Erdoğan, Ankara Spor Salonu'nda düzenlenen Türkiye 2. Gençlik Şurası'nda yaptığı konuşmada, 19 Mayıs 1919'da, Amasya'da, Sivas'ta, Erzurum'da, 23 Nisan 1920'de, Ankara'da Millet Meclis'i açılırken, 29 Ekim 1923'te Türkiye Cumhuriyeti kurulurken kast edilen millet kavramının üzerinde tekrar tekrar düşünmek gerektiğini belirtti.
Milletin, bir ırkın mensupları, aynı dili konuşan, aynı dine, aynı mezhebe sahip insanlar demek olmadığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Millet, dilin de inancın da etnik kökenlerin de çok çok üzerinde, daha kapsayıcı bir kavramdır. Millet, kendisine vatan bildiği topraklar üzerinde, aynı bayrağın altında, aynı idealler, aynı hedefler doğrultusunda, gönül birliği içinde geleceğe yürüyen insan topluluğudur. Derisinin rengi her ne olursa olsun, konuştuğu dili, dini, mezhebi her ne olursa olsun, kendisini bu topraklara, bu toprakların tarihine ait hisseden, bu toprakların bugününe ait hisseden herkes, bu milletin bir ferdidir. Bizim millet anlayışımızda dışlamak, ötekileştirmek imkanı yoktur. Tam tersine kucaklamak vardır, kardeşlik vardır, bütünleşmek vardır. Tekrar ediyorum, 19 Mayıs 1919'daki millet kavramı da budur, 23 Nisan 1920'deki millet kavramı da budur, 29 Ekim'deki kuruluşun millet kavramı da budur, işte budur gençler.''
''Şehitlikleri dolaşın''
Gençlerden Türkiye'nin şehitliklerini tek tek dolaşmasını isteyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çanakkale şehitlerini, Sarıkamış şehitliklerini, Sakarya şehitliklerini tek tek dolaşmanızı, oralarda birer Fatiha okumanızı, özellikle de mezar taşlarında yazan yer isimlerine dikkat etmenizi sizlerden rica ediyorum. O mezar taşlarında Saraybosna göreceksiniz, Üsküp, Priştine, Prize, Gümülcine göreceksiniz. O mezar taşlarında Kudüs, Nablus, Gazze, Kahire, Şam, Bağdat göreceksiniz. O mezar taşlarında Van, Bitlis, Bingöl, Erzurum, Malatya, Şanlıurfa, Gaziantep, Antalya, Rize, Trabzon, Ankara, İzmir, Tekirdağ, Edirne göreceksiniz. Velhasıl vatanımızın herbir yanını göreceksiniz. Bir kabristanda, bir şehitlikte yan yana yatan bu isimleri görünce millet nedir, milliyet nedir, inanın o zaman daha iyi anlayacaksınız.
Millet nedir biliyor musunuz, gençler? Millet, dedelerinin, şehitlerinin mezar taşları yan yana olan insanlar topluluğudur. Millet, Selahaddin Eyyubiye de Fatih Sultan Mehmet'e de aynı gururla sahip çıkan insanlar topluluğudur. Millet Yunus Emre'den de Ahmed-i Hani'den de aynı hissiyatı alabilen insanlar topluluğudur. Millet, İstiklal Marşı'nı da Yemen türküsünü de hep bir ağızdan, yürekten, kalpten hissederek okuyabilen insanlar topluluğudur. Millet, aynı duayı eden, aynı duaya amin diyen, birlikte üzülüp birlikte sevinen insanlar topluluğudur. İşte bu millet tanımının, böyle bir millet kavramının, böyle bir ruhun sarsılmasına, törpülenmesine, inanıyorum siz gençler asla izin vermeyeceksiniz.''
''Gelmişiz dünyaya milliyet, millet nedir öğretmişiz...''
Bu millet tanımını sarsmak, yıpratmak ve örselemek için tarih boyunca çok acımasız oyunlar oynandığını anlatan Erdoğan, ''Kardeşler arasında ayrım yapıldı, milletin fertleri arasında ayrım yapıldı, bölgeler arasında, şehirler arasında ayrım yapıldı. Biz, bütün bu ayrımları, bütün imtiyazları, inkar ve ihmalleri elimizin tersiyle ittik, reddettik ve reddediyoruz'' diye konuştu.
Hz. Mevlana'nın dediği gibi ayırmaya değil birleşmeye geldiklerini dile getiren Erdoğan, milletin 75 milyon ferdinin bir, beraber ve kardeş olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Bu birliği, bu beraberliği, bu kardeşliği bozmaya hiç kimsenin ama hiç kimsenin gücü yetmeyecektir'' dedi.
Mehmet Akif'in ''Bir zamanlar, biz de millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya milliyet, millet nedir öğretmişiz'' dizelerini okuyan Erdoğan, ''Biz böyle bir milletiz, sıradan bir millet değil'' diye konuştu. Erdoğan, konuşmasını Mehmet Akif'in şu dizeleriyle sürdürdü:
''Atiyi karanlık görerek azmi bırakmak/Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak/... Yeis öyle bir bataktır ki düşersen boğulursun/Ümide sarıl sımsıkı, seyret ne olursun/Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar/Meyus olanın ruhunu, vicdanını bağlar/...Sahipsiz olan memleketin batması haktır/Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır.''
Gençlerden, vatana, memlekete ve topraklara sahip çıkmasını isteyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Siz, 19 Mayıs ruhuna, 23 Nisan ruhuna sımsıkı sahip çıkacaksınız. Siz, Kurtuluş Savaşı'ndaki, Cumhuriyet'in kuruluşundaki o ruha, o felsefeye, o anlayışa sımsıkı sahip çıkacaksınız ve siz bu ülkede 75 milyonun bir, beraber ve kardeş olduğu gerçeğine en güçlü şekilde sahip çıkacak, o gerçeğin sarsılmasına asla ve asla müsaade etmeyeceksiniz.''
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz