Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları kampüsündeki salonda yapılan duruşmaya, sanıklar, avukatları, müştekiler ile gaziler ve şehit yakınları katıldı.
Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski kurmay yarbay Bircan Ermaya, uzun yıllar Hava Kuvvetlerinde pilot olarak görev yaptığını anlattı.
Ermaya, 13 Temmuz 2016'da karargaha girerken Albay Ali Durmuş ile karşılaştıklarını, kendisine "Cuma günü 143'e geliyoruz değil mi?" dediğini, kendisinin "Sosyal faaliyet mi var?" sorusuna ise Durmuş'un "Sürpriz, gelince görürsün" dediğini ileri sürdü.
Darbe girişimi günü, saat 21.00 sıralarında evdeyken hava yarbay Ali Çatıkkaya'nın cep telefonundan aradığını ''Hemen tulumunu giy, 143'e bekleniyorsun'' dediğini aktaran Ermaya, uçuş tulumunu giyip şahsi arabasıyla Akıncı Üssü'ne gittiğini söyledi.
Ermaya, nizamiye girişinde arabasındayken yanına üç kişinin geldiğini, kimlik sorduklarını ve daha sonra askeri kimliğini gösterip herhangi bir zorluk yaşamadan içeri girdiğini ifade etti.
143. Filo'ya gittiğini, sonra gazinonun bir köşesinde sivil kıyafetli, ancak asker olduğunu düşünüdüğü kişilerin, helikopterle ilgili bağırarak konuştuklarını duyduğunu ileri süren Ermaya, "O zaman olağan dışı bir durum olduğunu anladım. Daha sonra çay aldım, gazinoya döndüm. Dönerken 'O paşayı aldınız mı?" gibi bir şeyler duydum. O andan itibaren bunun bir sosyal etkinlik olmadığını düşünmeye başladım." diye konuştu.
Ermaya, 143. Filo'da Albay Ali Durmuş'un yanlarına geldiğini ve ''141'de size ihtiyaç var, oraya gidin'' dediğini, 141. Filo'ya gittiğini ve kendisini içeriye almadıklarını ifade ederek, 143. Filo'ya döndüğünü, park yerine arabasını çektiğini ve radyodan darbe girişimiyle ilgili haberleri dinlediğini ileri sürdü.
Hava Kuvvetlerinde şimdiye kadar "uç" dediklerinde hiçbir zaman "uçmam" demediğini öne süren Ermaya, "143. Filo'da bir yüzbaşı yanıma geldi, 'Abi uçar mısınız?' dedi. Filodayken iki kere uçma fırsatım oldu, ancak ikisini de reddettim. Çünkü ben darbe girişimi olduğunu anlamıştım. Bu olayın içinde olmadım." dedi.
- Görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu kabul etti
Mahkeme Başkanı Selfet Giray'ın, "Sosyal faaliyet amacıyla gitmişsiniz oraya, uçmanız teklif ediliyor garip değil mi? Kendini sorguladın mı? Neden buraya, niye çağırdılar diye?" sorusu üzerine Ermaya, "Benimle birlikte orada benim gibi eskiden uçuş yapmış pilotlar vardı. Daha sonra onlarla da kısa süre sohbetimiz oldu, ancak bizi neden çağırdılar bir anlam veremedik. O gece ben orada geceyi nasıl geçiririm onun planını yaptım. Ben bir şey sormadım onlara, sorsaydım bir emir alabilirdim." ifadelerini kullandı.
Gecenin ilerleyen saatlerinde eski görev yeri olan Diyarbakır'dan personelin üsse geldiği bilgisine ulaştığını belirten Ermaya, "02.00 sularında albay Nihat Çırakoğlu aradı. Bana Diyarbakır ekibinin geldiğini, yanlarına gitmem gerektiğni söyledi. Ben de Diyarbakır'da birlikte çalıştığım arkadaşlarımla görüştüm. Onlar terörle mücadele harekatı için geldiklerini söylediler. Ben de bir darbe girişimi olabileceğini söyleyince hiçbir faaliyete karışmadan ertesi güne kadar lojmanlar bölgesinde bekledik." dedi.
Daha sonra 143. Filo'daki güvenlik kamera görüntüleri izletilen sanık, görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu kabul etti.
Sanık eski üs komutanı Hakan Evrim'in odasına giren kişinin kendisi olduğunu kabul eden Ermaya'ya Mahkeme Başkanı Giray, "Bu filo komutanın odasına herkes giriyor. Çerez almaya mı geliyor bu millet? O insanların oraya gelmesini gerektirecek bir şey var mı ki herkes bir giriyor, bir çıkıyor?" diye sordu.
Sanık Ermaya, "Ben zaten görüntülerimi reddetmiyorum ki içeriye girdim. Şaka gibi algılanıyor ama çerez almaya gittim." cevabını verdi. Bunun üzerine sanık ve avukatları gülerken, müşteki sıralarında oturan izleyiciler de Ermaya'ya tepki gösterdi.
Başbakanlık avukatı İskender Minar'ın "Ayhan Çatıkkaya tarafından aranarak üsse geldiğini iddia eden sanıklar, içerde sürekli koşuşturma halinde. Üs komutanıyla bir dialog halinde, bu planlamada bu grubun yer aldığı kanaati oluşuyor bizde. Siz bu planlamada yer aldınız mı?" sorusu üzerine Ermaya, "Ben bu işin ne planlanmasında ne de icrasında yer almadım. Bu girişimi de lanetliyorum." karşılığını verdi.
Akıncı Üssü'nde gözaltına alınmasının ardından Ankara Batı Adliyesine getirildiğini, bu esnada aç ve yorgun olduğundan, alınan ifadesini okumadan imzaladığını iddia eden Ermaya, aleyhindeki beyanları ve iddianameye yansıyan hususları kabul etmediğini ifade ederek, tahliye talebinde bulundu.
- Semih Terzi sorusunu yanıtsız bıraktı
Kısa aranın ardından savunması için huzura alınan Özel Kuvvetler Komutanlığında görevli eski yüzbaşı Fatih Kahraman da yaklaşık 18 yıl boyunca Türk Silahlı Kuvvetlerinde bulunduğunu, görevi boyunca emirlere mutlak itaat kültürüyle yetiştirildiğini söyledi.
Sanık Kahraman, 2009'dan sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesinde görev aldığını dile getirerek, 15 Temmuz akşamı saat 17.00'de evinde olduğu sırada, karargahtan aranarak tatbikat olduğu gerekçesiyle Akıncı Üssü'ne gitmesinin istendiğini iddia etti.
Sanıklardan Ümit Erim'i arayarak kendisini Akıncı'ya bırakmasını istediğini söyleyen Kahraman, nizamiyeden kimliğini göstererek içeriye girdikten sonra üs karargahı bölgesine gittiklerini belirtti.
Burada havacı tulumu olan askeri personele neler olduğunu sorduğunu, cevaben terörle mücadele kapsamında tatbikat olabileceğinin söylendiğini öne süren Kahraman, sabah hava aydınlanana kadar kamelya bölgesinde beklediğini söyledi.
Görev yeri olmamasına rağmen Akıncı'ya gitmesinden ötürü suçlandığını öne süren Kahraman, kapıda güvenlik için beklediği ve darbecilerden emir aldığı iddialarını da kabul etmedi.
Hakkındaki FETÖ üyeliği iddiasını da reddeden sanık Kahraman, "Bana telefonla verilen tatbikat emrini sıradan, normal bir tatbikat olarak düşündüm. Emir doğrultusunda Akıncı Üssü'ne gittim. Akıncı Üssü'nde meydana gelen olaylarla ilgim, alakam yoktur. Hiçbir zaman devletim ve milletimin aleyhine faaliyette bulunmadım." diyerek tahliye talebinde bulundu.
Sanık Kahraman, savunmasının ardından müşteki avukatının, "Özel Kuvvetlerden aranarak Akıncı Üssü'ne gittiğinizi söylediniz, darbeci general Semih Terzi'nin emriyle mi üsse gittiniz?" sorusunu ise cevapsız bıraktı.
Duruşmada sanık eski yüzbaşı Ümit Erim de savunma yaptı. İddianamede hakkında yer alan suçlamaları kabul etmediğini, suçlamalara ilişkin somut delillerin bulunmadığını öne süren Erim, tahliye talebinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz