Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden bazı kanaat önderleriyle dün de bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Beştepe'de ikincisi gerçekleşen buluşmaya, 67 kanaat önderi katıldı.
Her defasında değişik isimlerin katıldığı buluşmaların, önümüzdeki haftalarda da devam edeceği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuklara hitaben yaptığı konuşmada, istişarenin önemine değinerek, sorunları bölge sakinlerinden bizzat dinlemeyi amaçladığını vurguladı. Erdoğan, ülkemizde son 13 yılda yaşanan sessiz devrimin, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde de somut bir şekilde hissedildiğine dikkati çekti.
KARDEŞLİĞİ PERÇİNLEŞTİRMEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Demokratik Açılım, Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, Çözüm Süreci adı altında gerçekleştirilmiş olan çalışmaların, birlik ve beraberlik içinde kardeşliği perçinlemeyi hedeflediğine işaret etti. Ancak Batı'yla Doğu'nun bütünleşmesini istemeyen kesimlerin, söz konusu olumlu gelişmelerden rahatsız olduklarını hatırlattı.
Erdoğan, terörü hortlatmaya çalışanlar olmasına rağmen, 1990'lardaki meşum günlere geri dönülmesine asla fırsat verilmeyeceğini de belirtti. Terörle ve kirli odaklarla hukuk çerçevesinde mücadelenin süreceğine değinen Erdoğan, bölge halkının manzarayı net olarak gördüğünü ifade etti.
TERÖR ÖRGÜTÜ VE YAPILARI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütüyle ve onun güdümündeki yapılarla mücadelenin sadece devletin, hükümetin ve güvenlik güçlerinin meselesi olmadığını belirterek, bu sorunla mücadelede, bölge insanlarının duyarlılığının ve azminin büyük önem taşıdığını vurguladı. Erdoğan'ın konuşması akabinde ise bölgeden gelen kanaat önderlerinin görüş ve değerlendirmelerini de dinlediği kaydedildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen Salı günü de Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden 16 ilden 61 kanaat önderiyle Beştepe'de biraraya gelmişti. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, bölgedeki durum hakkında çeşitli kanaat önderlerinden doğrudan bilgi edinmeyi amaçlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, bu tür toplantılara önümüzdeki süreçte de devam edeceğini kaydetti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde basına kapalı gerçekleşen kabul 5 saat sürdü.
DİYARBAKIR'DAN ELÇİ
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek için Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden Ankara'ya giden kanaat önderlerinden bazıları, konakladıkları otelden Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne hareketlerinden önce basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Diyarbakır'dan gelen kanaat önderi Tayyip Elçi, "Türkler, Kürtlerin desteğini almadan, Ortadoğu'da ve dünyada bir güç olamayacakları gibi, Kürtler de Türkler olmadan bir şey yapamazlar. Bu iki halkın birbirinden koparılması, bu iki halkın birbirine düşman yapılması her iki halka yapılacak en büyük darbedir. Dolayısıyla bin senedir birlikte, kardeşlik huzur ortamında yaşayan bu iki halkın birbirine kenetlenmesi lazım. Aralarını bozmak, onları birbirine kırdırmak isteyen, böylece her iki halkı da çökertmek isteyenlerin oyununa gelmememiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ülkenin sorunlarını konuşacaklarını söyleyen Sabri Yazar da Şanlıurfa'dan geldiğini belirterek, "Memleketimizin selamete ulaşmasını bekliyoruz" dedi.
Adıyaman'dan gelen Ahmet Doğan ise kabulde Türkiye'nin huzuru için neler yapılabileceğine dair kanaatlerin paylaşılacağını dile getirerek, "Vatandaşın içinden geldiğimiz için bildiklerimizi arz edeceğiz. Vatandaşımız, memleketin birlik ve beraberliğini, huzurunu istiyor. Hizmette adil paylaşım yapılmasını istiyor. Vatandaşımız kardeşçe yaşamayı istiyor" diye konuştu.
VATANIMIZDA HUZURLU OLSAK NE OLUR?
Kars'tan gelen Ebubekir Parlak ise memleketin ve bölgenin faydası için ne varsa onu söyleyeceklerini ifade ederek, "Ümit ediyoruz ki herhangi bir şiddet olayı olmasın, barış ve kardeşlik olsun. Bir arada olursak insanlar daha rahat eder inşallah" dedi.
Şeyh Muhammed Nayir Erzincani de bir din adamı olarak, öncelikle herkesin Allah'a karşı mesuliyetini bilmesi gerektiğini söyleyerek, "Bu binayı, bu vücudu Allah yaptı, ancak o yıkar. Bir insanı öldürmek, dünyanın insanını öldürmek gibidir" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin "cennet gibi bir vatan" olduğunu kaydeden Erzincani, "Vatanımızda huzurlu olsak ne olur? Vurup kırmayla rahat mı ediyorlar? Demek ki akıl noksanlığı var. Kendileri de rahat edemiyor, biz de rahat edemiyoruz. Ne oluyor? Bir huzursuzluktur gidiyor" değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: Diyarbakır Söz