AK Parti 14 Yaşında

Şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kurucusu olan ve 13 yıl boyunca tek başına iktidar olan AK Parti’nin 14. Kuruluş yıldönümünde Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti Genel Merkezi’nde düzenlenen programda konuşma yaptı.

AK Parti 14 Yaşında

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bir erken seçime gitme zarureti, Sayın Kılıçdaroğlu ile yürüttüğümüz müzakerelerde ortak bir zemin bulunamamasından ve Sayın Bahçeli'nin şu ana kadar ki ifadelerinden kaynaklanmıştır. Ama cümle alem de bilir ki bizi en mutlu kılacak şey, halkımızla buluşmak üzere meydanlara çıkmaktır. 81 vilayeti bu sene dolaştık yorulmadık. Bir daha dolaşmak gerekirse bir daha dolaşırız, bir an dahi yorgunluk hissetmeyiz" dedi.

Davutoğlu, partisinin 14. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen programda bir konuşma yaptı.

Erken seçim tartışmalarına değinen Davutoğlu, "Seçim demek milli irade demek, milli irade tecelli ettiğinde herkes susar" ifadesini kullandı.

O milli iradeye saygıları nedeniyle 7 Haziran'dan bu yana "Gece gündüz çalışıp bir formülle (hükümet kurma) bu ödevi yapabilir miyiz" çabasında olduklarını aktaran Davutoğlu, şimdi de aynı çabayı sürdüreceklerini kaydetti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşme imkanları olursa, aynı tavrı sürdüreceğini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ama bilinsin ki bir kez daha zikrediyorum, karşılıklı anlayış içinde hep beraber bu ağır sorumluluğu üstlenmek durumundayız. Ama sürekli bize dönük olarak, 'şunu veya bunu yapması lazım. Şöyle yapılmazı lazım' daha konuşmadan zikredilirse, hele hele Türkiye bu kadar yoğun şartlar altında biz bir taraftan gündüz, bakınız halkımın bunu da görmesini isterim; biz gündüz hükümet çalışması yaptık, gece boyunca ben bakan arkadaşlarımla, güvenlik şartlarının hangi şartlarda olduğunu gözetmek amacıyla kriz yönetimi yaptık. Gece ve gündüz tanımadık. 'Nasıl olsa hükümet kurma çalışmaları sürüyor, güvenliği bürokrasi yürütsün' demedik. Bir taraftan da devlet geleneği içinde YAŞ toplantılarıyla, şimdi de devir teslim törenleriyle meşgulüz. Her saniyemizi doldurarak, herhangi bir surda gedik açılmaması için çaba sarf ediyoruz."

"Ümit ediyorum ki bu çağrılarımız karşılıksız kalmaz" diyen Başbakan Davutoğlu, "Bir erken seçime gitme zarureti, Sayın Kılıçdaroğlu ile yürüttüğümüz müzakerelerde ortak bir zemin bulunamamasından ve Sayın Bahçeli'nin şu ana kadar ki ifadelerinden kaynaklanmıştır. Ama cümle alem de bilir ki bizi en mutlu kılacak şey, halkımızla buluşmak üzere meydanlara çıkmaktır. 81 vilayeti bu sene dolaştık yorulmadık. Bir daha dolaşmak gerekirse bir daha dolaşırız, bir an dahi yorgunluk hissetmeyiz"  değerlendirmesinde bulundu.

- "Üç mesajın altını çizmek isterim..."

Üç mesajın doğru anlaşılması için bir kez daha altını çizmek istediğini belirten Davutoğlu, bunlardan birincisinin 78 milyon vatandaşa yönelik mesajı olduğunu  kaydetti.

  Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Siz, 7 Haziran'da oyunuzu kullandınız, görevi bize tevdi ettiniz. Kim ne derse desin kim ne yaparsa yapsın, bilinsin ki biz bu göreve müdrikiz, bu görevin sorumluluğunu, getirdiği ağır yükün farkındayız ve gereğini yapacağız. Yine biliniz ki bütün bu süreç devam ederken, ister yeni bir hükümet oluşumu isterse erken seçim, hangi opsiyon masada olursa olsun üzerimizdeki hükümet etme sorumluluğundan bir an dahi feragat ve ihmal göstermeyeceğiz. Bu can bu bedendeyken ve hala nefes alıp veriyorken, üzerimizde hükümet etme sorumluluğu varken her türlü tedbiri alırız, tekrar 14 Ağustos 2001'de Sayın Cumhurbaşkanımızın sözüne dönerek söylüyorum; her türlü bedeli öderiz, millete bedel ödetmeyiz. Ceylanpınar'da iki kardeşimizin şehit edildiği mekanda, emniyet müdürlüğünde geçtiğimiz hafta oradan belediyeye yürürken 2 kilometrelik yolda, oradaki vatandaşlarımızın kimisi Kürt, kimisi Arap, kimisi Türk, nasıl bir muhabbetle bize sarıldıklarını, bizi karşıladıklarını hiç unutmam. İşte biz o mayanın temsilcileriyiz, DEAŞ'ın şehit ettiği o yiğit insanın Yalçın Nane'nin, o mübarek eşinin gözünden tek bir damla yaş dökülmeden bizi karşılaması, bizi misafir etmesi ve yiğitçe 'inşallah doğacak evladım da vatan için hizmet eder' demesi gözümüzün önünden hiç gitmez."

- Duygulu anlar yaşadı-

Gece gündüz çalışsalar da yorulmayacaklarını ifade eden Davutoğlu, "Ama bir şehit annesini ve babasını arayıp telefonda onun sesini duyduğumuzda işte o an her şey durur. Allah acılar yaşatmasın" dedi.

Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasının bu bölümünde duygulandığı gözlendi.

Ahmet Davutoğlu,  şu değerlendirmelerde bulundu:

"Şunu gururla ifade ediyorum, şehit verdiğimiz bu kadar kardeşimizin annesini, babasını, eşini, kardeşini aradım. Bir kişi dahi sitemkar, ne Rabbimize ne de bize sitemkar konuşmadı. Bu ne aziz millet, bu ne yüce yürekli millet ki evladını şehitlik mertebesine gönderirken aynı vakarı sürdürür. Ben buradan şehit annelerimizin ve babalarımızın ellerini öpüyorum. Şehit eşlerini, şehitlerimizin mübarek emaneti olarak her zaman bağrımıza basıyoruz. Söylediğim gibi Yalçın Nane'nin oğlu artık Türkiye'nin evladıdır, bütün o şehitlerin evlatları hepimizin evladıdır ve onların istikbali için ne gerekiyorsa yapacağız ama bir an dahi bu ülkeyi kaosa sokmayacağız. Başta söyledim; bazıları, şer odakları, çakallar puslu havayı severler. 7 Haziran'dan sonra puslu havayı seven çok çakal çıktı meydana ama Anadolu, Rumeli onlara haddini bildirecek kadın ve erkek yiğitlerle dolu. Hadlerini gerektiğinde her yerde bildireceğiz, inşallah ama onların istediği, özlediği kaosa, krize izin vermeyeceğiz. Halkımız emin olsun, rahat uyusun, Türkiye'nin huzuru ve sükunu için onlar için AK Parti kadroları var, uykusuz kalan kadrolar var, emeğini, terini, bütün mevcudiyetini bu davaya adamış AK Parti kadroları var."

İkinci çağrısının siyasi parti liderlerine olduğunu vurgulayan Davutoğlu, "Gelin 7 Haziran'ı herkes kendi perspektifinden okumasın. Herkes kendi sorumluluğunun farkında olsun. Herkes kendi muhasebesini yapsın. Yüzde 41 oy almış, 1960'dan bu yana en fazla 4. oyu almış bir seçimden sonra, bu seçimi kazanmış bir partinin genel başkanı olarak dava arkadaşlarımla iç muhasebe yapma ihtiyacından bahsediyorum. Sizler yüzde 25 aldıysanız, yüzde 16 aldıysanız, yüzde 13 aldıysanız biraz da iç muhasebenize bakın. Hepimiz bu ağır sorumluluğun gereğini yapmak yönünde adım atmadıkça Türkiye'nin bu ağır şartlar içinde birliğini beraberliğini koruma erdemini gösteremeyiz" diye konuştu.

- "Biz yaptık ve gitmeye hazırız"

Bütün siyasi partilere, liderlere çağrısı bulunduğunu ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Siyasi nezaket kuralları içinde iletişimimizi sürdürelim. Sorumluluğumuzun farkında olalım. Birbirimize ödev vermek yerine, herkes kendi ödevini doğru dürüst yapsın, milletin huzuruna öyle gitsin. Biz yaptık ve gitmeye hazırız" dedi.

Vakar içinde konuşulması gerektiğini aktaran Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir ülkenin ortak kaderini konuşurken, kendimizin ve partimizin çıkarı üzerinde bir demogojiye girmeyelim. Gerçekten yüz yıllık hesapların görüldüğü şu günlerde, Osmanlı Devleti'ni tasfiye eden güçlerin bölgedeki o şartlarda doğmuş devletleri de tasfiye ettiği şu günlerde, birilerinin bütün Ortadoğu'yu, Balkanlar'ı, Kafkaslar'ı, Orta Asya'yı bir ortak vicdan etrafında birleştirmesine ihtiyaç var. Onun için biliyoruz, yaptığımız 7 seçimde, 4 genel seçim, 3 mahalli seçim ve referandumda, sadece Türkiye'deki vatandaşlarımız değil, Bosna'daki kardeşlerimiz, Balkanlar'daki kardeşlerimiz, Orta Asya'daki, Ortadoğu'daki kardeşlerimiz de bizlere dua ettiler. Hep beraber bu ağır sorumluluğu yüklenmenin, erdemini göstermek durumundayız. Bütün siyasi parti liderlerine, bu anlamda ellerinde bir çözüm önerisi varsa masaya koysunlar. Teklif ettikleri bir şey varsa, bunları görüşmeye hazırız. Ama bunları göz hizasıyla görüşürüz. Kimsenin tepeden bir bakışla bize mütekebbir bir dil kullanmasına da izin vermeyiz. Yine 14 yıldır, Sayın Cumhurbaşkanımız sık sık zikrettiği, 'ne aldatırız, ne de aldatılan' oluruz. Kimseyi aldatmaya kalkışmadık 7 Haziran'dan bu yana. Bilinsin ki kimsenin bizi aldatmasına da izin vermeyiz."

- "AK Parti Türkiye’nin en büyük partisi"

Tüm AK Parti teşkilatlarına da mesajını ileten Davutoğlu, "Sizler 14 yıllık mücadelede, 14 yıllık mirasta büyük tecrübe birikimi edinmiş, bu milletin omurgasını teşkil etmiş kadrolarsınız. Sadece bugün görev almış AK Parti kadrolarına değil, 14 Ağustos 2001'den bu yana, 14 yıl içinde görev almış bütün mahalli temsilcilerimize, bütün ilçe ve il teşkilatlarımıza, belediye başkanlarımıza, gençlik kolları başkanlarımıza, kadın kolları başkanlarımıza, teşkilatımızın her kademesinde görev almış bütün kardeşlerime ama en önemlisi de kurucular kuruluna bir kez daha burada teşekkürlerimi, takdirlerimi, minnetlerimi ifade ediyorum. Onların çabaları, gayretleri olmamış olsaydı biz bugün, bu salonda Türkiye'nin en büyük partisi olarak konuşma imkanına sahip kalmazdık" ifadesini kullandı.

Geçmişte görev almış bütün bu kadrolara çağrı yapan Başbakan Davutoğlu, "Gelin, gün bugündür. Geçmişte il başkanıysanız, il başkanlığınız devam ediyor gibi, geçmişte gençlik kolları başkanıysanız, gençlik kolları başkanlığınız devam ediyor gibi, kadın kolları başkanıysanız, kadın kolları başkanlığınız devam ediyor gibi yola çıkalım, hep beraber omuz omuza, yeniden milli irade diyelim, yeniden milli irade yolculuğu diyelim inşallah" dedi.

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Artık şu andan itibaren, 14 Ağustos 2001'den bu yana teşkilatımızda görev almış kim varsa, milletvekilliği yapmış bütün kardeşlerimiz, gençlik kolları, kadın kollarında görev almış kimlerse, üyelerimiz, herkes, yeni bir yolculuğa çıkmanın vaktinin geldiğini anlamalıdırlar. Yeni bir yolculuğa çıkıyoruz ama sadece var olan kadrolarımızla değil, 14 Ağustos 2001'den bu yana omuz omuza durmuş bütün AK Parti kadrolarıyla yeni bir kutlu yürüyüşe çıkıyoruz Allah'ın izniyle.

Nereye gitmişsem son bir ay içinde, Gaziantep'te son ziyaretimde, Ceylanpınar'da da hem şehitlerimize beraber üzülüyoruz, bir taraftan oradaki kardeşlerimiz 'Aman Sayın Başbakanım tekrar seçim istiyoruz, sandık istiyoruz' diye halk ses veriyordu. İşte sandığın yolu görünmeye başladı. Madem ki bu kadar istiyor AK Parti kadroları, inşallah milli iradenin sesini en gür şekilde yükseltmeye herkes hazır olsun. 14 Ağustos 2001, kutlu bir yürüyüşün başlangıcıydı. 14 Ağustos 2015 bu kutlu yürüyüşün yeni bir aşamada çok daha güçlü bir menzile yürüdüğü tarih olacak. Allah yolumuzu hayır eylesin, menzilimizi hayır eylesin, akıbetimizi hayır eylesin."

Kaynak: AA

Kaynak: Diyarbakır Söz