PKK tarafından HDP aracılığıyla dağa kaçırıldığını iddia ettiği oğlu Mehmet Akar'ı geri almak için 22 Ağustos 2019'da partinin il başkanlığı binası önünde başlattığı eylem sonucunda yavrusuna kavuşan anne Hacire Akar'ın mücadelesi, benzer durumdaki annelere de örnek oldu.
Hacire Akar'ın mücadelesini örnek alan Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in 3 Eylül 2019'da başlattıkları oturma eylemi, her geçen gün yurdun dört bir yanından katılımla sürüyor.
Eyleme katılan ailelerden 20'sinin evladını terörün pençesinden kurtarması, "evlat nöbeti"ndeki diğer aileleri de umutlandırıyor.
"Evlat nöbeti" tutan anneler arasında yer alan Ayşegül Biçer, 2018'de PKK yandaşlarınca kandırılarak 17 yaşında dağa götürülen oğlu Mustafa'yı terörün pençesinden kurtarmak için mücadele ediyor.
Hastalığına rağmen oturma eylemini sürdüren Biçer, oğlunu hatırlattığı için yaşadığı evden başka bir eve taşınmak zorunda kaldı. 15 aydır süren oturma eylemine kararlılıkla devam eden Biçer, günlük yapmaları gereken işleri oturma eylemine göre düzenliyor. Biçer, HDP İl binası önünü boş bırakmamak için eşi Rauf Biçer ile nöbetleşe eyleme devam ediyor. Anne Biçer, nöbetteyken baba da evde çocuklarına hem babalık hem annelik yapıyor.
- "Evlatlarımızı kaybettiğimiz yerde arıyoruz"
Biçer, AA muhabirine, 3 Eylül 2019'dan beri evlatlarına kavuşmak için haklı ve kararlı bir mücadele verdiklerini söyledi.
"Evlatlarımızı kaybettiğimiz yerde arıyoruz" diyen Biçer, çocuğunu aramaktan hiçbir zaman vazgeçmediğini ve ona kavuşuncaya kadar bu mücadelelerinin bitmeyeceğini belirtti.
Biçer, "Bizim hayatımızı kabusa çevirdiler. Evlatlarımızı yüreğimizden kopararak bizi yaraladılar. Her gün can çekişiyoruz ve her gün sabah bir umutla Diyarbakır HDP il binası önüne gidiyoruz. Hakkımız olan evlatları onlardan istemek hakkımız. Hakkımızı da söke söke onlardan alacağız. Umutlarımızı bitirenlerin umutlarını bitirmek, bu vatana, bayrağa zarar gelmesin diye buradayız. Bu mücadele ölümüne devam edecek."
İki çocuğunun olduğunu ve her gün onları evde bırakarak eyleme gittiğini kaydeden Biçer, normal hayatlarının nasıl olduğunu unuttuğunu, çocuklarıyla ilgilenemediğini dile getirdi.
Eylem çadırındaki diğer annelerle birbirlerini teselli ettiklerini ve bu mücadelenin günden güne büyüdüğünü belirten Biçer, "Çocuklarını terörün pençesine kaptıran anneler, gelin korkmayın. Biz evlatlarımızı PKK terör örgütüne kaptırdığımız gün ölmüştük. Daha ne kadar ölebiliriz ki?" diye konuştu.
- "Çocuklarımın hakkını PKK'dan almak boynumun borcu olsun"
Yaz, kış, pandemi demeden kararlı bir şekilde eylemlerini sürdürdüklerini dile getiren Biçer, sabah gözlerini eylem çadırının önünde açtıklarını, akşam ise evde yemeği zar zor yetiştirebildiğini anlattı.
Biçer. "Çok iyi biliyorum ki iki çocuğumu da ihmal ediyorum. Oğlumun ve diğer iki çocuğumun hakkını PKK'dan almak boynumun borcu olsun. Ben oturduğum gün demiştim, 'intikamımı sizden alacağım, bu evladı sağ veya ölü sizden koparıp alacağım.' Ben sizden korkmuyorum. Ben bir kadınım. Kapınızda oturuyorum. Bir gün çıkıp bir açıklama yapmadınız çünkü suçlu olduklarını biliyorlar." dedi.
- "Dön gel annenin kucağına ne olursun"
Oğlu Mustafa'ya dönmesi çağrısında bulunan Biçer, "Mustafa, kuzum, kurban olayım oğlum. Dön gel artık yeter bu hasretlik bitsin. Oğlum kime karşı mücadele ediyorsun. Gerçekten yüreğim kaldırmıyor. İlaca bağımlı bir insan haline geldim. Benim hastalığımı biliyorsun, tedavim devam ediyor. Allah rızası için dön gel, annenin kucağına ne olursun. Hasretle özlemle seni bekliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: Diyarbakır Söz