Şehidin yeğenlerinden Bedir Çoban "Askeri Çoban'ı kaybettik ama Allah'ın izniyle binlerce Askeri Çoban olacak. Şimdiye kadar torunu da dahil 5 bebeğe 'Askeri'
İstanbul'da, 15 Temmuz 2016'daki Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimini engellemeye çalışırken yaşamını yitiren 7 çocuk babası Askeri Çoban'ın Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde yaşayan ailesi ve yakınları, şehidin adını o tarihten sonra doğan bebeklerine vererek yaşatıyor.
Ailesiyle 21 yıl önce İstanbul'a yerleşen 15 Temmuz şehidi Askeri Çoban, FETÖ'cü hainleri durdurmaya çalışırken 15 Temmuz'da şehit düştü.
Ailesi ve yakınları, sevgi ve özlemle andıkları şehidin ismini torunu da dahil 5 bebeğe verdi.
"Memleketini, toprağını çok seven biriydi"
Askeri Çoban'ın yeğenlerinden Bedir Çoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şehidin İstanbul'a göç ettikten sonra tekstil işiyle uğraştığını, bir süre sonra da kendi atölyesini açtığını belirtti.
Çalışarak edindiği birikimi ile kendisine bir ev alan şehidin, ailesine bağlılığı nedeniyle çok sevildiğini dile getiren Çoban, zorda kalan herkesin yardımına koştuğunu aktardı.
Çoban, şehidin İstanbul'da olduğu dönemde bile ailesinde sıkıntı yaşayanlara destek sunduğunu vurgulayarak, "Ailesinin sıkıntılarını bilirdi. Kimin nerede bir sorunu varsa o sorunu gidermek için çözüm arayan biriydi. İstanbul'da yaşamasına rağmen bir ayağı sürekli Diyarbakır'daydı. 23 ayda bir Diyarbakır'a geliyordu. Bayramlarda da memleketine gelmeye çalışırdı." dedi.
Eşi ve çocuklarının şehide büyük özlem duyduğunu anlatan Çoban, şehit olmasının üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen acılarının hala ilk günkü gibi derin olduğunu, hiçbir zaman da bu acının dinmeyeceğini kaydetti.
Amcasının hep doğrunun yanında olduğunu vurgulayan Çoban, "Haksızlığa karşıydı. Ailesine çok fazla değer veren biriydi. Memleketini, toprağını çok seven biriydi. Çok iyi niyetli, iyi kalpli ve merhametli bir kişiydi." ifadelerini kullandı.
"Devlet yalnız bırakmadı, varlığını yanımızda hissettirdi"
Darbe girişimi gecesi yaşananlara değinen Çoban, şunları kaydetti:
"O gün amcam ve ailesi yemek yemişler, sohbet etmişler. Darbe girişimini haberleri izlerken öğrenmiş. Cumhurbaşkanı çağrıda bulununca o da bir oğluyla sokağa çıkmış. Önce Kısıklı'ya gitmişler, orada oğlunu bırakmış ve vatandaşlarla yürüyerek Boğaziçi Köprüsü'ne geçmiş. Orada göğsünü siper ediyor ve saat 05.20'de şehit oluyor. O gece hepimiz sokaklardaydık, uyumadık. Askeri Çoban'ın kalp krizi geçirdiğini, hastanede ameliyata olduğunu söylediler. Ama içimizden geçen böyle değildi. Darbeye karşı durduğunu, darbeye karşı geldiğini biliyorduk. Yoldayken şehit olduğu haberini aldık."
Şehidi çok sevdikleri topraklara getirerek Diyarbakır'da defnettiklerini dile getiren Çoban, devletin ailelerini hiç yalnız bırakmadığını aktardı.
Çoban, "Devlet ailemizi, çocuklarını, eşini sahipsiz bırakmadı, varlığını yanımızda hissettirdi." diye konuştu.
"Allah'ın izniyle binlerce Askeri Çoban olacak"
İlk günkü acıyı yaşadıklarını ifade eden Çoban, FETÖ'cülere duydukları kinin artarak devam ettiğini söyledi.
Çoban, "O acıyı unutmadık, unutmayacağız. Her suçun bir cezası vardır. Ama vatana ihanet etmenin cezası hapis değil idamdır." şeklinde konuştu.
Yaşadıkları kayıptan sonra doğan bebeklere "Askeri" ismini verdiklerini belirten Çoban, şehidin geçen hafta dünyaya gelen torununun da bu ismi taşıyacağını aktardı.
Çoban, "Askeri Çoban'ı kaybettik ama Allah'ın izniyle binlerce Askeri Çoban olacak. Şimdiye kadar torunu da dahil 5 bebeğe 'Askeri' ismini verdik." dedi.
"Gönlümüzdeki yeri hiçbir zaman silinmeyecek"
Abdullah Çoban da amcasının tüm yeğenlerini kendi çocuğu gibi gördüğünü, kimin yardıma ihtiyacı olursa onun yanında olduğunu dile getirdi.
Amcasının dürüst, mert, yardımsever, vatanını seven bir kişi olduğunu vurgulayan Çoban, "O bizim için hiçbir zaman ölmedi, ölmeyecek. O öyle bir insandı ki gönlümüzdeki yeri hiçbir zaman silinmeyecek." diye konuştu.
Çoban, hain darbe girişimini gerçekleştirenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: Diyarbakır Söz