Annelerin yanındayız!

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde şehit düşenlerin yakınları, çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerinin, HDP il binası önünde başlattığı oturma eylemine destek ziyaretinde bulundu

Annelerin yanındayız!

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde şehit düşenlerin yakınları, çocukları dağa kaçırılan Diyarbakır annelerini, oturma eylemi yaptıkları HDP il binası önünde ziyaret etti.

Çocuklarının dağa kaçırılmasında HDP'yi sorumlu tutarak, 3 Eylül'de HDP İl Başkanlığı binası önüne gelen Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eylemine destek ziyaretleri sürüyor.

15 Temmuz Derneği üyelerinden, şehit Prof. Dr. İlhan Varank'ın eşi Saadet Varank, ablası Ayşe Arslantürk, Mahir Ayabak'ın annesi Muteber Ayabak, Askeri Çoban'ın kızı Zehra Çoban, evlatlarına kavuşmak için oturma eylemi yapan aileleri ziyaret ederek, destek mesajı verdi.

- "Annelerin yanındayız"

Saadet Varank, yaptığı açıklamada, oturma yapan annelere desteklerini bildirmek izin kente geldiklerini ifade ederek, "15 Temmuz'da eşimi kaybettim. En azından bir mezarı var, gidip ziyaret ediyoruz. Burada insanlar çocuklarını bekliyorlar. 13 yaşındaki çocuğumun otobüse tek başına binmesinden korkarken onlar, çocuklarına dağlarda ne olduğunu bilmeden yaşıyorlar." dedi.

FETÖ'nün darbe girişimine değinen Varank, "15 Temmuz sivil bir hareketti. Terörün önünde çok güzel bir şekilde durdu. Terörün önünde çok güzel bir şekilde durdu. Annelerin de yaptıkları oturma eylemiyle inşallah dağa kaçırmalar son bulur. Annelerin yanındayız. Çocuklarına kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekliyoruz. İnşallah Hacire Akar gibi onlar da çocuklarına kavuşur." diye konuştu.

- "Dağda değil, okumaları gerekiyordu"

Varank, terör örgütü tarafından dağa kaçırılan çocukların şimdi okulda olması gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:

"Dağda hak kazanılmaz. HDP'lilerin çocukları nerede? Onların kaç çocuğu dağda, merak ediyorum. Hepsi yurt dışında ve özel okullarda okurken, bu annelerin çocukları dağda. Onlar bunları çocuk olarak görmüyorlar. Gerçekten onları düşünüyorlarsa, şimdi dağda değil, bir yerlerde okumaları gerekiyordu. Benim kız kardeşim de bir Kürt ile evli. Aynı secdeye baş koyuyoruz. Cenazemizi aynı kaldırıyoruz. Düğünlerimizi aynı yapıyoruz. Aynı Kur'anı okuyoruz. Her şeyimiz aynı. Türkiye topraklarında doğduk. Aynı duyguları paylaşıyoruz. Tek temennimiz bir an önce çocuklarına kavuşmaları, inşallah kavuşurlar."

- "İnşallah bu birliğimizle bu evlatlarımızı da kurtaracağız"

Şehit Prof. Dr. Varank'ın ablası Ayşe Arslantürk de oturma eylemi yapan annelerin acılarını paylaştıklarını ifade etti.

"Hayata aynı açıdan değil, aynı acıdan bakan insanlar birbirlerini anlarlar. Biz aynı acıdan bakabiliyoruz, anneler olarak. Kardeşimi kaybettim. Her birisi ayrı bir yerden gelmiş ama hepimiz aynı acıyı hissediyoruz yüreğimizde. İnşallah bu birliğimizle bu evlatlarımızı da kurtaracağız." diyen Arslantürk, yıllardır içinin acıdığını dile getirdi.

17 yaşındaki bir çocuğun dağa kaçırılmasının kabul edilemez olduğunu aktaran Arslantürk, hayatı tanımamış bir çocuğun heba edildiğini belirtti.

Arslantürk, "Bunlar bizim evlatlarımız. İnşallah bu eylemler devam edecek. Arzum inşallah bu eylemler tüm Türkiye'ye yayılması ve bu binaların önünde yapılması. 15 Temmuz gecesinde nasıl halk darbeye karşı direndiyse, darbeye karşı durduysa, inşallah halk yine bu işin sonunu getirecek." şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz