TBMM Genel Kurulunda, CHP ve HDP'nin grup önerileri kabul edilmedi.
Genel Kurulda, HDP'nin, "6-7 Ekim olaylarının idari ve siyasi sorumlularının araştırılması" ile ilgili verdiği araştırma önergesinin bugün ele alınması önerisi görüşüldü.
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, DEAŞ'ın Kobani'de, Suriye'nin herhangi bir kentinde yaptığı katliamı, barbarlığı protesto etmenin insan hakkı olduğunu ifade ederek, bunu suç saymanın suç olduğunu öne sürdü.
"Kobani, Afrin ve İdlib'i işgal etmenin suç olduğunu" söyleyen Bülbül, "Bu suç maalesef fiili, dolaylı ve direkt olarak halen devam ediyor." ifadesini kullandı.
Bunun üzerine söz alan AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, Bülbül'ün, Türkiye Cumhuriyeti'ni Afrin ve Kobani'yi işgal etmekle suçladığını dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin, Afrin ve Kobani'de emperyalist güçlerin tetikçilerini toprağa gömdüğünü, gömmeye devam edeceğini belirten Can, HDP'li Bülbül'ün sözlerini geri alması gerektiğini söyledi.
- "6-7 EKİM OLAYLARI DEYİNCE AKLIMIZA YASİN BÖRÜ GELİYOR"
AK Parti Bursa Milletvekili Emine Yavuz Gözgeç, "6-7 Ekim olayları deyince aklımıza Yasin Börü, insanları kaosa, yakıp yıkmaya çağıranlar, vatandaşlarımızın kanı eline bulaşanlar, kaostan beslenenler, terör örgütleri YPG/PKK ile DEAŞ geliyor." dedi.
Gözgeç, teröre sırtını dayayanların, terör örgütlerinin talimatlarıyla hareket edenlerin masumları katlettiğini, yakıp yıktığını söyledi.
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, bütün saldırılara rağmen HDP'nin etkisizleştirilemediğini ve Kobani protestolarının devreye sokulduğunu savundu. Beştaş, "Kimseyi 6 yıl sonra suç vasfını değiştirerek; evinde, işinde olan insanları tekrar tutuklayarak bu operasyonun hukuki olduğuna inandıramazsınız." diye konuştu.
99 ülkede Kobani'yle dayanışma gösterileri yapıldığını ifade eden Beştaş, "15 Temmuz'da Erdoğan'ın yaptığı çağrı neyse HDP'nin yaptığı çağrı da odur. Katliamı önlemektir. Sivillerin, 200 bin Kobanili'nin IŞİD saldırısından kurtarılması amacını taşımaktadır." dedi.
- "HER ŞEYİN BİR SINIRI VAR"
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Beştaş'a tepki göstererek, darbe girişimi sırasında ülkenin meşru cumhurbaşkanının, "Ey halkım, sokağa çıkın, darbe var." demesi ile insanları, terör örgütlerini sokağa çağırmanın aynı şey olmadığını belirtti.
Zengin, "Siz insanlara 'Hukuku, siyaseti tanımayın. Hendekleri kazın. Sokağa çıkmayın. Dükkanınızı açmayın. Terör örgütüyle yan yana yürüyün.' diyorsunuz. Sizin insanlarınız size isyan etti. Nasıl yan yana örnek verirsiniz? Artık yeter. Her şeyin bir sınırı var. Sabır taşı olsa çatlar." ifadelerini kullandı.
Oylama sonrası HDP grup önerisi kabul edilmedi.
- "OHAL İŞLEMLERİ İNCELEME KOMİSYONU FİİLİ CEZALANDIRMA İŞLEVİ GÖRÜYOR"
Daha sonra CHP'nin "OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu çalışmalarına ilişkin çeşitli iddiaların incelenmesi" konusunda verdiği araştırma önergesinin, bugün görüşülmesine dair grup önerisi ele alındı.
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, 3 ay için ilan edilen OHAL'in 24 ay sürdüğünü, hukuk düzeninde köklü ve onarılmaz değişiklikler yapıldığını savundu.
İki yıllığına kurulan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun, 4 yıldır işlemlerini tamamlayamadığını söyleyen Kaboğlu, komisyondan ret yanıtı almak için yıllarca beklenildiğini söyledi.
Adil yargılama hakkının tamamen ortadan kaldırıldığını ileri süren Kaboğlu, "Komisyon süzgeç işlevi görme yerine yargı yolunu kapatma, fiili cezalandırma işlevi gördü." dedi.
Kaboğlu, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun, yargı kararlarının gereklerini yerine getirmediğini öne sürerek, "Komisyon, hak arama özgürlüğünün önünde ciddi bir engel oluşturuyor. Meclis'in, haksızlıkların giderilmesi için bu duruma el atması gerekiyor." diye konuştu.
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kurulan idari bir organ olduğunu belirtti.
FETÖ'nün, Cumhuriyet tarihinin en gizli ve sinsi örgütlerinden olduğunu vurgulayan Özkaya, FETÖ'nün, uzun süreli planlar sonucunda devletin kılcal damarlarına girdiğini ve 15 Temmuz günü de darbeye teşebbüs ettiğini hatırlattı.
Darbe girişiminin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde, Türk milletinin kahramanca mücadelesiyle durdurulduğunu dile getiren Özkaya, "FETÖ, klasik terör örgütlerinden farklı olup devlet içindeki kamu görevlileri olduğu için mecburen çok hızlı ve etkin mücadele yapmak gerekiyordu ki bozulan kamu düzeni ve otoritesi sağlanabilsin. Buna göre ilgili kişiler, tespit edilenler hızlı şekilde KHK'lerle ihraç edildi." dedi.
Daha sonra OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun kurulduğunu anlatan Özkaya, "Komisyon bu süreçte faaliyetine etkin şekilde devam ediyor. Son olarak 126 bin 300 dosyadan 12 bin 790'ı kabul, 98 bin 10'u ret olmuş, 110 bin 800'ü de sonuçlanmış. 15 bin 500 dosya kalmış." diye konuştu.
CHP grup önerisi de kabul edilmedi.
Grup önerilerinin görüşmelerinin tamamlanmasından sonra Gıda, Tarım ve Orman Alanında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Teklifi'nin görüşmelerine geçildi.
Kaynak: Diyarbakır Söz
