Zirve yapıldı; gözler artışta

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “Bazı ülkeler üretim içerisinde değil, durgunluk içerisinde enflasyon yaşıyorlar. Türkiye çok şükür bunun çok uzağındadır ve üreterek bu sorunu aşmanın imkanlarına sahip olan bir ülkedir. Asgari ücret toplantısında özellikle üzerinde durmamız gereken sorun, enflasyonun gelir dağılımını bozucu etkisidir” dedi. Bilgin, çalışmaların yarın sonuçlanabileceğini söyledi.

Zirve yapıldı; gözler artışta

Asgari ücretlilere yıl ortası zammını görüşecek olan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bugün işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla toplandı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, önceki gün kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımızdan işveren tarafıyla görüşülerek asgari ücretin yeniden değerlendirilmesini istedim. Süratle Çalışma Bakanım Asgari Ücret Tespit Komisyonu ile bir araya gelecekler ve bu çalışmayı da bu hafta sonuna varmadan inşallah bitirecekler” demişti.

Erdoğan’ın açıklamasının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi temsilcisi TÜRK-İŞ ile işverenleri temsil eden Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nu (TİSK) toplantıya çağırdı. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinin yer aldığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün saat 14.00’te toplandı.

İşçi, işveren ve hükümetten 5’er temsilci olmak üzere 15 kişiden oluşan komisyon toplantısı öncesinde basın açıklaması yapıldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, şunları söyledi:

“Geçtiğimiz yıl yaklaşık 50 milyar dolar Türkiye’nin enerji kaynaklarına ayırdığı para bu sene 100 milyar doları geçmiş bulunmaktadır. Nasıl büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu bu 50 milyarın üzerindeki farktan görmek mümkün. Bunların yanı sıra dövizdeki dalgalanmaları dikkate aldığımız zaman enflasyonun gerçek sebeplerini objektif olarak görmemiz mümkün. Enerji kaynaklarının düzenlenmesi bizim kendi irademizle yapmamız mümkün değil. Fakat her şeye rağmen biz bu sorunun çözümü konusunda kararlı adımlarla ilerlemek durumdayız. Geçtiğimiz günlerde açıklandı. Türkiye’nin yakaladığı yüzde 7,3’lük büyüme Türkiye’nin üretim gücünün artmaya devam ettiğini göstermektedir. Bu bizim geleceğe dair duyduğumuz güvenin en önemli kaynaklarından biridir. Tabi bu büyümenin iç talebe dayalı değil, doğrudan doğruya ihracata dayalı… İhracatta da sanayi üretimine dayalı bir büyüme olmasıdır.

“ENFLASYON VAR AMA ÜRETEREK ENFLASYONU AŞACAĞIZ”

Bütün bunlar bize şunu gösteriyor. Enflasyon var ama biz üreterek enflasyonu aşacağız. Döviz üreterek. Döviz üretemeyen bir ekonomide enflasyonu aşmak mümkün değildi. O zaman kaçınılmaz olarak Türkiye nereye müracaat ediyordu? IMF’nin, Dünya Bankası’nın kapısını çalıyordu. Dünya Bankası’nın kapısını çalan bir ülkeye büyüme değil büyümeden vazgeçen politikalar öneriliyordu. Türkiye çok şükür bugün orada değildir. O kapıları çalmayacak bir yerdedir. Çünkü ekonomisi döviz üretebilir hale gelmiştir. Bu bizim güven kaynağımızdır. Geleceğe dönük ümit kaynağımızdır.

“ÜZERİNDE DURMAMIZ GEREKEN KONU, ENFLASYONUN GELİR DAĞILIMINI BOZUCU ETKİSİ”

Bazı ülkeler üretim içerisinde değil, durgunluk içerisinde enflasyon yaşıyorlar. Türkiye çok şükür bunun çok uzağındadır ve üreterek bu sorunu aşmanın imkanlarına sahip olan bir ülkedir. Asgari ücret toplantısında özellikle üzerinde durmamız gereken sorun şudur; enflasyonun gelir dağılımı bozucu etkisi. Gelir dağılımını düzenleyen iki piyasa vardır. Birincisi rekabetçi piyasa ortamıdır. Bir diğeri de sosyal devletin sosyal politikalarıdır. Rekabetçi piyasa ortamı muhtelif sektörler arasındaki rekabetin düzenleyici etkisiyle çözülür. Yani farklı toplumsal tabakalar arasında, farklı gelir grupları arasında rekabetçi piyasa etkisiyle gelir dağılımını piyasanın düzenleyici etkisini görmek mümkündür. Ama çalışanlar enflasyon karşısında kendi gelirlerinin düzenleyemedikleri için orada sosyal devletin araya girmesi gerekmektedir. Bugün asgari ücretle bu fonksiyonları yerine getiren kurumsal bir düzenleme imkanıdır önümüzde. Biz Türkiye’nin emekçilerini koruyacak sosyal devlet tedbirlerini devreye sokmak mecburiyetindeyiz.

“BAZI İŞVERENLERİN ÖRGÜTLENMEYE KARŞI NEGATİF TARZINI AŞACAĞIZ”

Çalışanlarımızın enflasyonu tahribatı karşısında korunması bizim görevimizdir. Bu konuda da elimizdeki en önemli araç asgari ücretin yeniden belirlenmesidir. Türkiye’de örgütlenme düzeyi yüzde 13’tür. Bu çok ciddi bir sorundur. Asgari ücretin dışında Türkiye’nin emekçilerinin örgütlenmediği zaman ücretler asgari ücret düzeyine sıkışıp kalmaktadır. Bunun açılması için mutlaka örgütlenmenin önünü açmamız lazım. Biz yasal düzeyde örgütlenmeyle, sendikalaşmayla ilgili engelleri kaldıracak çalışmaları yapıyoruz. Bazı işletmelerin ve işverenlerin örgütlenmeye karşı negatif tarzını aşacağız. Bugün başlattığımız komisyon çalışmalarını yarın sonuçlanacağını ümit ediyorum.

TİSK BAŞKANI AKKOL: “BURAYA SEVEREK, İSTEYEREK GELDİK”

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Özgür Burak Akkol, bir ara zam konusunda mutabık olduklarını belirterek şunları söyledi:

“Bugün benim altını çizmek istediği birkaç konu var. Birkaç aydır sık gündem olan emtia ve enerji fiyatları hem ülkemizde hem de dünyamızda kolay olmayan belirsiz olmayan dönemlerden geçiyoruz. Vatandaşlarımızın beklentisi var. Asgari ücret yıllık belirleniyor ama altını çizmek istediğim konu budur benim, üçlü bir mutabakatla hem işçi tarafımızın hem devletimizin himayelerinde hem de işletmelerimizin işverenlerimizin mutabakatlarıyla ara bir zam ihtiyacı konusunda mutabık olduk. Buraya severek, isteyerek geldik. Bu mevcut konjonktür sebebiyle vatandaşlarımızın beklentisinin karşılanması gerektiği konusunda Türkiye İşverenler Sendikası olarak tam bir mutabakatla buradayız. Dengeli bir asgari ücret tespiti yapılması konusunda TİSK elini taşın altına koyacaktır. Son buluşmamızda esasında 40 yıldır konuşulan bazı şeyler hayata geçti. Çok güzel bir zam verildi. Yüzde 50’lik bir zam yapıldı. Uzun yıllardır konuşulan asgari ücretten vergi alınmaması konusunu bu komisyon hayata geçirdi. Son buluşmamız üçlü imzayla tamamlanmıştı. Hem vatandaşımızı koruyan hem işletmelerimizi koruyan tüm işletmelerimizi koruyan dengeli bir rakamda anlaşacağımızı ümit ediyorum.”

TÜRK-İŞ BAŞKANI ATALAY: “İNSANLAR SON YILLARDA GÖRMEDİK ŞEKİLDE EKONOMİK SIKINTI İÇERİSİNDELER”

TÜRK İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ise şunları söyledi:

“Bugün 3600 ile ilgili mecliste bir yasa tasarısı var. Uzun yıllar çalıştınız. Kamuoyunun önemli sorunlarından bir tanesiydi. Emeklilerle bir düzenleme var. İnşallah oraya getirdiğiniz rakamları biraz yukarı çekerseniz daha iyi olur. Asgari ücretle ilgili ocak ayında güzel bir zam yaptık ama maalesef 3 ay sonra bu aldığımızı zam özellikle gıdadaki yüksek enflasyondan dolayı eridi. Dar ve sabit gelirli asgari ücretli emekli çalışanları bu ülkede sıkıntı çeken toplumun kesimleri. Savaş olduğunu, Kovid olduğunu biliyorum ama insanlar son yıllarda görmedik şekilde ekonomik sıkıntı içerisindeler.

“ŞU ANA KADAR BİR NETİCE ALAMADIK”

Bu toplantıya davet ettiniz bugün buradayız. Temennim oluşan enflasyon çerçevesinde vatandaşa nefes aldıracak bir düzenleme olur diye arzu ediyorum. Çalışma hayatındakilerin sıkıntıları var. Bu asgari ücret buraya geldi. Nitelikli iş, nitelikli işçi ne olacak? şu anda asgari ücret ve asgari ücrete yakın Türkiye’deki sayı çok yüksek. Asgari ücret ve ona yakın 5 binlere yakın sayı çok yüksek. Siz sendikalaşmayla ilgili gayret sarf ediyorsunuz ama şu ana kadar bir netice alamadık.

“ÜLKEYİ YÖNETENLERİN DÜŞÜNMESİ LAZIM”

Türkiye’nin en iyi 500 tane firması var. Biz onun 100 tanesinde örgütlüyüz ki bunlar iyi para kazanıyorlar. İhracat yapıyorlar. Ama bir 400’ünde örgütlü değilsek, bunu benim de TİSK’in genel başkanı kardeşimin de, sizin de ülkeyi yönetenlerin de düşünmesi lazım. Yüzde 86’sı örgütsüz bir toplumda öyle bir noktaya geliyor… Herkes asgari ücretli çalışacak… O zaman sözleşmelere gerek yok o zaman asgari ücret yapalım. Bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Emeklilerin, taşeron işçilerinin beklentisi var. Bu konuları bu sene içerisinde tamamlarsak kamuoyu da ben de işçi de memnun olur.” Asgari ücrette ara zam görüşmeleri sona ererken, belirlenen oranın bugün açıklanması bekleniyor.

Kaynak: Diyarbakır Söz