İzmir’de bir takım temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, EXPO 2020 bilgilendirme toplantısına katıldı. EXPO 2020 sürecini yakından takip ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Gittiği bütün ülkelerde cumhurbaşkanlarına, BM Güvenlik Konseyi ile ilgili adaylığımız ve EXPO 2020 için söz alırım. Beni ziyaret eden bütün başbakanlara da söylerim. Onlar da not alırlar. Dışişleri bakanlarını da cumhurbaşkanlarını ziyaret eder, onlara da İzmir'i desteklemelerini söylerim. Bütün büyükelçiler beni muhakkak ziyaret eder ve güven mektuplarını verirler. Bazıları da görevlerini tamamlayıp ayrılırken ziyaret ederler. 2020'de İzmir'i desteklemesi için notlarına yazdırırım." dedi.
İzmir'in EXPO 2020'yi kazanması için devlet eliyle yapılanların yanı sıra İzmirlilere de büyük işler düştüğünün altını çizen Gül, "Bunu burada daha fazla açmak istemiyorum. Burada her ülkeyi üzerinize zimmetleyeceksiniz. Bazı ülkeler resmidir ama bazı ülkelerde oyunu kim kullanır bilmezler. Onlarla yakın ilgilenmek ve takip etmeniz yine bu komitenin işidir." diye konuştu.
İzmir’e her gelişinde EXPO ile ilgili neler yapıldığını yakından takip ettiğini anlatan Gül, İzmir'e gelme fırsatını değerlendirerek 'neler oldu, ne kadar mesafe alındı' diye bu toplantıyı arzu ettiğini söyledi.
İzmir’in Türkiye’de çok ayrı yerinin olduğunu vurgulayan Gül, "İzmir, Türkiye’nin gerçek anlamda batıya açılan köklü penceresidir. Metropolitan, kozmopolit bir şehirdir. Çeşitliliği olan, antik değerleri olan, hem de bugün için turizm için kültür, ticaret, sanat açısından çok önemli bir şehirdir. Türk demokrasinin en güçlü sesinin çıktığı şehirdir. İzmir giderek daha güçlü olacaktır. İzmir’in otobanla İstanbul’a bağlanması, havaalanının genişlemesi, Ankara’ya hızlı trenle bağlantısı İzmir’in bazı noksanlıklarını giderecektir.” şeklinde konuştu.
İKİNCİ DE MUTLAKA KAZANMALIYIZ
Büyük bir şanssızlıkla EXPO 2015’in kaybedildiğini belirten Gül, “2015’te büyük bir şanssızlık yaşadık ve EXPO’yu kaybettik. Aslında çok iyi çalışma yapılmıştı. İzmir’i Ege’ye birleştirmişti, çok büyük heyecan oluşturmuştu. Türkiye’nin genel şartlarından dolayı çok az farkla kaybettik. Bütün bunlardan ders alarak EXPO 2020’yi kazanmak lazım, buna inanmak lazım. Bunun için artık geri dönüşü olmayan bir çalışma içinde olmak lazım. Bu çalışma içinde olduğunuzu gördüm. Başta bir rehavet vardı. İlkini kaybetmenin moral bozukluğunu gördüm. Böyle büyük bir organizasyona ilk aday olan hiçbir şehir kazanmamış. Geçmişin tecrübesiyle eksikliklerini tamamlayacak gücün İzmir’de olduğunu gördüm. Devlet ve hükümet olarak tüm kurumlar olarak kararlaştırdı ve İzmir bir kez daha aday oldu. Üçüncüyü düşünmemek, lazım muhakkak kazanmalıyız.” ifadelerini kullandı.
"BU BÜYÜK BİR EGE, TÜRKİYE PROJESİ"
EXPO 2020’nin Türkiye’nin projesi olduğunu belirten Gül, “İzmir’e getirdiği büyük fayda var, bir sinerji oluyor. Herkesin varıyla yoğuyla uğraştığı bir hedef. Herhangi bir başarıda önce bir hedef olması lazım. Bunu kazanmak için herkesin işbirliği ve dayanışma içinde olduğunu görüyorum. Siyaset, sivil toplum, üniversitelerin büyük gayret içinde olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum. Bu bir İzmir projesi değil, bu büyük bir Ege, Türkiye projesi. Bunu çok büyük ölçekte düşünmek lazım. Bunu küçük bir sergi faaliyeti olarak görenler var. İzmir’in bu ilçesinde mi mahallesinde mi olsun diye tartıştığımız konular vardı. Bunlar çok küçük düşüncelerdi. Bu sadece İzmir değil Ege ve Türkiye’nin projesidir. Böyle olduğu için en yüksek seviyede, bu işe sahipleniyoruz. Bu anlayışla hareket ettiğimizde en yüksek seviyede yapılacaktır.” diye konuştu.
SAĞLIK TEMASINI EN İYİ İŞLEYEBİLMEK DÜNYADA BÜYÜK BİR HİZMETTİR
Sağlık temasına da değinen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dünya Sağlık Örgütü'nün mutlaka bu işin içine sokulması gerektiğine dikkat çekti.
İzmir'in seçtiği konu olan sağlığın birey, toplum ve devletler için en öncelikli konu olduğunu vurgulayan Gül, "Dünya kadar servetiniz de olsa iş sağlık ve sıhhate geliyor. Bu konuyu en iyi işleyebilmek dünyada büyük bir hizmettir. Bu konunun birinci ortağı Dünya Sağlık Örgütü. Dünya Sağlık Örgütü'nü mutlaka bu için içine sokun. BM'den sonra gelen en etkili ve büyük kuruluşudur. Dolayısıyla onları bu işin içine sokmak için ne gerekiyorsa yapın. Bakanlık elinden geleni yapacaktır. İzmir olarak siz de bu kurumu işin içine sokmak ve ortağınız olarak hareket etmesi için ne gerekiyorsa yapın. Sağlıkla, sağlık cihazları üreten büyük şirketler var. Bunları da bu işlerin içine muhakkak sokun. Bu iş lobi faaliyetiyle kazanılır. Bunların da bu işten büyük çıkarı var, onları da katın. İzmir’de bütün üniversitelerin tıp fakülteleri var, üniversiteleri de sokun. Dışarıdaki üniversiteleri de bu işin içine sokun. Doktor derneklerini bu işin içine sokun. Sizin için, İzmir için uğraşan, görünmez lobi kuruluşları olsun." diye konuştu.
EXPO adaylarına oy verecek 160 ülke olduğunu hatırlatan Gül, "Bazılarının kararları çok objektif olur bazılarının olmaz. Bütün bu deneyimleri yaşadınız. Bunları çok etkin kullanın. İşadamları, ticaret odası, sanayi odası çok önemlidir. EXPO’nun en büyük dinamosu İzmir’in iş dünyasıdır. Onların da çok aktif bir şekilde işin içinde olması gerekir. EXPO’nun kazanılması için Dışişleri de görünmeyen en büyük güçtür. Büyükelçilerin tavsiyelerine, önerilerine önem verin.” tavsiyesinde bulundu.
"EXPO DÜZENLENEN HER ŞEHRE 50 MİLYONUN ÜSTÜNDE TURİST GİTTİ"
EXPO 2020’yle birlikte İzmir’in elden geçirileceğini söyleyen Gül, “Türkiye’nin genel görümünün tüm dünyaya yükseldiği bir dönemini yaşıyoruz. Herkes Türkiye’ye koşarak geliyor. Türkiye’nin imajının pozitif yükseldiğine şahit oluyoruz. Oteller dolu, turizm çok iyi. Bunlar bizim için bir avantaj. Komşu ülkelerimiz çok sıkıntılı dönemlerden geçiyor. Vaktiyle bu komşularımız çok iyi organizasyonlar gerçekleştirdi, Atina’da olimpiyatlar oldu. Bugün sıkıntılı olabilirler. Biz bugün bunları en iyi yapabilecek durumdayız. Bunun nimetlerini en iyi şekilde toplama zamanıdır, gün bugündür. Hepiniz bu işi bu sefer şansa bırakmayın. İzmir’in ötesinde çok büyük bir projedir. Böyle bir proje, İzmir’e getirildiğinde alt yapı çalışmaları yapılacak, İzmir elden geçirilecek. Bunu EXPO yapılan yerlerde görülebilirsiniz. EXPO'nun yapıldığı her şehre 50 milyonun üzerinde turist gitti. Bunun nasıl büyük bir organizasyonun herkesin bilmesi gerekir. Olimpiyatlardan da büyük bir organizasyon. Ev sahipliğini garantilediğinizde yapacağınız çok büyük alt yapı çalışmaları var. Otobanlarla, havaalanlarıyla bağlama projesidir. O yüzden çok büyük düşünmemiz gerekiyor. Büyük projelere göre büyük çalışmalar yapmamız gerekiyor. Ne zaman fırsat olursa bununla ilgili bilgiler alıyorum. Sizden bilgiler alıp fikirlerimi paylaşmak için buradayım. Bu işi bu sefer koparacağız azmiyle çalışalım.” şeklinde konuştu.
BU İŞİ TAKİP ETMEYE DEVAM EDECEĞİM
Önceki EXPO adaylık sürecinde yeterince destek olunmadığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle tamamladı: “İmarla ilgili yasa çıkarmamıştık daha önce. Geçen hafta bununla ilgili kanun da geçti, onayladım. Hiç bir eksik yok. Bakanlıkların kamu desteği arkanızda. Sizler de üzerinize düşeni yapın. İzmir ve İzmirlilere düşen bazı destekler noksan kalmıştı geçen sefer. Resmi muhataplar üzerine düşeni yapmıştı. İzmirlilerden daha çok İzmirli işadamları, ticaret odası çok çalışmıştı İzmir iş hayatı ve İzmir’in büyük firmaları, ismi bilinen kurumlara yeteri kadar desteğin noksan olduğunu fark etmiştim. Şimdi bunlar da giderilsin, bunlar da işin içine girsin. Ufak tefek anlaşmazlıkları içinizde halledin. EXPO 2020, bunu İzmir’e kazandıralım. Bu işi yakından takip etmeye devam edeceğim. Desteğimiz hep yanınızda arkanızda. İlgili bakanlıkların bu işin olması çok büyük avantaj, geçen sefer bu yoktu.”
"EN GÜÇLÜ TEMA İZMİR’İN"
EXPO’nun tarihi ve yapısı hakkında bilgi vererek İzmir’in adaylığı sürecinde yapılanları anlatan Vali Cahit Kıraç, “İzmir’in, Türkiye’nin rüyası, vizyon projesi olarak EXPO çalışlarını sizin gösterdiğiniz ışık doğrultusunda yürütmeye çalışıyoruz.” dedi.
12 Haziran’da Paris’te güzel bir sunum yaptıklarını anlatan Vali Kıraç, “Tarihimizde fuarlar ve kongreler şehri olarak anılan bir şehir olan İzmir olarak artık olimpiyatlara da talibiz Fuarların olimpiyatı olan EXPO 2020’yi öncülüğünüzde gerçekleştirmek istiyoruz.” diye konuştu.
EXPO 2020’ye aday olan İzmir’in temasının ‘Herkes İin Sağlık’ olduğunu hatırlatan Kıraç, özellikle son 10 yılda gerçekleştirilen sağlıktaki alt yapı ve dönüşüm projelerini kendilerine örnek aldıklarını söyledi.
Paris’te yaptıkları sunumda en güçlü temanın İzmir’de olduğunu mesajlarını aldıklarını da ifade eden Kıraç, “Birçok delege İzmir’in temasının çok güçlü olduğunu ve sunumda bunu çok iyi yansıttığımızı heyetimize yansıttı, bundan da mutluluk duyduk.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışisleri Bakanlığı olmadan ülke tanıtım projesi olan EXPO’yu yürütmelerinin çok zor olduğunun altını çizen Kıraç, “Hükümetin ve sizlerin desteğini çok büyük ihtiyacımız ve bu desteğinin fazlasını aldığımızı da belirtmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Kıraç, EXPO’yu alabilmek için lobi faaliyetlerine özel önem verdiklerini, ülkeleri zimmetleyip bire bir markayla çok iyi sonuç alacaklarını dile getirdi. Yurt dışında 154 ülkede bulunan Türk okullarının EXPO için önemine de değinen Kıraç, İzmir için EXPO’yu alabilmesi için Türk okullarının lobicilik yaptıklarını sözlerine ekledi.
Vali Kıraç, konuşmasını, “İzmir’in güneşi EXPO ışığıyla birleşip tüm insanlığı aydınlatacak.” şeklindeki EXPO sloganıyla tamamladı.
"EXPO 2015 VE EXPO 2020’DE YALNIZ BIRAKILMADIK"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da konuşmasında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün gerek Dışişleri Bakanlığı gerekse de Cumhurbaşkanlığı döneminde hem EXPO 2015 hem de EXPO 2020 sürecinde kendilerini hiç yalnız bırakmadığını ve İzmir’in EXPO’yu alabilmesi için büyük çaba gösterip liderlik yaptığını söyledi.
İzmir’de geleceğin modern kentini kurarken kaynakları tüketmemeye gayret gösterdiklerini, en büyük sorumluluklarının gelecek nesillere karşı olduğunu vurgulayan Kocaoğlu, “Destekleriyle bize güç veren Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a İzmir halkı adına şükranlarımızı sunuyoruz.” diye konuştu.
CİHAN
Kaynak: Diyarbakır Söz