Kahire Üniversitesi Konferans Salonu'nda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Mısırlılara kardeş Türkiye halkının selam ve sevgilerini getirdiğini söyleyerek Mısır'da bu sabah meydana gelen tren kazası nedeniyle üzüntülerini dile getirdi.
''Ortak medeniyetimizin muhteşem şehirlerini zikrederken, Türkiye'de kullandığımız bir ifade var. Kur'an-ı Azimüşşan Mekke'de nazil olmuştur, Kahire'de en güzel şekilde Abdussamet gibi, Muhammet Sıddik gibi, Mustafa İsmail ve Tantavi gibi en güzel seslerle okunmuştur'' diyen Başbakan Erdoğan, ''İstanbul'da da Kur'an en güzel ellerde, Şeyh Hamdullah gibi, Hamit gibi, Ahmet Karahisari gibi hat sanatının en güzel ustaları tarafından yazılmıştır'' ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
''Hiç kuşkusuz, tıpkı Mekke gibi, Kahire ve İstanbul birer Kur'an şehirledir. Yine hiç kuşkusuz Kahire ve İstanbul, Mekke-i Mükerreme'nin, aynı zamanda birbirlerinin kardeşleridir. Şunu burada konuşmamın hemen başında ifade etmek istiyorum; Mekke, Medine, Kahire, İskenderiye, Beyrut, Şam, Diyarbakır, İstanbul, Ankara nasıl birbirlerinin kardeşleriyse tüm dünya bilsin ve anlasın ki Ramallah, Nablus, Eriha, Refah, Gazze ve Kudüs'te bu şehirlerin kardeşidir, bizim kardeşidir. Bu şehirlerde dökülen her damla kan bizim damarlarımızdaki kandır. Bu şehirlerde toprağa düşen her can bizim canımızdır. Her damla gözyaşı, bizim gözyaşımızdır. Hiç kimse bu coğrafyada yaklaşık 100 yıldır devam eden sükutu farklı şekilde yorumlamasın. Herkes bilsin ki er ya da geç, bugün ya da yarın Gazze'de insanlık dışı yöntemlerle katledilen o masum yavrucakların hesabı mutlaka ama mutlaka sorulacaktır.''
İsrail'in bölgeyi bir kere daha kan gölüne çevirmek için, her türlü insanlık dışı eylemi gerçekleştirdiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, ''Orantısız, güz kullanmaktadır. Netanyahu arkasına aldığı uluslararası vurdumduymazlık neticesinde bu eylemlere girişebilmektedir. Bu eylemleri tüm gücümüzle kınıyoruz. Burada son saldırıların ardından İsrail'deki Mısır Büyükelçisini çağıran kardeşim Mursi'yi yürekten tebrik ediyorum'' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında salondakiler tarafından zaman zaman ''Canımız Gazze'ye feda olsun'' sloganları atıldı.
Erdoğan, ''Türkiye olarak Mısır'la, Filistinli kardeşlerimiz için uluslararası toplum nezdinde mücadele vermeye devam edeceğiz'' dedi.
Mısır'daki devrime değinen Erdoğan, şöyle konuştu:
''Mısır'da gerçekleşen devrim, Mısırlılar kadar hiç kuşkusuz Filistinliler için, özellikle de Gazzeli kardeşlerimiz için bir umut ışığı oldu. Mısır'dan yayılan bu umut ışığının daim olmasını temenni ediyorum. Bu vesile ile bugün bir kez daha gerçekleştirdiğiniz devrimden dolayı, siz gençleri sizin şahsınızda Mısır halkını yürekten kutluyorum. Mısır devrimi esnasında hayatını kaybetmiş, inşallah şehitlik mertebesine ulaşmış tüm gençlerin, tüm kardeşlerimize bir kez daha Allah rahmet niyaz ediyorum. Şundan emin olunuz ki Tahrir'den yükselen ses, İstanbul ve Ankara'da çok güçlü yankılanmış ve karşılığını bulmuştur. Türkiye'nin tüm şehirlerinin, Türkiye gençlerinin kalbi, devrim boyunca, Tahrir'deki kardeşleriyle birlikte atmıştır. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de yarın da Mısır'la dayanışma içinde olmaya, Mısır'la birlikte yürümeye, kardeşlik hukukunun gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz.''
-''Tüm dünyaya zulmün ilelebet payidar olamayacağını gösterdiniz''-
Salondaki gençlere seslenen Başbakan Erdoğan, ''Sizler Mısır'da gerçekleştirdiğiniz devrimle, tüm dünyaya zulmün ilelebet payidar olamayacağını gösterdiniz. Sizler Mısır devrimi ile otokratik rejimlerin, kapalı rejimlerin sonunun geldiğini tüm dünyaya gösterdiniz. Sizler azminiz ve direnciniz karşısında, hiç bir hukuksuzluğun ayakta kalamayacağını tüm dünyaya gösterdiniz. Kahramanlığınızdan, direncinizden, sabrınızdan, azminizden dolayı sizleri ayrıca kutluyor, tebrik ediyorum'' dedi.
Ali İmran Suresi'nin 139. ayetini ve mealini okuyan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Evet Mısır'da, Türkiye'de tüm bu coğrafya da işte bu temel ilkeyi her an hissetmek, her an yüreğimizde zihnimizde, taşımak ve hatırlamak durumundayız. Esasen sizler Tahrir Meydanı'nda tam da işte bunu söylediniz. Aylar boyunca Tahrir Meydanı'nda 'Başını dik tut, sen Mısırlısın' dediniz. Evet siz başınızı dik tutacaksınız. Filistinli başını öne eğmedi, eğmeyecek. Lübnanlı başını öne eğmedi, eğmeyecek. Iraklı, Afganistanlı, Suriyeli kardeşim başını öne eğmedi, eğmeyecek. Çünkü biz bu coğrafyanın insanları, inanıyoruz öyleyse üstünüz. Hiçbir kompleksin içinde olmayacağız, hiçbir ezikliğin içinde olmayacağız. Kendimize güvensizlik, hüzün ve gevşeme bize asla musallat olmayacak. Tam bir özgüven içerisinde yolumuzda ilerleyecek, tarihi tekrar mecrasına hep birlikte kavuşturacağız.''
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz