Erdoğan, “BM Güvenlik Konseyi’nin atacağı adım, katliamların durmasına sebep olabilir. Çünkü barışın bir an önce gelmesi lazım. Suriye’nin bütünlüğü ve birliğinden yanayız.” dedi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Moskova’da görüşen Başbakan Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nde görüşmeyle ilgili bir açıklama yaptı. Türkiye’nin Rusya ile arasındaki siyasi, askeri, ekonomik, ticari alanda gelişmeleri değerlendirme fırsatı bulduklarını belirten Erdoğan, “15 Ekim tarihinde de Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nı Türkiye’de yapacağız. Bu konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığımızın görüşmeleri oldu. Rusya ile 32 milyar doları aşan ticarete sahibiz. Hedefimiz 100 milyar doları aşmak. Bunun yanında enerji alanında Rusya ile çok ciddi ilişkimiz var. Enerjimizin yüzde 50’sini doğalgazdan sağlıyoruz. Bunun da birinci derece tedarikçisi Rusya. Şimdi Rusya ile yeni bir adım attık. Bu da nükleer enerji alanında. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ni Rusya ile yapıyoruz. Bu, 20 milyar dolarlık bir proje. Savunma sanayine yönelik anlaşmalar var. 2013 yılı Kasım ayı civarında Göktürk uydusunu fırlatacağız.” diye konuştu.
‘BM GÜVENLİK KONSEYİ DEVREYE GİRSİN’
Daha önce Rusya ile konuşulamayan, görüşülemeyen konuları ele aldıklarını kaydeden Erdoğan, “Artık, bu konuları Rusya ile müzakere eder hale geldik. Suriye ile ilgili kendisiyle görüşme fırsatımız oldu. Cenevre toplantısına atıfla, bu sürecin bir yol haritası olarak devamı konusunda birlikteliğimiz var. BM Güvenlik Konseyi, Cenevre sürecini de ele almak suretiyle devreye girsin. Bu noktada BM Güvenlik Konseyi’nin atacağı adım, katliamların durmasına sebep olabilir. Bu konuda hem fikiriz. Çünkü barışın bir an önce gelmesi lazım. Biz, Suriye’nin toprak bütünlüğünü istiyoruz. Suriye’nin parçalanmasını istemeyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü, halkın birliğinden yanayız. İstediğimiz şey insanlar öldürülmesin. Şu ana kadar 18 bin ölü var. Lübnan’a göç etmiş yaklaşık 50 bin kişi var. Bu insanlar durup durmadan neden kaçsın. Ölüm tehdidiyle kaçıyorlar. Tarihten gelen yaklaşım tarzını değerlendirdiğimizde Baba Esad’ın yolunda olan Oğul Esad var. Bunun yolunda olmak mümkün değil. Barış ve katliamların durdurulması konusunda Rusya ile ikili çalışmaların içerisine girmeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Verimli bir çalışma oldu.” ifadelerini kullandı.RUSYA’NIN ENDİŞELERİ VAR
Erdoğan, “Cenevre sürecinin önemli yanı Beşşar’ın olmadığı geçiş hükümetidir. Geçiş hükümetinde Suriye’deki iktidarın, muhalefetin, tarafsızların katılımı olmalı. Rusya görüşmemizde buna olumlu baktı. Olumsuz bakmadı. Beşşar’ın olmaması halinde ne olur, bazı endişeleri var. Bu konuda biz onlara başka alternatifler öne sürdük” dedi.
Erdoğan, Rusya dönüşü Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklama sonrası gazetecilerin dış politika ile ilgili sorularını cevapladı. Gazetecilerin “Rusya, Esed'siz bir geçiş hükümeti istemiyordu. Bu noktada Rusya ikna edilebildi mi?” şeklindeki sorusuna Erdoğan, “Cenevre’de de Dışişleri Bakanımız Esed’in olmadığı bir geçiş hükümetinden bahsetti. Genel hava da Esed'siz bir geçiş hükümetiydi. Geçiş hükümeti de zaten seçim hükümetidir. Bu seçim hükümeti, orada partilerin kurulmasına zemin hazırlasın. Bu kurulan partiler demokratik bir şekilde halkın iradesini şekillendirsin. Siz kalkar da hükümeti kurar ve Beşşar kalırsa, hiçbir şey değişmez. Biz 8,5-9 yıldır Esed’le bunları konuştuk. Hep aldatan bir zihniyet vardı. Hep olacak diye bekledik. Daha sonra insanlar hayatını kaybetmeye başladı. Bu havanın geldiği dünden belliydi” diye konuştu.
“Bu insanların üzerine bombalarla, tanklarla giderseniz, bu insanlar ölümden öte ölüm yok deme noktasına gelmiştir” diyen Erdoğan, “Bugün de tablo çok net ortadadır. Bu tabloyu hazırlayanı kim? Yönetim kendisini hesaba çekmek durumundadır. Cenevre sürecinin önemli yanı Beşşar’ın olmadığı geçiş hükümetidir. İktidarın, muhalefetin, tarafsızların katılımı olmalı. Bunlarla beraber seçime gidilmeli. Rusya görüşmemizde buna olumlu baktı. Olumsuz bakmadı. Beşşar’ın olmaması halinde ne olur bazı endişeleri var. Bu konuda biz onlara başka alternatifler öne sürdük. Bu alternatifleri de söyleyince, o alternatiflerin üzerinde düşünmeleri gerekeceği noktasına vardılar” ifadelerini kullandı.
"SURİYE HÜKÜMETİ DEZENFORMASYON YAPIYOR"
Muhaliflerin dün Şam’a düzenlediği saldırıda Türkiye’yi sorumlu tutmasını değerlendiren Erdoğan, “Dezenformasyon bu süreçte yönetimlerin en önemli özelliğidir. Suriye uçağımızı düşürdükten sonra ilk önce kaçma yoluna girdiler. Daha sonra farklı bir duruş sergilediler. Buna maalesef ulusal medyamızın da katkısı oldu. Ulusal medyamız kendi Başbakanı’na, Genelkurmay Başkanı’na inanmadı. ABD’deki bir gazeteye, Suriye medyasına baktılar. Kendileri için haber kaynağı kabul ettiler. Burada yapılan bir dezenformasyondur. Türkiye olarak kardeş halk olan Suriye halkına yönelik bu tür yollara tevessül etmemizi kimse bizden bekleyemez. Suriye rejimi kendini hesaba çekmelidir. Şu anda yıkılmış bir Hama ve Humus var. Şam aynı duruma doğru gidiyor. Bu ordunun içinden insanlar niçin dağılıyor? Muhalif güçler nasıl oluştu? Bunun hesabını kendisine sormalı. Enformasyon Bakanlığı’nın yaptığı açıklamanın kabul edilir hiçbir yanı yoktur” şeklinde konuştu.Gazetecilerin Irak ile ilgili sorularını da cevaplandıran Erdoğan, “Irak için bölünmüşlük ifadesini kabul etmiyorum. Irak’ta eyalet sistemi var. Kuzey Irak, Irak’ta oluşturulan anayasa ile eyalet olarak kabul edilmiştir ve bu noktada daha farklı eyaletler ortaya çıkabilir. Başından beri eyaletlerin olduğu yerde merkezi yönetim bütünlüğün ifadesidir. Şu andaki sıkıntı, yönetimin, Kuzey Irak yerel yönetimindeki sıkıntısından kaynaklanıyor. Onlara ait hakların merkezi yönetim tarafından verilmeyişi, karşı bir tepkiyi oluşturmuştur. Bu karşı tepki, oradaki sıkıntıların kaynağından kaynaklanmaktadır. Örneğin Irak’ta hükümet oluşturulurken verilen sözler yerine getirilmemiştir. Koalisyon ortaklarına verilen sözler yerine getirilmemiştir. Bu sözler yerine getirilmeyince sıkıntılı durumlar oluşmuştur. Temenni ederiz ki Irak bundan kurtulmuş olur. Birlik beraberlik içinde barış günlerini yakalar” dedi.
"IRAK HAVA SAHASINI BİZİM UÇAĞIMIZ İHLAL ETMEDİ"
Basın mensuplarının, “Geçtiğimiz günlerde Irak Merkezi Yönetimi’nin Türkiye’nin Irak hava sahasını ihlal ettiğine yönelik açıklaması oldu. Bu konuda Türkiye’yi uyardı. Bu konu ile ilgili görüşleriniz nelerdir?” şeklindeki sorusuna Erdoğan, “Sadece terör bölgesine yönelik uçaklarımızın yaptığı harekat var. Merkezi yönetimin ‘Terörle mücadelede gücümüz yetmiyor’ diye bizzat onların sözü var. Oradan bizim ülkemize saldırı olursa ‘Gereğini yaparız.’ dediğimiz bir uygulamadır. Yapılan budur. Onların söylediği tek uçakla ilgilidir. Uçak bizim uçağımız değildir. İnsansız hava aracı ile ilgilidir. O ülke de farklıdır ve gerekli açıklamayı yapacaktır” şeklinde yanıt verdi.CİHAN
Kaynak: Diyarbakır Söz