Diyarbakır Barosu: Dile konulan 'çekince' kaldırılmalı

Diyarbakır Barosu, çocukların anadillerini kullanma hakkını kapsayan Çocuk Hakları Sözleşmesi'ndeki bazı maddelere konulan çekincelerin kaldırılmasını istedi.

Diyarbakır Barosu: Dile konulan 'çekince' kaldırılmalı

Diyarbakır  Barosu Çocuk Hakları Merkezi, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla baro binasında basın toplantısı düzenledi. Baro Başkanı Nahit Eren’in yanı sıra çok sayıda avukat toplantıya katıldı. Baronun Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Huriye Hamidi, çocukların yaşadıkları sorunları anlattı. Yoksulluk ve işsizlik nedeniyle aileleriyle göç etmek zorunda kalan çocukların çalışmaya zorlandığına dikkati çeken Hamidi, Kasım ayında 7 çocuğun iş yaparken hayatını kaybettiğini belirtti.  

Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesini 1994’te kabul ettiğini ve sözleşmenin 17, 29 ve 30’uncu maddelerine çekince koyduğunu hatırlatan Hamidi, "Çocukların ifade özgürlüğünü, kendi kültürlerini yaşatma ve kendi dillerini kullanma haklarını kapsayan sözleşmenin 17, 29 ve 30. maddelerine çekince koymuştur. Farklı ırklara ve etnik kökenlere sahip çocukların eğitim, ifade özgürlüğü, kendi kültürlerini yaşatma ve kendi dillerini özgürce kullanma haklarını içeren bu maddelere konulan çekinceler çocukların geleceklerini inşa edebilmelerinin, kendilerini geliştirmelerinin ve özgürce ifade edebilmelerinin önünde engel teşkil etmektedir. Kürtçe dersinin talep edilmesi noktasında çocukların ve ebeveynlerin yaşadığı zorluklar anılan maddelere konulan çekincelerin neticesidir. Çocukların kendi kültürlerine, diline ve benliğine özgürce yaşaması için konulan ‘çekince’ ibaresi kaldırılmalıdır” diye konuştu. 

ÇOCUK CEZAEVLERİ 

Cezaevlerinde tutulan çocukların birçok hak ihlaline maruz kaldıklarını aktaran Hamidi, "Her şeyden önce cezaevlerinin fiziksel yapıları çocukların sağlıklı bir şekilde yaşamaları ve ruhsal ve fiziksel gelişimleri için gerekli yeterlikte değildir. Yargı mekanizmaları eliyle özgürlüğünden yoksun bırakılmış olan bu çocuklar, sağlık hakkına ulaşmakta zorluk çekmekte, oyun ve eğitim haklarından mahrum bırakılmakta, işkence ve kötü muamele ile akran zorbalığına maruz bırakılmaktadırlar. Bu kapsamda çocuklar üzerinde hiçbir olumlu etkisi bulunmayan bu uygulamalardan vazgeçilerek, çocuk cezaevlerinin kapatılması, cezaların infazının çocuk dostu usullerle yerine getirilmesi gerekmektedir” çağrısı yaptı. 

Hamidi, zırhlı araç kazalarında 2011-2022 yılları arasında 22 çocuğun hayatını kaybettiğini ve 27’sinin yaraladığına işaret ederek, "Yargı mercilerince, etkin olmayan bir yargı süreci işletilerek, faili kamu görevlisi olan sanıkların cezasız bırakılması yaygın ve sistematik bir hal almıştır. Yaşama hakkının korunması kapsamında, adli pasifliğin sona erdirilmesi ve etkin yargı sürecinin işletilmesi gerekmektedir” diye belirtti. 

CİNSEL İSTİSMAR

Cinsel istismar ve şiddete karşı çocuklara gereken desteğin sağlanmadığının altını çizen Hamidi, 2022 yılının ilk 10 ayı içerisinde 205 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığını ifade etti. Hamidi, adalet sistemi içerisindeki sorunların tespit ve çözümünde alandaki tüm profesyonellerin ortaklaşması gerektiğine işaret etti. 

Kaynak: Diyarbakır Söz

Çok Okunan Haberler