BÜYÜK BARIŞIN ŞAFAĞI ATIYOR

PKK’nın kararı bölgede heyecan yaratırken, “büyük barışa şafak atıyor” denildi. Oda ve STK Başkanları Söz Haber’e konuştu; “tarihi bir dönemeçteyiz!”

BÜYÜK BARIŞIN ŞAFAĞI ATIYOR

Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısının ardından dün PKK kongresini topladığını, Öcalan’ın çağrısı temelinde tarihi kararlar aldığını duyurması,  bölgedeki sivil toplum kuruluşlarında büyük heyecan yarattı. “Büyük Barışın Şafakı atıyor” şeklinde yorumlar yapılırken, bölgedeki iş adamları dernekleri ve kanaat önderleri bunun Türkiye için tarihi bir dönemeç olduğuna vurgu yaptı.

Kamuoyunun merakla beklediği fesih kararının dün duyurulması sonrası Güneydoğu Anadolu Bölgesi başka olmak üzere tüm ülkede bayram havası oluşturdu. Söz Haber, tarihi kararın olası yansımalarını oda başkanları, sivil toplum kuruluşu iş dünyası temsilcileri ile hukukçulara sordu. Kararı memnuniyetle karşılayan başkanlar, bunun başka bölge olmak üzere, tüm ülkenin  sosyoekonomik manadaki gelişimine önemli bir ivme kazandıracağını belirttiler. İşte kararın sıcağı sıcağına olan yansımaları...

"ÇOK ÖNEMLİ TARİHİ BİR SÜREÇ"

Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, “Türkiye için çok önemli tarihi bir süreç. Bölge içinde bugüne kadar yaşanılan gerek travmalar gerek ekonomik ve sosyal sıkıntıların giderilmesinde çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Çünkü biz bu silahlı çatışmaların her zaman bölgedeki sıkıntılarını ifade ediyoruz. Güvenlik politikaları da bölgede sonuçlarıyla ilişkilerinin geliştirilmesinde, yatırımın gelmesinde  büyük bir engel olarak görüyorduk. Çatışmaların bitmesi ile birlikte gerek hükümetin gerek muhalefet partilerinin ve DEM Partinin açıklamaları sürecin iyiye gitmesini sağlayacaktır.

"SİLAHIN VE ŞİDDETİN DEVRİNDEN ÇIKILIYOR"

Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, “nemli bir haber aldık aslında. Çünkü tüm bu görüşmelerin en kritik kararı örgütün kongreyi yapıp kendini feshedecek ve silahları bırakacağına dair kongreyi yapıyor olması. Örgüt yapacak mı? Yapmayacak mı? Toplumda da bazı belirsizlikleri vardı. Bu kararı da oldukça kritik bir karar. Silahın ve şiddetin devrinden çıkıyor olması Kürtler açısından çok önemli. Çünkü şu an belki olaylar yok gibi görünüyor ama örgütün ve silahın varlığı çatışmaların her zaman varlığının bir işareti olarak orada duruyor. Bu da bölgeye dışarıdan gelen yatırımcı açısından kaygı verici bir durum olarak görünüyor. Güvenlik ve istikrarla  ilgili ciddi bir endişe doğuyor. Bu açıdan bunun devreden çıkıyor olması önümüzdeki dönemde bölgede zaten var olan ekonomik  potansiyelinin farklı sektörlerde muazzam gelişmelerini bekleyebiliriz. Bu anlamda hayırlı ve uğurlu olsun önemli ve tarihi bir ana hepimiz tanıklık ediyoruz.

“TARİHİ BİR EŞİĞİNİN AŞILDIĞINI GÖRÜYORUZ"

Diyarbakır Sanayici ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER) Şeyhmus Akbaş, “Ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan terör meselesinde tarihi bir eşiğinin aşıldığını görüyoruz ve bunu memnuniyetle karşılıyoruz. PKK'nın silah bırakması örgütsel varlığında  silah bırakması kararı da hem ülkemiz için  büyük bir fırsat hem de bölgemiz için yeni bir başlangıçtır. Bura da sayın Devlet Bahçeli'nin çağrısı, sn Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrıya verdiği güçlü destek ve nihayetinde Abdullah Öcalan'ın sürece olumlu yaklaşımıyla şekillenen bu gelişme siyaset üstü bir kararlılığın üründür. Bunun toplumsal huzuru önemli derecede etkileyeceği gibi aynı zamanda da büyük imkanlar yaratacağının altını çizmek istiyorum. Özellikle Diyarbakır iş dünyası olarak bu yeni dönemde bize düşen görevler de var. Üretimi arttırmak, gençlere iş imkanları sunmak, kadınları üretime katmak ve bölgemizi refah merkezi haline getirmek için de fırsat olarak görüyorum. DİSİDER olarak bizimde çağrımız budur; geçmişin acılarını değil, geleceğin umuduyla yol almalıyız.”

"MECLİS SİYASİ BİR MUTABAKATA VARMALI"

Toplumsal Mutabakat Derneği (TMD) Genel Başkanı Mahmut Şimşek, “Toplumsal Mutabakat Derneği olarak, sivil demokratik yaşama bir adım daha yaklaşmanın sevinci ve ümidiyle, bu önemli gelişmenin hayırlı olmasını diliyoruz. Kürt halkını sorun olarak gösterme süreci, yerini Kürt halkının demokratik haklarının yaşama geçirilmesi sürecinin başlaması olarak görüyoruz. Demokratikleşmede önemli bir aşama kaydedildiğini göreceğiz. Bu sürece katkı sağlayan herkese teşekkür ederiz. İzlenecek yol, yeni bir demokrasi ve toplumsal barışın inşası için Toplumsal Mutabakatın sağlanması yoludur. Bu noktada, kapsayıcı bir hakem devlet rolü ve iktidar paydaşlarının yanı sıra, Abdullah Öcalan’ın bu sürecin belirleyici unsurlarından biri olduğu gerçeği inkar edilemez. Bu adımın, bu barış, birlik ve demokrasi yolunu açma süreci hastası ve günahı artık Meclisteki tüm siyasi partilerin omzundadır. Meclisteki partiler, siyasi bir mutabakata varmalıdır. Kardeşleşmiş, eşit ve çağdaş bir ülke için herkes, birbirine karşı gardını kaldırmalı ve elini uzatmalıdır. Bu adım, yüz yıllık sorunların ve acıların telafisi için önemli bir fırsattır; bu fırsatın heba edilmemesi gerekir.

"TÜRKİYE HAYALİNİ GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRMEKTEDİR”

Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Engin Yeşil “Öncelikle, PKK’nın silah bırakma yönünde alacağı karar bölgemiz ve ülkemiz adına son derece sevindirici ve umut verici bir gelişme olur.Diyarbakır Ticaret Borsası Başkanı olarak konuşmam gerekirse, biz yıllardır bu topraklarda barış ve huzurun tesis edilmesini en büyük öncelik olarak gördük. Çünkü ticaretin, kalkınmanın ve refahın olduğu yerde ancak barış vardır. Bu kararın kalıcı olması ve tüm tarafların yapıcı bir yaklaşımla sürece destek vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Artık silahların konuşmadığı, çocuklarımızın geleceğe umutla baktığı bir Türkiye hayalini gerçeğe dönüştürmenin zamanı geldiğine inanıyoruz. İş dünyası olarak bu sürecin destekçisi olacağız. İstiyoruz ki yatırımlar artsın, gençlerimiz iş sahibi olsun, bölgemiz huzurla ve güvenle büyüsün. Diyarbakır, tarih boyunca ticaretin ve kültürün beşiği olmuştur. Barış ortamı ile bu potansiyelimizi tam anlamıyla açığa çıkarabileceğimize inanıyorum.Bu vesileyle, silahların tamamen sustuğu, fikirlerin ve projelerin konuştuğu bir dönemin başlamasını temenni ediyor, bu tarihi süreci olumlu karşılıyor ve destekliyoruz.

"KÜRT-TÜRK İTTİFAKI YENİDEN HAYAT BULUYOR"

Hukukçu Recep Kandemir “Çeyrek asra  yakın bir zamandan beri devam eden ve soğuk savaş dönemi şartlarında kurulan PKK, kongresini toplayarak silahlı mücadeleyi sona erdirme ve  kendini feshetme kararı aldı. Gerek Ortadoğu’nun mevcut şartları gerekse Türkiye’deki şartlar bu kararın alınmasına zemin oluşturmuştur. Bundan sonra kimilerince "Terörsüz Türkiye" , kimilerince "Barış ve Siyasi Çözüm Dönemi" diye adlandırılan bir döneme  girmiş bulunuyoruz  Öncelikle bu sürecin Türküyle Kürdüyle ve diğer etnik kesiminden oluşan  85 milyon insanımıza hayırlı olmasını diliyoruz. Bundan sonraki süreçte  meşru demokratik siyasetle sorunların çözümünü göreceğiz. Kürt-Türk ittifakı yeniden hayat buluyor. Bu coğrafyanın ortak tarihine , ortak inancına ve kültür kodlarına dayanan siyasi ve insani bir perspektife ihtiyaç var. Açıkçası anadilde eğitim ve anayasal eşit vatandaşlık öncelikli konuşulacak konular olmalıdır. Cumhuriyetin kuruluşu sonrası Kürtlerin inkar ve asimilasyona uğradığı göz ardı edilemez. Her ne kadar son yıllarda devletin dil konusunda kısmi olarak  olumlu anlamda değiştiği görülse de çözüm bekleyen konuların henüz sona ermediğini biliyoruz. Yeni sürecin bu sorunları ve çözümleri  daha uygun şartlarda konuşmaya ve çözüm geliştirmeye vesile olacağı kanaatindeyiz. Keza yeni devlet anlayışı, Ortadoğu’daki şartları da dikkate alarak Irak ve Suriye'nin Rojava olarak bilinen bölgelerindeki Kürtleri ve bunların siyasi parti ile kurumlarını dost ve müttefik olarak görme üzerine inşa edilmelidir. Toplumsal barış ve huzur böyle tahkim edilmiş olur büyük bir özgüvenle ve korkularımızı yenerek tarihin 1000 yıllık geçmişinde olduğu gibi  gönüllü beraberlik anlayışımızı yeniden oluşturma  özlenen bir durumdur. Bu yönüyle  yeni dönemin milletimize ve ülkemize , Ortadoğu coğrafyasına hayırlı olmasını diliyoruz”

"TÜRKİYE BÜYÜK SIÇRAMALAR YAPACAKTIR"

Güneydoğu Anadolu Ortak Akıl Federasyonu Başkanı Abdulvasi Yaz, “PKK'nın kendini feshetmesini halkımız ve milletimiz açısından  gayet olumlu değerlendiriyoruz. Ama önemli olan bu kararı verirken, PKK'da HDP'de ve ona bağlı bölgedeki siyasi aktörleri de silahlı bir mücadele ile Türkiye Cumhuriyeti Devletini herhangi bir zarara uğratmayacakları aşikar olduğu için bundan sonra özellikle bu merhalelerden sonra yani Türkiye'nin silahlı ve savunması açısından çok güçlü bir konuma geldikten sonra PKK'da ona bağlı olanlar anladılar ki bu şekilde ilerleyecek olan mücadelelerin böyle hedeflerine ulaşamayacakları imkansız. Bugüne kadar döktükleri kanların, tahribatların ve millete verecekleri zararların telafisi mümkün değil. Bundan sonra yeni kararların memleketimize tufan yaşatmaması açısından bu karar inşallah hayırlı olur diyorum. Eğer PKK sadece Kandilden ibaret bir şekilde kendini fesih edipte bütün bu aktörler dış güçleri aktörlerle birlikte Suriye'deki PYD'ye başka yerlerdeki hareketlerine Avrupa dahil olmak üzere entegre olmamak kaydıyla bir kararsa bu karar çok güzeldir. Bundan sonra da Türkiye büyük sıçramalar yapacaktır. İçerde de zaten DEM Parti vasıtasıyla bu mücadeleyi yürütüyorlar, silaha da gerek yok silahın yeri çoktan bitmiş. Ama bir şart var PKK damarlarıyla beraber silah bırakmalı.

"HUKUKSAL DEĞİŞİKLİKLER YAPILMALIDIR"

Hak ve Kardeşlik Hareketi Genel Başkanı Prof. Dr. Naki Erdemir, “Artık imani, insani, sosyolojik, kader birliği, kültürel ve tarih taşlık olguları dikkate alınarak birlik beraberlik kardeşlik bağlarının müthiş şekilde güçlendirilmesinin zamanıdır. Fakat bu kardeşliğin altını doldurmak gerekir. Eşit halk eşit hak anlayışında, Türkiye vatandaşlığında bu kardeşliğin pekiştirilmesi kaçınılmazdır.

Siyonizmin, geçmişte sırtını siyonizme, ABD'ye din düşmanlığına dayayan derin devletin,  sabataistlerin, gerçek Türk ve Kürt olmayanların Mossad, Glodio ve CİA ajanlarının kendi çıkar ve menfaatleri için nice anaların ciğerini yaktılar.

PKK ve çıkış sebebinin arkasında bu derin güçlerin olduğunu bilip ve kabul etmezsek olayları doğru çözümleyemeyiz. Allah korusun ilerleyen zamanda aynı hatalara düşebiliriz. Türkiye bunlardan ders alarak sağlam adımlar atması gerekir. Büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa ve ihya etmek için hukuksal değişiklikler yapılmalıdır. Yapılması gerekenler ise Türk'ün, Kürdün, Arabın, Lazın Çerkezin ortak değerleri olan iman ve inanç üzerine kardeşliğin inşa edilmesi gerekir. Yalnız bu kardeşlik Anayasal düzeyde olmalıdır. Türkiye kadim değerlerine bağlı bu değerleri esas alarak yeni bir yola yeni bir vizyona girmesi gerekmektedir.

İman ve inanç değerlerini dikkate almadan göz ardı ederek yabancı anlayış ve yaklaşımlarla olaylar çözümlenmeye çalışılırsa ileriki zamanlarda dış güçlere, siyonizme ve çıkarcı putperestlere gün doğar aynı terör örgütleri farklı şekillerde ortaya çıkabilir. Tarih buna en büyük şahit ve örnektir. Sağlam adımlarla yasal düzeyde, sosyolojik, psikolojik, kültürel ve eğitimle, acil bölgesel kalkınma ile ilgili adımlar atılmalıdır.”

Kaynak: Diyarbakır Söz