Diyarbakır’da 90’lı yılların terörden kaynaklanan köyden şehre göç ve sonrasındaki çarpık kentleşmenin en fazla faturasını ödeyen merkez ilçelerinin başında hiç şüphesiz Bağlar yer alıyor. Dar sokaklar, yetersiz alt yapı ve 90’lı yılların karakteristik mimarisini yansıtan, zamanın müteahhitlerince malzemesi çalınan derme çatma binalar… Mikrofon uzattığımız ilçe sakinlerine deyim yerindeyse bir dokunup, bin ah işitiyoruz.
Uzay Haber ekibi, ilçenin daha yaşanabilir bir yer halini alabilmesi fikir beyan eden vatandaşların görüşleri sizler için derledi.
“DARACIK SOKAKLARDAN, AMBULANS, İTFAİYE GEÇEMİYOR”
Abdulgani Ekinci, “Devletimiz vatandaşı mağdur ediyor. Çarpık kentleşme diyip yıkım kararı çıkıyor ardından vatandaşa çok cüzi bir miktarla anlaşmak istiyor. ama semt sakinleri verilen cüzi miktarla evlerini boşaltmaz. Dairelerin fiyatına göre bir rakam verilmeli. Bağlar’daki daracık sokaklardan, ambulans, itfaiye vs geçemiyor. Sokakların genişletilmesi bu virane evlerin yıkılmasını, çocuklara par alanı araçlara otopark alanı istiyoruz. Fakat bir vatandaş mağduriyeti oluşturulmadan yapılmasını istiyoruz. Vatandaş mağdur olduktan sonra çarpık kentleşme olmuş yada olmamış fark eden bir şey olmaz o durumda. Sonuç itibariyle Bağlar fakir fukara semtidir buna göre değerlendirmeye alınmalı.”
“ÇARPIK KENTLEŞME VAR AMA BİZ DOKUNULMASINI İSTEMİYORUZ”
Aydın Tut, “Evet bir çarpık kentleşme var ama biz dokunulmasını istemiyoruz çünkü burada yaşayan fakir fukara halk mağdur olacaktır.20-30 Bin TL ye alınan bir eve karşılık o miktar yada daha aşağısını verirlerse o paraya nasıl ev alınabilinir ki.”
“DEVLETİN HERKESİN EVİNE KARŞILIK BİR EV VERMESİ GEREKİR”
Mehmet Ali Eres, “Önceki dönemlerde yetkili olan kişiler plansız projesiz yapmışlar ceremesini de şimdi vatandaş çekiyor. Eğer hakkımızı vereceklerse buradaki konutların ve yapıların yıkılmasını, yeni bir Bağların yaratılmasını isteriz. Çarpık kentleşme sorununun çözümü için devletin herkesin evine karşılık bir ev vermesi gerekir başka türlü vatandaşın mağduriyeti giderilemez. Acil durumlarda itfaiye, emniyet, ambulans giremiyor araçlar giremiyor. Tabi bütün bunların yanı sıra genç nüfusu da fazla olan bir semt dolayısıyla işsiz sayısı çok fazla ve eğitim yetersiz, gençlerimize de istihdam alanı istiyoruz.”
“İNSANLAR BURADA RAHAT DEĞİL”
Kenan Baran, “Kentsel dönüşüme girmesini istiyoruz, daracık sokaklar müstakil evler acil durumlarda araçlar giremiyor. İnsanlar burada rahat değil, rahat yürüyemiyor hırsızlara ve madde bağımlılarına elverişli bir semt. Hırsızlık olayları çok yaşanıyor insanlar ellerinde çanta telefon varken rahat rahat yürüyemiyor dolayısıyla kentsel dönüşüm bu olaylara çözüm olur.”
“ESKİ BELEDİYE BAŞKANLARININ GÖZ YUMMALARI SONUCU OLUŞMUŞ BİR YAPILANMA VAR BURADA”
İlhami Altın, “Diyarbakır denilince akla ilk gelenlerden biri Bağlar ilçesi çünkü nüfusu fazla olan en fazla göç alan en fazla fakir vatandaşların oturduğu bir semt. Eski ters projeler, eski belediye başkanlarının göz yummaları sonucu oluşmuş bir yapılanma var burada. Evlerin çoğu depreme karşı dayanıksız, çökmeye müsait evler, bazı binalarda çatlama oluşmuş zaten. Boş evler harabe evler çok fazla, devletten ricamız dikkate alsınlar sesimizi duysunlar. Ne kadar erken Bağlar’ı gündeme alırlarsa o kadar iyi olur. Binaların yıkılmasını yerine daha uygun beş katlı iki daireli yeşil alanlarında olduğu bir proje istiyoruz. Bu projeyle beraber buradaki harabe terk edilmiş evlerde madde bağımlıları gençlerinde, hırsızlık yapanlarında önüne set çekilmiş olur bir nevi. Semtimizde belediyenin hiçbir çalışması yok. 25 senelik fakir fukaranın alışveriş yaptığı pazarı belediye başkanı encümenlerden onay almadan kendi kafasına göre pazarımızı kaldırdı. Mahalle muhtarı olarak Sayın Valimizden ricamız, bize bu Pazar konusunda yardımcı olsunlar.”
“ÇARPIK KENTLEŞME ÇOK BÜYÜK BİR SORUN”
Yusuf Bey, “Çarpık kentleşme çok büyük bir sorun ama şuan halk çarpık kentleşmeyle şekil almış durumda. Çarpık kentleşme deyip yapabilinecek bir taşın değişimi bile esnafın zararına olacaktır ki burada binlerce kişi nemalanıyor bence değişmemeli.”
Kaynak: Diyarbakır Söz