2021 yılında bölge genelinde yaşanan kuraklık ve artan maliyetler nedeniyle baskısı altında olan çiftçiler, zor bir dönemden geçtiklerini söylüyor.
Türkiye Tarım Bakanı Ekrem Pakdemirli “Ben zarar ettim diyen çiftçimiz yok, olmaması gerekir” şeklinde açıklama yapmıştı.
Diyarbakır Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Ertan Atalar da, yıl boyunca yaşanan kuraklığın özellikle hububat ve bakliyatta ciddi zarara neden olduğu söyledi.
Türkiye medyasına konuşan Atalar, özellikle buğday, arpa ve çavdarda ödenecek olan gübre desteklemesinin yüzde 100 artırıldığını dolayısıyla çiftçinin gübreye gelen zamdan etkilenmeyeceğini belirtti.
Fakat çiftçinin tek derdi gübre değil. Tohum, ilaç, elektrik ve mazot fiyatlarındaki artış da çiftçilerin elini yakıyor.
Diyarbakırlı çitçiler, tarlaya tohum ekti ancak yeşerip yeşermeyeceği konusunda ise pek ümitli konuşmuyorlar.
Rûdaw’a konuşan Yenişehir Ziraat Odası Başkanı Süleyman İskenderoğlu, “Çiftçinin en büyük derdi gübre, ikincisi elektrik, üçüncüsü ilaç, dördüncüsü tohum, beşincisi mazot. Bu şekilde gidersek 2022'de bu işten vazgeçeceğiz. Gördüğünüz bu toprakların hepsi boş kalacak. Ne üretebiliriz ki? Artık boğazımıza kadar geldi. Açık ve net bir şekilde söylüyorum, çiftçinin boğazına dayandı, bunu iyi anlayın" dedi.
Borçlarına rağmen tarlaya tohum atan çiftçiler, banka borçlarının ödenmesi ile ilgili kolaylık sağlanmasını istiyor. Diyarbakır’da çiftçilerin yüzde 67’sinin borcu olduğu belirtiliyor. Bu borçlar telafi edilmezse gelecek yıl çoğu bu işi yapamayacağını söylüyor.
Süleyman İskenderoğlu, “Devletin stratejisi, Tarım Bakanının stratejisi yanlış. Bu şekilde olmamalı. Tarım Bakanı Pakdemirli sorun olmadığını söylüyor. Elbette devletin tüm imkanlarını kullanıyor ve keyfi yerinde, onlar açısından hiçbir sıkıntı yok, bu doğru. Yenişehir'e, Diyarbakır'a gelsin, Sur’a gitsin, Çınar'a gitsin, Kızıltepe’ye, Silopi'ye, Şırnak'a gitsin. Hadi Nevşehir'e gitsin, İnegöl'e gitsin ama çiftçinin yanına gitsin, siyasetçiye gitmesi. Sorun olup olmadığını gidip çiftçiye sorsun” sözleriyle serzenişte bulundu.
Diyarbakır genelinde 45.000 çiftçi resmi olarak ziraat odalarına kayıtlı. Mevcut durum onların da keyfini kaçırmış durumda.
Çiftçi Cahit Turan, “Normalde bu tohumu yem olarak satardık. Tohum alamadığımız için geçen yıldan kalan buğdayı ekiyoruz. Bakın, tanelerin hepsi çatlamış, yani tutar mı tutmaz mı bilemiyorum” dedi.
Çiftçi Hamza Çınar da, "Tarlayı sürmek zor, hasat toplamak zor. Yani her şey yakıta, gübreye gidiyor, bu işi bırakalım ne yapalım bilemiyoruz" diye konuştu.
Çiftçi Hacı Zafer de, “Bu işi yapıyoruz ama gönülsüzce artık. Zarar olduğunu bildiğimiz halde yapıyoruz” şeklinde konuştu.
Her şeye rağmen çiftçiler bereket ümidiyle tohumlarını tarlaya serpti. Ancak yine de kuraklık ve artan maliyetler nedeniyle emeklerinin karşılığını alamamanın endişesi içerisindeler.
Kaynak: Diyarbakır Söz