34 bin konuta imar affı alındı

Diyarbakır’da kayıt dışı, ruhsatsız, imara aykırı 34 bin yapının imar affından yararlandırıldığı ortaya çıktı.

34 bin konuta imar affı alındı

Gecekondulaşmanın had safhada yaşandığı Diyarbakır'da son çıkarılan imar affı yasasıyla 34 bin 729 konut ve bağımsız bölümden oluşan işyerlerinin kayıt altına alındığı ve ‘kaçak yapı’ statüsünden çıkarıldığı öğrenildi.

İmar affı için 8 Haziran-31 Ekim 2018 tarihleri arasında başvurular Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüklerince alındı. Ancak yoğun talep gelmesi üzerine bu süre 31 Aralık 2018 tarihine kadar uzatıldı. Son çıkarılan imar kanunuyla bakanlık 20 milyar lira gelir elde etti.

DEVLET-VATANDAŞ HELALLEŞMESİ

Kaçak, imara aykırı biçimde inşa edilmiş, taşkın inşaat ve imar kirliliğine yol açabilecek düzeydeki yapılara, af kapsamında, yapı kayıt belgesi verilerek yasal statüye kavuşturuldu. Diyarbakır Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü de İmar affıyla ilgili başvurular için il binasında bir ekip oluşturup başvuruları aldı ve adına “Devlet ile vatandaşın helalleşmesi” denildi. Görevli personel tarafından yapılan bilgilendirmede ve hazırlanan broşürlerde şöyle denildi:

“DEPREM  SORUMLULUĞUNU ALMAZSANIZ SÜREÇ UZAR”

“Kaçak nitelikte olduğu için altyapı hizmetinden yararlanamayan yapılar yapı kayıt belgesi aldıktan sonra tüm alt yapı hizmetlerinden yararlandırılacaktır. İmar barışı kapsamında yapı kayıt belgesi verilen ruhsatsız yapıların depreme dayanıklı olup olmadığı konusunda herhangi bir inceleme yapılmayacaktır.

Deprem riskine karşı güvencenin yapı sahibinin beyanı esas alınarak işleme konulacaktır. Yasadan yararlanmak isteyen o yapı sahibi bu sorumluluğu yükleniyor. Eğer burada pratikliği sağlayamazsak, yani bu sorumluluğu sizler üstlenmezseniz bu işlemeler çok uzun yıllar alır.

Başvurular alındıktan sonra o yapının olduğu alanlar kentsel dönüşüm alanı, riskli alan olarak ilan edildiği zaman mülkiyet sorunları artık çözüldüğü için çok büyük bir pratiklik sağlayacak. Bu nedenle yapının depremsellikle ilgili hususlarındaki sorumluluğu başvuru sahibine yüklenmiştir. Bunu kabul ettiğiniz taktirde işlemleri başlatabiliriz.”

10 MASALIK OFİS KURUP CAZİP HALE GETİRDİLER

Başvuru yapan vatandaşlara imar affını cazip kılabilmek için il müdürlüklerinde verilen bilgilendirmelerde, ayrıca yapı kayıt belgesi alanların evlerini ipotek ettirebilecekleri, bankalara teminat gösterebilecekleri, elektrik, su, doğalgaz gibi her türlü abonelik ve alt yapı hizmetlerinden kat mülkiyetli yapılarla eşdeğer yararlanabilecekleri anlatıldı.

Online başvuru yapamayanlar, dijital sistemi kullanamayan veya internet bağlantısı olmayan vatandaşlara bu iş için ayrılmış özel ofislerde 10 ayrı masa oluşturuldu ve her türlü bilgilendirme ve brifing faaliyeti yürütüldü.

BİNANIN DAYANIKLIK TESTİ

Depremin ardından özellikle riskli illerde yaşayanlar oturdukları binaların sağlam olup olmadığını araştırmaya başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından belirlenen kurum ve kuruluşlara başvuru yapılabiliyor. Bakanlığın internet sitesinde başvurulabilecek belediyeler, meslek odaları, kamu kurumları, üniversiteler ile özel firmalar yer alıyor.

TEST ÜCRETİ 20 BİN LİRADAN BAŞLIYOR

Sadece betondan numune alınarak yapılan tarama sonrası risk tespit raporu kısa sürede çıkıyor. Binanın farklı yerlerinden karotların alındığı, numunelerin laboratuvarlarda incelendiği detaylı tarama ise bir aydan başlıyor. 20 bin liradan başlayan yapı tespitlerinin maliyetini ev sahipleri karşılıyor. Test yaptırmak için bina sakinlerinden bir kişinin başvurması yeterli.

Bina performans analizi için lisanslı firmalar her kattan karot alıyor. Alınan numuneler inşaat mühendisleri tarafından basınç testine sokuluyor. Binada kullanılan betonun taşıma kapasitesine bakılıyor. Korozyon oluşup oluşmadığı kontrol ediliyor. Kullanılan demirin projeye uygunluğu kontrol ediliyor, zemin kontrol ediliyor. Bu analizlerden sonra “Bina deprem yönetmeliğine uygun mu?”, “Olası bir depremde ayakta kalabilir mi?”, “Binanın güçlendirmeye ihtiyacı var mı?” sorularına cevap bulunuyor.

Deprem Güçlendirme Derneği (DEGÜDER) Başkanı Sinan Türkkan ise, ayrıntılı bir raporun hazırlandığı testlerin nasıl yapıldığını anlattı:

"Bina projesinin incelenmesinin ardından teknik ekipler kolonlar ve kirişlerin projeye uygun yapılıp yapılmadığına bakıyor. Bu çalışma gerçekleştirildikten sonra binada karot çalışmaları yapıyoruz. Karot çalışması sırasında betondan numune alma işlemi yapılırken mutlaka daha öncesinde donatı tespitlerinin yapılması gerekir. Düşey ve yatay donatıları tespit edip demir olmayan beton bölgeden karot alınması gerekir.

UZMAN OLMAYAN EKİPLER KOLONDAKİ DEMİRİ KESEBİLİYOR

Genelde burada profesyonel ve uzman olmayan bazı ekipler, kolonlardaki demirleri de keserek karot alıyor. Bu gerçekten ciddi problemlere neden oluyor. Kolonlardaki donatılar tespit edildikten sonra boşluk kalan kısımda beton numuneler alarak bunları laboratuvarda kırdırıyoruz. Binada kullanılmış betonun taşıma kapasitesini tespit ediyoruz. Daha sonra binadaki, kolonlardaki demir miktarlarını tespit ediyoruz. Bunlar bittikten sonra kırımlar yapıp donatıları da gözümüzle görüyoruz. Yani oradaki donatı gerçekten projeye uygun mu, değil mi, düz donatı mı gibi hususları betondaki pas paylarını kaldırarak tespit ediyoruz. Daha sonra zemin etüdü yaptırıp bina ile ilgili statik analizleri gerçekleştiriyoruz. Bir vatandaş 6-7 katlı, 20 daireli bir yer için müracaat ettiğinde sonuçların alınması, statik analiz yapılması bir ay sürebilir."

Kaynak: Diyarbakır Söz