12 Mart'ın yıldönümünde, işkencelere karşı toplandılar

Kontrgerillaya Karşı İnisiyatifi, 12 Mart askeri müdahalesinin yıl dönümü yüzünden, o dönemde işkence merkezi olarak kullanıldığını söyledikleri Kadıköy’deki Zihni Paşa Köşkü'nün yerine yapılan İşkence Mağdurlarına Saygı Anıtı’nın önünde bir araya geldi.

12 Mart'ın yıldönümünde, işkencelere karşı toplandılar
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, Mazlum-Der İstanbul Şubesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Temsilciliği ve Adaleti Savunanlar Derneği’nce oluşturulan Kontrgerillaya Karşı İnisiyatif'i üyeleri, saat 12.00'de anıt önünde toplandı, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” yazılı pankart açtı.
ŞİMDİ ÇOK DAHA GÜÇLÜYÜZ
Grup adına basın açıklamasını İHD üyesi Mine Nazari okudu. Zihni Paşa Köşkü’nün 12 Mart 1971 döneminde işkencehane olarak kullanıldığını belirten Nazari, “Bugün burada geçmişte ülkemizde yaşanmış tüm işkencelere karşı toplandık, kol kola girdik, derin devlete karşı birleştik. Şimdi çok daha güçlüyüz ve daha da güçlü olacağız. Çünkü haklıyız, zulüm gördük ve bunun hesabının sorulmasını istiyoruz. Biz buradayız. İşkenceciler, katiller siz nerdesiniz?” diye konuştu.
DARBE YAPMIŞ GENERALLERE DEVLET TÖRENİ YAPILMAMALI
Açıklamanın ardından farklı dönemlerde gözaltına alınmış ve işkenceye uğramış kişiler yaşadıklarını paylaştı. 12 Eylül döneminde eşi Mustafa Hayrullahoğlu’nu işkencede kaybettiğini söyleyenAynur Hayrullahoğlu, “Bugün 12 Eylül’ün Kenan Evren'i, Tahsin Şahinkaya'sı yargılandılar ceza aldılar. İnsanlık suçu işledikleri için ceza aldılar. Ancak karar temyizde. Bu arada ‘Kenan Evren öldü, ölecek’ diye haberler çıkıyor. Kenan Evren ölürse, yasalara göre devlet töreni düzenlenecek. Buradan sesleniyorum, lütfen yasalara küçücük bir madde koyun. Darbe yapmış generallere devlet töreni yapılamaz, yapılmamalı” dedi.
İŞKENCECİLER YAPTIKLARINI BİLİYORLAR, İZLERİNİ SİLMEK İSTİYORLAR

Dünyanın her yerinde işkencenin muhaliflere karşı uygulanan bir metod olduğunu söyleyen avukat Eşber Yağmurdereli, Hollanda’daki İnsan Hakları Müzesi’nin geçmişte engizisyon hapishanesi olduğunu belirterek, “Müzeyi gezdiğimde hala kesilen kellelerin kanları kütüklerin üzerinde duruyordu. Yani demokratik devrimini tamamlamış ülkelerde geçmişle olan yüzleşme tamamlandığı için hiç çekinmeden, utanmadan bu görüntüleri, bu geçmişi gelecek kuşaklara devretmişler. Şimdi biz burada yerinde yerler esen bir işkencehanenin üzerinde duruyoruz” diye konuştu.
Türkiye’de, geçmişte işkence yapılan mekanların yıkıldığını ya da başkalaştırıldığını kaydeden Yağmurdereli, “İşkenceciler ne yaptıklarını biliyorlar ve utanıyorlar. Ne yaptıkları bilinmesin, diye kendi izlerini siliyorlar, kendi suçlarını örtbas etmek istiyorlar” dedi. Eylem, konuşmaların ardından sona erdi.

Kaynak: Diyarbakır Söz