Yüksek fiyatlarla sebze tüketmeye alıştırılmış bir halkın yaratıldığını belirten Şen, mevsimsel olarak sebzelerin daha önce çok yüksek fiyatlara satılmasına vatandaşın alıştığını, şu an pazarlarda düşen fiyatların da ucuzluk olarak algılandığını söyledi.
Fiyatların düştüğünü buna rağmen hal ile pazar ve market fiyatları arasında ciddi farklar olduğunu kaydeden Şen, güçlükle üretilen ürünlerin doğru fiyatla tüketiciye ulaşmaması nedeniyle yüzde 25'inin çöpe gittiğine işaret etti. Vatandaşın pazarda 7-8 lira veya 5 liraya aldığı ürünü bugün 2,5-3 liraya gördüğü zaman mutlu olduğunu belirten Şen, "Ama o doğru fiyat değil.
Sebze ve meyvenin borsası olan hal fiyatları ile karşılaştırdığımız zaman ürünlerde hala çok ciddi fiyat farklarının olduğunu görüyoruz. Pazarlarda hala yüzde 300 fiyat farkları mevcut. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Bizim hal çıkış fiyatlarımıza göre, domates 75 kuruş ile 1 lira arasında. Ama pazar fiyatlarına baktığınızda bu domates 2,5 ile 3 lira arasında satılıyor. Bu çok ciddi bir fiyat farkıdır. Halde 60 kuruş olan biber 2,5 liraya satılıyor. Bunlar çok yüksek fiyatlar" dedi.
MERSİN'DEN İSTANBUL'A MALİYET KİLO BAŞI 20 KURUŞ
Halden alınan ve pazarda tezgaha konan sebze ve meyvede nakliye ücretinin kilogram başına 20 kuruş olduğunu anlatan Şen, "İstanbul'dan bir pazarcı arkadaşımız gelip halden bir ürün aldığı zaman, araya aracı girmezse nakliye maliyeti 20 kuruştur. Yani 1 liraya aldığı ürün İstanbul'daki pazarına kadar ulaşana kadar 1 lira 20 kuruş olur. Bu domatesin 3 liraya satılması kabul edilebilir bir durum değildir. Ürünü alanın komisyoncu olduğunu düşünsek dahi, bu rakama 20-30 kuruş kar payı koysa yine bu yüksek rakamlar çıkmaz" diye konuştu.
ÇÖZÜM ÖNERİSİ FİYAT BÜLTENİ VE TANZİM NOKTALARI
Çözüm önerilerini sıralayan ve bunun için de 15 gün önce somut adım attıklarını anlatan Şen şunları söyledi:
"Haber bültenlerinde sebze meyve fiyatlarının bülten olarak gösterilmesi vatandaşı bilgilendirecektir. 15 gün önce 81 il belediye başkanımıza yazı yazdık. Sosyal belediyeciliğin gereği olan tanzim noktalarının kurulmasını istedik. Sürekli fiyatın yüksekliğinden bahsediyoruz ama bunu söylemlerle engelleyemiyoruz.
Ancak rekabet ederek bu fiyatları aşağı çekebiliriz. Bu konuda belediyeler vatandaşlarımıza daha kolay ulaşacaktır. Belediyelerimiz çok kar amacı gütmeden bağlı oldukları il hallerinden ürünleri alıp ufak karlarla, olması gerektiği fiyatlara satarsa rekabet oluşacak ve diğer tezgahlarda da fiyat düşecektir. Hem belediye zarar etmeyecek hem de vatandaş doğru fiyata ürün tüketecektir."
Kaynak: Diyarbakır Söz