Televizyon programında sarf ettiği sözler nedeniyle "kamu görevlisine hakaret" suçundan 4 yıla kadar hapsi istenen eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un yargılanmasına başlandı.
Ankara 75. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Başbuğ ile taraf avukatları katıldı.
Duruşmayı kapalı görme kararı alınmamasına rağmen hakim, basın mensuplarını mahkeme salonundan çıkardı.
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı döneminde Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensubu savcıların, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik kumpas kurduklarını söyledi.
Bu savcılardan birçoğunun darbe girişiminin ardından mahkum edildiğini hatırlatan Başbuğ, o dönem Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 250. maddesinde yapılan değişikliğin ardından FETÖ'cü savcıların Albay Dursun Çiçek'i 30 Haziran 2010'da şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırdığını aktardı.
Albay Çiçek hakkında işlemin, yasa değişikliğinden iki gün önce yapıldığını, bunun da anayasaya aykırı olduğunu belirten Başbuğ, şöyle devam etti:
"Yasa değişiklikleri daha Meclis'ten geçmemiş ama bu militan savcılar 24 Haziran'da büyük bir cüretle bu talepte bulunuyor. Sade bir vatandaş olarak soruyorum, bu olaydan hiç mi şüphe duymuyorsunuz? Ben burada ciddi şüpheler duyuyorum, kimseyi suçlamıyorum. Bütün istediğim bu yasa değişikliği teklifini ilk gündeme getiren, kaleme alanlar kimlerdir? Bu araştırılsın. Bu da o döneme komutanlık sorumluluğu taşıyan birisi olarak bunu sormak, gündeme getirmek, araştırılmasını istemek hakkım değil, sorumluluğumdur. Yoksa bizim o akşam Meclis'te bu önergeye imza koyan ne grup başkanvekillerini ne de önergeye imza koyan milletvekillerini hedef aldığımız bir konu yoktur. Çünkü onlar önergeyi hazırlamamıştır."
İDDİANAME
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dönemin AK Parti milletvekilleri Ahmet Aydın, Mustafa Elitaş, Abdurrahman Müfit Yetkin, Mehmet Ceylan, Bekir Bozdağ, Yahya Doğan'ın suç duyurusu üzerine Başbuğ hakkında soruşturma açtı.
İddianamede, Başbuğ'un 28 Ocak 2020'de ulusal bir kanalda "FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin" tartışmalara yönelik değerlendirme yaptığı, bu esnada bazı milletvekillerine hakaret içeren ifadeler kullandığı aktarıldı.
Başbuğ'un, o dönem milletvekilli olan müştekilerin, "FETÖ'nün direktifi doğrultusunda kanun değişikliği teklifi yaptığı iddiasında bulunduğu" aktarılan iddianamede, ifadelerin, fikir ve düşünce özgürlüğü sınırlarını aştığı belirtildi.
İddianamede, Başbuğ'un, kullandığı ifadelerle zincirleme şekilde "kamu görevlisine hakaret" suçunu işlediği aktarılarak, 1 yıl 5 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Başbuğ, televizyon programında, askerlerin özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan torba yasadaki maddeyi hatırlatarak, "26 Haziran 2009'daki kanun teklifini getiren siyasiler araştırılsın. 'FETÖ'nün siyasi ayağı yok' dersek gerçek inkar olur." ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: Diyarbakır Söz