15 Temmuz’de darbecilerin konuşlandığı Akıncı Hava Üssü’nde fiziki çalışmaların iki ay önce başladığı tespit edildi. Hava üssünde görevli pilotların kullandığı brifing odasının, gözaltına alınacak komuta kademesi için hazırlandığı anlaşıldı.
Darbe girişimi sonrasında başlatılan adli ve idari araştırmalarda yeni bilgiler ortaya çıktı. Milliyet’in aldığı bilgiye göre, darbe girişiminin en önemli yönetim merkezleri arasında yer alan Ankara Akıncı Hava Üssü’nde darbe hazırlıklarının iki ay önce başladığı belirlendi.
Hazırlıklar çerçevesinde üs komutanlığının talimatıyla pilotların uçuş faaliyetlerinde kullandıkları brifing salonlarında düzenlemeler yapıldığı belirlendi. Bu düzenlemeler kapsamında büyük salonların daha küçük bölümlere ayrıldığı ve temizlenip boyatılarak kullanıma hazır hale getirildiği tespit edildi. Yapısal düzenlemelere başlandığı sırada hangi amaçla kullanılacağı açıklanmayan yeni bölümlerde, darbe girişimi sırasında Genelkurmay karargahında gözaltına alınan komuta kademesinin tutulduğu ortaya çıktı.
Yapılan araştırmalarda, halen tutuklu bulunan ve ihraç edilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk’ün damadı olan Yarbay Hakan Karakuş’un Akıncı Üssü’ndeki markette buluşmalar yaptığı anlaşıldı. Darbe girişimcileri arasında yer alan ve TBMM’yi bombaladığı belirlenen F-16 Pilotu Hüseyin Türk’ün ifadesinde önemli bilgiler verdiği öğrenildi. Türk’ün sorgusunda, Yarbay Karakuş’un Ramazan Bayramı’ndan hemen önce üsteki markette buluşmaya çağırıp görüştüğünü söylediği ortaya çıktı.
Karakuş’la markette buluşan Türk’ün “bayram tatiline çıkacağını” söylemesi üzerine Karakuş’un, “büyük operasyon var, kal” şeklinde talimat vermesi sonrasında tatile gitmeyip kaldığını anlattığı öğrenildi. Bayram sonrasında herhangi bir büyük operasyon yapılmamasına karşın, ilk önemli faaliyetin darbe girişimi olması “büyük operasyon” tanımlamasıyla darbe girişiminin kast edildiği şeklinde yorumlandı.
Darbe girişimi sırasında gece uçuş sırası gelen Türk’ün, 00.30 sıralarında F-16 ile kalkış yaptığı ve sabah 05.30’a kadar havada kaldığı, uçuş sırasında havada bir kez ikmal yaptığı belirlendi. Türk’ün uçuşunda önce dört kez Gölbaşı’ndaki TÜRKSAT’a, iki kez de TBMM’ye bomba bıraktığı saptandı. Türk’ün TBMM’ye yönelik saldırı talimatını havadayken aldığı, kendisine uçuş sırasında gelen koordinatlar için kendisini yerden yönlendirilen görevlilerle “mutabıkız” görüşmesi yaptıktan sonra atışları yaptığı ortaya çıktı.
Bu arada, yürütülen adli soruşturmalarda, darbenin diğer merkezi olan Özel Kuvvetler Komutanlığı güzergahında yapılan yazışmalara el konuldu. Darbe girişiminde şehit edilen astsubay Ömer Halisdemir’in öldürdüğü Tuğgeneral Semih Terzi’nin, yurtiçi ve yurtdışındaki tüm özel kuvvetlere ait birlikleri Ankara’ya çağırmak için Özel Kuvvetler Komutanlığı’na geldiği anlaşıldı.
Terzi’nin imzasıyla gönderilmek üzere hazırlanan yazının, Terzi’nin ölümü nedeniyle daha alt rütbede görevde bulunan askeri yetkilinin imzasıyla tüm Özel Kuvvetler birliklerine gönderildiği, ancak imza sahibinin alt rütbede olması nedeniyle birlik komutanlarınca ciddiye alınmadığı tespit edildi. Bu nedenle Ankara’ya çağrılan birliklerin gelmediği ortaya çıktı.
Darbe girişimi gecesi Akıncı Üssü’nde 16 uçak hazırlanması talimatı verilmesine karşın önce 9, daha sonra da 12 uçağın uçuş için hazır hale getirildiği tespit edildi. Bu sırada, uçaklara bomba yüklemekle görevli bir askeri personelin görev yerinden kaçmasının ardından, söz konusu askeri personelin bulunması için darbeci grubun askerin lojmanlardaki evinin kapısını kırarak baskın yaptığı ancak bulamadığı öğrenildi.
(MİLLİYET)
Kaynak: Diyarbakır Söz