Türkiye ve Portekiz'in birbirini çok iyi anlayan, ortak perspektiflere sahip ülkeler olduğunun altını çizen Davutoğlu, üç önemli ortak özellikten bahsedebileceklerini dile getirdi. İki ülkenin tarihi olarak çok köklü devlet geleneklerine, siyaset geleneğine sahip olduğunu belirten Davutoğlu, ayrıca yine gerek konuşulan dil gerekse kültürel bağlar itibariyle bulundukları coğrafyanın ötesinde de derin ilişkileri bulunduğunu anlattı.
Bölgesel ilişkiler çerçevesinde Afrika, Asya, Latin Amerika'da iki ülkenin birlikte üçüncü ülkelere açılma konusunda bir perspektifi bulunduğunu anlatan Davutoğlu, Türkiye'nin son dönemde Afrika'da 39 büyükelçiliğe sahip olduğunu, geçen yıl itibarıyla da Portekizce konuşan ülkeler topluluğuna gözlemci üye olduğunu bildirdi. Türkiye'nin Portekiz'le birlikte bütün bu bölgelerde çalışmaya hazır olduğunu söyleyen Davutoğlu, ortak işletmeler şeklinde de bir çok projenin önünün açılacağını belirtti.
Portekiz'in Türkiye'nin önemini Avrupa kıtası içinde anlayan bir tutumla sürekli destek verdiğini belirten Davutoğlu, "Bugün de biz kendilerinden Brüksel'de Türkiye'nin sözcüsü olmaları konusunda beklentilerimizi ifade ettik. Bunu da en iyi şekilde yapacaklarından eminiz. Çünkü Portekiz bizi en iyi anlayacak ülkelerden biridir. Özellikle AB'da gerek TİTİP anlaşması ve diğer ekonomik konularda Portekiz'in desteğine ihtiyacımız var" dedi.
Suriye ve Irak'ta terörün getirdiği problemler ve teröre karşı verilecek mücadeleyi kapsamlı şekilde ele aldıklarını söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
"AB içinde de bir taraftan bu tür aşırı akımlara diğer taraftan da yabancı düşmanlığına yönelik eğilimlere karşı da Türkiye ve Portekiz birlikte davranacaktır. Bugün Lizbon'da ziyaret ettiğim cami dolayısıyla da Portekiz hükümetini ve toplumunu tebrik etmek istiyorum. Çok kültürlü bir hayatın nasıl olması gerektiği konusunda çok güzel bir örnek sergiliyorlar. Avrupa kıtası çok kültürlü, çok dinli, çok dilli bir kıta olarak barış, huzur içinde çoğulcu bir kültürel ortamı barındırmak durumunda. Bu konuda da benzer yaklaşımlara sahibiz. Uluslararası forumlarda birbirimizi desteklemek konusunda da prensipte ortak bir tutumumuz var. Dışişleri bakanlarımız bu konuları detaylı şekilde ele aldılar. Biz Portekiz'i uluslararası forumlarda her zaman dost ve müttefik bir ülke olarak destekledik, aynı desteği Portekiz'den gördük."
Ahmet Davutoğlu, "Türkiye, IŞİD'in Musul'dan çıkarılması operasyonunun neresinde olur Bugün de Ankara'dan askeri malzeme taşıyan iki kargo uçağı Bağdat'a gönderildi ?" şeklindeki soruyu da şöyle yanıtladı:
"Bugün Ankara'dan Bağdat'a giden askeri uçaklarımız, Sayın Abadi'nin Türkiye ziyareti esnasında Savunma Bakanlarımız arasında gerçekleştirilen toplantıda beyan edilen ihtiyaçlar vesilesiyle Bağdat'a gönderilen malzemelerden oluşmaktadır. Türkiye ile Irak arasında savunma, güvenlik alanında yapılan anlaşmalar var. Bunun gereği olarak Irak'ın istikrarının, Türkiye için hayati derecede önem taşıyor dedi. Aynı şekilde benim Irak ziyaretim esnasında da hem Bağdat ile görüşmeler yapmıştık hem de Erbil ziyaretinden sonra, Erbil'de ve civarında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin peşmerge güçlerine verdiği eğitim alanlarını da ziyaret etmiştik."
Davutoğlu,Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile de bu anlamda güvenlik işbirliğinin bulunduğunu söyledi. Irak ve Suriye'nin istikrarının kendileri için hayati derecede önemli olduğunu söyleyen Davutoğlu, "IŞİD başta olmak üzere terör örgütlerinin, bu ülke topraklarında oluşturdukları güvenlik riski, Türkiye için de güvenlik riskidir. Bu konuda da tutumumuz açık ve net olmuştur. Biz her zaman Suriye rejiminin kanlı saldırılarına da karşı durduk, terör örgütünün acımasız ve insanlık dışı faaliyetlerine de karşı durduk. Tutumumuz ilkeseldir. Bu anlamda da koalisyon içinde ki Genelkurmay Başkanımız geçen ay Riyad'da yapılan toplantıya katıldı, daha önce yapılan toplantılara bakanlarımız katıldı, Milli Savunma Bakanımız yakında Washington'daki toplantıya katıldı. Bütün bu istişare süreçlerinin içindeyiz. Musul halkının kendisinin de içinde olduğu bir süreçle tekrar barışa, huzura, istikrara kavuşması ve her türlü baskıdan azade, mezhepçilikten de mezhepçi bir baskıdan da terör baskısından da azade bir şekilde Musul'da istikrara kavuşulması, bizim için tarihi ve stratejik bir misyondur" dedi. Bu anlamda Irak Hükümeti, Kürt Bölgesel Yönetimi ve ayrıca Musul Valisinin öncülüğünde yürütülen çalışmalara destek verdiklerini dile getiren Davutoğlu, geçen hafta Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Usame Nuceyfi'nin Türkiye'de olduğunu hatırlattı.
MUSUL'DA OPERASYON GÜNDEMDE DEĞİL
Nuceyfi'nin, Irak Cumhurbaşkanı adına Musul'un kurtarılmasıyla ilgili görevlendirildiğini anlatan Davutoğlu, Özel görevlerinden biri de bu. Bütün bu konuları ele aldık. Ancak bundan sonraki aşamada ortada şu anda hemen beyan edilmiş bir operasyon ya da yapılacak, şu ana kadar sürdürülen çalışmalar dışında bir çalışma gündeme gelmiş değil. Gelmesi halinde Türkiye'nin yapacağı katkılar konusunu da tabii ki ele alırız" diye değerlendirmede bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz