Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 60'ıncı yıldönümü nedeniyle İstanbul'da 'Anayasa Yargısında Uluslararası İş birliğinin Önemi' toplantısı düzenledi. Toplantıya Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Başkanvekilleri Hasan Tahsin Gökçen ile Kadir Özkaya, mahkeme üyeleri ile 6'sı online olmak üzere 32 ülkenin Anayasa Mahkemesi temsilcileri katıldı. Toplantı Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın konuşmasıyla başladı.
'DÜNYANIN EN TECRÜBELİ MAHKEMELERİNDEN BİRİDİR'
Anayasa Mahkemesi'nin Avrupa'nın değil dünyanın en köklü ve tecrübeli mahkemelerinden biri olduğuna değinen Arslan, “Zaten Anayasa yargısının tarihi de Anayasa mahkemelerinin merkezi denetim yapan kurumların da tarihini esas alırsak 100 yılı aşmayan bir tarihe sahip. Dolayısıyla her zamanki gibi Avrupa'da ilk kurulan anayasa mahkemesinden biri. Dolayısıyla Türk anayasa mahkemesinin bu birikimini, tecrübesini dost ve kardeş ülkelerle, dünyanın dört bir yanından gelen anayasa mahkemesi temsilcileriyle paylaşmaktan dolayı da ayrıca mutluluğumu ifade etmek istiyorum" dedi.
Zühtü Arslan şöyle devam etti: "Hepinizin bildiği gibi Anayasa yargısının varlık sebebi siyasal iktidarları sınırlayarak, temel hak ve özgürlüklerin korunmasıdır. Başka bir ifadeyle Anayasa Mahkemeleri, anayasa mahkemeleri işlevini gören yüksek mahkemeler, anayasal adaleti sağlamak ve bu yolla bireylerin temel hak ve özgürlüklerini korumakla görevli olan kurumlardır. Bu göreviyle, misyonuyla birlikte artık modern demokrasilerin olmazsa olmaz unsuru haline gelmiştir. Çünkü demokrasinin ayrılmaz parçası bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunmasıdır."
'ORTAK BİR SORUMLULUĞU PAYLAŞIYORUZ'
Demokrasinin sadece seçimden seçime halkın oy vererek yöneticilerini belirlemesi olmaktan çıktığını, temel hak ve özgürlükleri koruyan bir rejim olarak algılanmaya başlandığı ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla anayasal demokrasilerin alameti farikası olarak da Anayasa Mahkemeleri ortaya çıkmıştır. Tarihsel olarak bu mahkemelerin ortaya çıkışının çok sancılı süreçlerden sonra olduğunu biliyoruz. Özellikle Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı öncesinde sırasında ve sonrasında yaşanan bir takım hak ihlalleri, kitlesel katliamlar, otoriter değişimlerin yoğun hak ihlalleri birtakım arayışlara yol açmıştır. Bölgesel ve uluslararası düzeyde insan hakları mahkemelerinin bulunmasına yol açmıştır bu arayış. Ulusal düzeyde de hepimizin çok iyi bildiği gibi Anayasa Mahkemeleri ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede baktığımızda aslında bugün bu salonda toplanan temsilcilerin; başkan ve üyelerinin ve kurumların yaptığı iş aynı. Ortak bir iş yapıyoruz. Ortak bir sorumluluğu paylaşıyoruz. Görev yaptığımız ülkede insanımızın hak ve özgürlüklerini korumaya gayret gösteriyoruz. Mahkemelerimizin veya konseyimizin bazı ülkeler de anayasa konseyi olarak örgütlenmiş durumda veya yüksek mahkemelerin temel görevi bu. İnsanlarımızın hak ve özgürlüklerini korumak."
Kaynak: Diyarbakır Söz