Lice'nin Yolçatı köyü kırsalında, çatışmalarda ölen PKK'lı teröristler için, 2013 yılında mezarlık yapıldı. Bir yıl sonra, PKK'nın 15 Ağustos 1984 tarihinde Eruh ve Şemdinli'ye düzenlediği saldırıların yıldönümünde, bu saldırılara katılan terörist Mahsum Korkmaz'ın heykeli, mezarlığa dikildi. Terör örgütü propagandası yapıldığı gerekçesiyle soruşturma başlatan savcılık, heykele suç eşyası olarak el konulmasına karar verildi. Kararı uygulamak için 19 Ağustos'ta bölgeye giden askeri birliklere, ormanlık alandan PKK'lı teröristlerce ateş açıldı. Güvenlik güçlerinin karşılık vermesi üzerine çatışmaarken, başına kurşun isabet eden garson Mehdin Taşkın hayatını kaybetti. Dikildikten 4 gün sonra heykeli sökerek, el koyan askeri birliklerin dönüşü sırasında olaylar çıktı, Bingöl karayolu da uzun süre trafiğe kapandı.
221 BİN LİRA TAZMİNAT TALEBİ
Nereden geldiği belli olmayan kurşunla yaşamını yitiren Mehdin Taşkın'ın cenazesi, aynı mezarlıkta toprağa verildi. Ailesi, idarenin hizmet kusuru olduğu iddiasıyla İçişleri Bakanlığı'ndan tazminat talebinde bulundu. Bakanlığın talebi reddetmesi üzerine Taşkın ailesinin avukatı İmran Gökdere, bakanlık aleyhine 221 bin liralık maddi ve manevi tazminat davası açtı. Diyarbakır 2'nci İdare Mahkemesi'ne savunma gönderen İçişleri Bakanlığı, zararın 'terörle mücadeleden doğan zararların karşılanması' kanunu kapsamında kaldığını, muhatabın Diyarbakır Valiliği olması nedeniyle bakanlığın hasım durumundan çıkarılması gerektiğini belirterek, davanın reddedilmesini istedi.
TAZMİNAT TALEBİ REDDEDİLEN AİLE YARGILAMA GİDERİ ÖDEYECEK
2'nci İdare Mahkemesi, Taşkın ailesinin 221 bin liralık tazminat talebinin reddedilmesine karar verdi. Mahkeme, 2 bin 184 liralık yargılama giderinin de Taşkın ailesinden alınarak İçişleri Bakanlığı avukatına verilmesine hükmetti.
Taşkın ailesinin avukatı İmran Gökdere, kararın yasaya aykırı olduğunu belirterek Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf başvurusu yaptı.
2 KOBRA HELİKOPTER VE 38 ZIRHLI ARAÇ İSABET ALDI
2'nci İdare Mahkemesi'nce açıklanan gerekçeli kararda, olayla ilgili Lice Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmanın devam ettiği belirtildi. Dosyadaki tutanaklarda, ormanlık ve mezarlık alanında bulunan binaların arkasındaki teröristlerin yaptığı saldırıda çok sayıda askeri aracın zarar gördüğü ifade edildi. Bingöl İl Jandarma Komutanlığı'nca hazırlanan olay yeri inceleme raporunda ise 10649 ve 12086 kuyruk nolu 2 Kobra tipi helikopter üzerinde çok sayıda mermi giriş deliği bulunduğu belirtilerek, mermi istikametlerinin yerden havaya doğru olduğu kaydedildi. Çok sayıda zırhlı araçta mermi girişlerinin bulunduğu belirtilen kararda, "Operasyon birliklerinin intikal esnasından başlayarak teröristlerin uçaksavar, mayın, roketatar, el yapımı patlayıcı ve molotof bombalı saldırılarına maruz kaldığı, 38 zırhlı araç, 2 taarruz helikopterinin isabet aldığı, heykelin indirilmesi sırasında müzahir şahısların canlı kalkan olarak kullanıldığının bildirildiği anlaşılmıştır" denildi.
'O SAATTE MEZARLIKTA BULUNMASI NORMAL DEĞİL'
Otopsi tutanağına göre, Mehdin Taşkın'ın uzak ateş mesafesinden ve başından vurularak öldürüldüğü ve ölümüne neden olan mermi çekirdiğinin elde edilemediği belirtilen kararda, maktulün vücudundan mermi çekirdeği çıkmadığından, hangi silahtan vurulduğuna dair kriminal inceleme yapılamadığı belirtildi. Ölüm olayının meydana geliş şeklinin ve failinin belirsiz olduğu kaydedilen kararda, olayın açıklığa kavuşturulamadığı ifade edildi. Taşkın'ın silahlı çatışmaya katılan terör örgütü mensupları içerisinde olup olmadığının kesin olarak ifade edilememesi nedeniyle, olayın terör eylemi veya terörle mücadele kapsamında bir faaliyetten kaynaklanıp kaynaklanmadığının açık olmadığı kaydedilen kararda, "Mezarlıkta toplanan göstericilerin en geç saat 04.45'te çatışmanın yaşandığı alanda bulunduğunun kabulü gerekmektedir. Mehdi Taşkın'ın böyle bir saatte çatışmanın yaşandığı mezarlığa çok yakın bir alanda yaralı olarak bulunması, hayatın olağan akışına uygun değildir. Mehdi Taşkın'a ait sağ el svabında atış artıkları tespit edilmiştir. İdarenin hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluğuna dayalı olarak zararın tazminini gerektiren, yol açan nedenlerin somut olayda oluşmaması sebebiyle, tazminat isteminin kabulüne olanak bulunmamaktadır"denildi.
TERÖR OLAYLARINI ÖNLEYEMEYEN İDARENİN, ZARARI TAZMİNİ GEREKİR
İdarenin önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemediği bazı zararları nedensellik bağı aramadan tazmin etmesi gerektiği belirtilen kararda, "Terör olayları denilen bu eylemlerin, devlete yönelik olduğu, anayasal düzeni yıkmayı amaçladığı, olaylarda zarar gören kişi ve kuruluşlara karşı kişisel husumetten kaynaklanmadığı bilinmekte ve gözlenmektedir. Sözü edilen olaylar nedeniyle zarara uğrayan kişiler, kendi kusur ve eylemleri sonucu değil, toplum içinde ortaya çıkan olaylardan zarar görmektedir. Başka bir deyişle, zararın nedeni toplumun bireyi olmaktır. Belirtilen şekilde ortaya çıkan zararların özel ve olağandışı nitelikleri dikkate alınıp, terör olaylarını önlemekle yükümlü olduğu halde önleyemeyen idarece, yukarıda açıklanan sosyal risk ilkesine göre tazmini gerekir. Terör olayları sonucu ortaya çıkan zararların idarece tazmini suretiyle topluma pay edilmesi hakkaniyet gereği olup, sosyal devlet ilkesine de uygun düşecektir" denildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz