83’üncü delil Elçi’nin vurulduğu yerde olduğunu düşündüğümüzde bulunan çekirdek çok uzağında. Bize savcılık şifai olarak çekirdeğin 16’ıncı delil olduğunu söyledi. Bu delil numarası sokağın başına yakın bir yerde. O sokakta 6-7 polis silah kullanıyor. 16’ıncı delil polislerin boş kovanlarının olduğu yere yakın bir yerde duruyor.
SOKAKTA İSTİHBARATÇI POLİSLER NEDEN KORUNDU
Olay bölgesinde olan 25 polisin silahına el konuldu. Görüntülerden tespit edilen istihbarat polisinin olayın ilk gününden beri gizlendi. Gizlenmesi için çaba sarf edildi. Bir tanık bu polisin bir şarjör boşalttığını belirtti. İstihbarat Şube Müdürlüğünün orada polisin olduğunu bilmesine rağmen bunu savcılığa bildirmedi ve tutanağa yazmadı. Bunun bulunduğu nokta Elçi’ye ateş edebilecek atış görüşünde bulunuyor. Bu polis olağan şüpheli. O yapmıştır demiyoruz ama, olağan şüpheli. Aynı polisin 12 gün boyunca ifade vermemesi, daha sonra tanık olarak ifadesinin alınması, emniyetin olay günü ile ilgili görev listesini vermemesi, kuşkuları artırıyor. Ayrıca istihbarat polisi, ifadesinde olaydan sonra yaralıyı sokaktan çıkardığını söylüyor. Görüntülerde ise aynı polisin ortaya çıkmasından önce yaralının götürüldüğünü tespit ettik.
EMNİYETİN HAZIRLADIĞI TUTANAKTA ALGI VAR
Olayla ilgili tuhaf bir gidişat var. Polisin olay ile ilgili hazırladığı tutanakta algı var. Polisin tamamının ifadesi tanık olarak alınmış. Ateş edenlerin hepsi şüpheli, bunlar polis değil, vatandaş olsaydı hepsi tutuklanmış olacaktı. Sokakta çok sayıda polis var ama sadece 5 tanesi olduğu belirtiliyor. Tahir Elçi yerdeyken zırhlı araç sokağa girdiğinde bu 5 polisin yanı sıra 3 polisin daha sokaktan çıktığı görülüyor. Soruşturmayı yürütenler, bizim kadar uğraşmıyor ve hakikati ortaya çıkarmıyor.
KEBAPÇIDAN ALINAN GÖRÜNTÜLER VURULMA ANINA GÖRMÜŞ OLABİLİR
Sokakta bulunan kebapçının güvenlik kamerası vurulma anını gösteriyor olabilir. Polis sokakta kamera olmadığını söyledi ama ısrarla kebapçıda kamera olduğunu belirttik. O görüntüleri aldılar ama açamadıklarını söylediler. Görüntüleri Ankara’ya gönderdiklerini belirtiyorlar. Daha, bir görüntüyü açamayan ya da açtıklarında ne yapacaklarını bilmediğimiz bir durum söz konusu. Şüpheliler soruşturmayı yürütüyor. Baştan beri diyoruz bu soruşturma emniyetten alınmalı başka bir kuruma verilmelidir.
DELİLLERİN GİZLENMESİ KİMİN MENFAATİNE GELİR?
Savcılık, polisler yönüyle soruşturmasını tamamlamıştı. Ancak biz gece gündüz çalışarak bazı ayrıntılar yakaladık. Sokakta elinde tabancayla duran istihbaratçı polisi biz tespit ettik. Savcıya çağırmasını istedik. Biz tespit etmeseydik kendisi çıkmayacaktı. Çünkü olay üzerinden 9 gün geçmişti. Baro, şüpheli dediği bu istihbaratçı polislere ait fotoğrafları da paylaştı. Fotoğraflarda polislerin aynı sokağın ara girişlerinde durdukları ve daha sonra çıktıkları görünüyor."
Kaynak: Diyarbakır Söz