Kızıltepe ilçesinde yaşayan Nesim ve Beşir Gezer kardeşler, dede meslekleri olan kemençecilik ile ailelerinin geçimini sağlıyor. Nesim Gezer, ceviz ağacı, balık derisi ve atın kuyruğundan kemençesini yapıyor. Aile üç kuşaktır atın kuyruğundan çıkan nota ile özel günlerde vatandaşları eğlendiriyor. Gezer ailesi, Mardin’in müziğini ve sözlü edebiyatını gelecek kuşaklara aktarıyor.
"ALLAH RIZKIMIZI BUNA YAZMIŞ"
Ahşap ve atın kuyruğundan ses üreten bir zanaatkar olduğunu belirten Nesim Gezer, “Bu at kuyruğudur. Yüz tane at kuyruğundan oluşur. Bu tellere sürtünce gür ses çıkarır. Atlardan kuyruğu makasla kesiyoruz. Eve getiriyoruz. Bunu bir leğende iyice yıkıyoruz. Böyle temiz bırakıyoruz. Kemerle buna bağlıyoruz. Bu olmadan bu ses çıkmaz. Bazen insanlar bizimle alay ediyor. Bize, ‘Ya atın kuyruğundan ekmek çıkarıyorsunuz’ diyorlar. Bunu düğünlerde çalıyorum. Benim rızkım at kuyruğundan çıkıyor. Allah benim rızkımı buna yazmış. Ekmeğimi bundan çıkarıyorum” dedi.
"KEMENÇEMİZ BABA YADİGARI"
Kemençenin babalarından kaldığını ifade eden Beşir Gezer, “Bu üç kuşaktan beri sürüyor. Bu babamızdan yadigar kalmıştır. Kardeşim Nesim, ben ve bir kardeşimiz daha çalıyordu. Bu bizim mesleğimizdir. Biz bu müzikle yaşıyoruz. Ekmek teknemizdir. Bununla dolaşıyoruz. Düğünlerde, nişanlarda ve sünnetlerde çalıyoruz. İstanbul, Ankara, Mersin ve Adana’ya her yere gidiyoruz. Bu at tüyleri olmasa bu ses çıkmaz. İllaki bu olacak ki bu ses çıksın” diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz