Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde çıkan ve bir avukatın hayatını kaybettiği silahlı kavgaya ilişkin gözaltına alınan zanlı tutuklandı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, 22 Haziran'da bir kafede meydana gelen, avukat Armanç Arkaş'ın (28) yaşamını yitirdiği silahlı kavgaya ilişkin başlatılan soruşturma sürüyor.
SORUŞTURMA SÜRÜYOR
Soruşturma kapsamında, polise teslim olan, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüpheli Abdurrahman Doğan, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince, "kasten öldürmek" suçundan tutuklandı.
BİR KİŞİ TUTUKLANDI
Diyarbakır'ın Kayapınar ilçesinde, bir kafede çıkan silahlı kavgada Armanç Arkaş, ağır yaralanmış, 112 Acil Sağlık ekiplerince kaldırıldığı Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesinde müdahaleye rağmen hayatını kaybetmişti.
Olayın ardından kaçan zanlı Abdurrahman Doğan, daha sonra polise teslim olmuştu.
BARO'DAN AÇIKLAMA
Buarada, Diyarbakır Barosu, Kayapınar ilçesinde 22 Haziran’da gittiği kafede iki grup arasında çıkan tartışmayı ayırmaya çalışırken A.D.’nin silahından çıkan kurşunla yaşamını yitiren avukat Armanç Arkaş’a ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, meslektaşlarının ölümüyle ilgili hiçbir bilgi, belge ve beyana dayanmayan haberlerin medya sitelerinden kaldırılması istenirken, bu tür haberleri sitelerinden kaldırmayan medya organları hakkında yasal yollara başvurulacağı aktarıldı. Baro açıklamasında, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan bir kişinin tutuklandığı belirtildi.
‘SORUŞTURMA YALAN ÜZERİNE KURULMAK İSTENDİ’
Olaydan kısa bir süre sonra bazı medya organlarının olayın “kadın meselesi” yüzünden çıktığı şeklinde haberlere yer vermesinin soruşturmayı etkilediğine dikkat çekilen açıklamada, “Bu şekilde soruşturma bir yalan üzerine bina edilmek istenmiştir. Soruşturma gizli yürütülmesine rağmen bu yalan bilginin kimler tarafından ve hangi maksatla servis edildiğini bilmiyoruz. Ama basın yayın organlarının topluma doğru haber verme, ölen kişinin hatırasına saygı, geride kalan yakınları ve sevdiklerinin kişilik haklarına saygı göstermesi gibi asgari bir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunduğunu hatırlatmak istiyoruz” denildi.
‘15 TANIK BEYANINDA KADIN MESELESİ YOK’
Açıklamada, soruşturma kapsamında ifadesi alınan 15 tanığın hiçbirinin olaya dair beyanlarında “kadın meselesi”ne ilişkin tek bir beyanlarının olmadığı vurgulandı. Olayın “Kadın Meselesi” kavramı üzerinden yürütülmesinin sorunlu olduğu ifade edilen açıklamada, “Cinsiyetçi bir tanım olmasının yanı sıra, çoğu zaman cinayetleri ya da diğer suçları masumlaştırma, bazen gerçeği perdeleme, hedef şaşırtma, hatta kadın cinayetlerini meşru göstermeye varacak amaçlarla kullanıldığını biliyoruz. Mevcut soruşturma dosyasında tutuklu olan şüpheli de dahil olmak üzere, beyanlarına başvurulan on beş tanığın hiçbirinin bu konuda tek bir beyanı yada iması olmamasına rağmen, kim tarafından uydurulduğunu, basına servis edildiğini ve bu yalan haberin, hangi amaçla yayımlandığını bilmiyoruz” diye belirtildi.
‘KAZA KURŞUNU MU, KASTEN Mİ ÖLDÜRÜLDÜ?’
Baro, meslektaşlarının “kaza kurşunu ile mi, yoksa kasten mi” öldürüldüğünü açığa çıkarmak için çabaladıklarını belirterek, “Bu amaçla başından beri titizlikle, kimseyi zan altında bırakmadan masumiyet karinesi ilkesine saygı göstererek, maddi gerçeğe ulaşmak için her türlü çabayı harcadığımızı bir kez daha belirtmek isteriz. Aynı çaba ve titizliği soruşturma makamlarından da bekliyoruz” diye kaydetti.
Kaynak: Diyarbakır Söz