Başbakan Erdoğan, "Kur'an-ı Kerim'in seçmeli ders olarak konulması isteği milletten geldi" dedi.
Başbakan şöyle konuştu:
''Halkımız bize diyor ki böyle, böyle... 'Düz liselerde, orta okulda Kur'an-ı Kerim ve peygamberimizin hayatı seçmeli ders olsun'. Kimse buna mecbur edilmiyor. İsteyen girecek bu derse, isteyen girmeyecek. Kimse mecbur değil. Niye bundan rahatsız oluyorlar. Yani KESK'in mensubunu tekme tokat o derse mi sokacaklar, yok. Çocuğunu tekme tokat o derse mi sokacaklar, yok. E, niye rahatsız oluyorsun ama dert başka. Dert, burada hemen ayrımcı damgasını vuruyorlar, hemen iyot gibi ortaya çıkıyorlar''
"Seyirci Kalamayız, Yapmamız Gerekeni Yapacağız"
Başbakan Erdoğan, Suriye'de yaşananlara da değindi.
Başbakan Erdoğan, ''(6 maddelik Annan Planı kabul edildi) dendi, dendiği andan itibaren şu ana kadar Suriye'de ölümler durmadı, yine devam ediyor. Burada kalkıp, 'Ben bunu ümit ediyorum, bekliyorum, beklentisi içindeyim' dememize zaten gerek yok. Buna gerek kalmıyor. Çünkü öldürmeye devam ediyor. Şu anda, bu tabloyu gördüğümüz için benim henüz böyle bir ümidim yok'' dedi.
Başbakan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Rusya, Türkiye ve İran olarak biraraya gelerek burada birşeyler yapmamız gerekir yönünde bir talepleri oldu. Temennimiz tabi bizim Türkiye olarak bağcıyı dövmek değil üzümü yemektir. Suriye'deki bu gidişe bir an önce nasıl dur diyebiliriz bunu nasıl durdurabiliriz ve Suriye halkının iradesinin iktidar olduğunu nasıl görebiliriz bunun için herkesin birşeyler yapması lazım ve Türkiye olarak da biz 910 kilometre sınırı olan bir ülkeyiz. Buna tabi el pençe divan durup seyirci olamayız. Atmamız gereken adımlar var. Yapmamız gerekenler var. Ve bu konuda da şüphesiz üzerimize düşeni yapacağız. Ve nitekim pazar günü yapılacak olan toplantı da bu adımların bir boyutunu teşkil etmektedir. İnşallah hayırlı olur."
Kaynak: Diyarbakır Söz