Diyarbakır Tekstil İş Adamları Derneği’nin (DİTİAD) Dedeman Otel’de yaptığı toplantıya Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Vali Yardımcısı Cemal Hüsnü Kansız, İl Genel Meclis Başkanvekili Fatma Sümbül, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun, iş dünyasının temsilcileri ile tekstil sektörünün bileşenleri katıldı.
Vali Yardımcısı Cemal Hüsnü Kansız d mevcut Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 107 firmanın müracaat ettiğini ve yeni firmalar için yer sıkıntısı bulunduğunu söyledi. Bunun için Türkiye Petrolleri A.Ş’nin arazisinin yüzde 66’sının OSB’ye tahsis edildiğini belirten Kansız, “Bu 100 firma için yer anlamına geliyor” dedi. Kansız, demiryolunun OSB’ye gitmesi için DDY bir çalışma yürüttüğünü, OSB’ye doğalgazın gitmesi için İl Özel İdaresi bütçesine 4 milyon TL’lik kaynak aktarıldığını söyledi.
‘AKÇEYİ YATIRIMA DÖNÜŞTÜRELİM’
Gecede bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, dut ağacının da bazalt taşı gibi Diyarbakır’ın kimliklerinden biri olduğunu belirterek, “Dut ağacı denilince ipek böcekçiliği ve ipek üretimi akla gelir” dedi. Baydemir, 1927’lerde Diyarbakır’ın tekstil sanayisinde Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri olduğunu kentin ipek kumaş ve ipek giysi ihraç eden bir kent konumunda olduğunu hatırlattı.
Baydemir, “Maalesef bugün böyle değildir. Bu salonu dolduran insanların giydiği giysilerin yüzde 99’u dışarıdan geliyor. Bir tek Jiber hariçtir. Jiber hariç çünkü bunu ispat etmek mümkün değildir” şeklindeki konuşması salonda gülüşmelere neden oldu.
‘ARMUT PİŞ AĞZIMA DÜŞ DÖNEMİ BİTTİ’
Diyarbakır’ın tekstil merkezi olması önünde hiçbir engel bulunmadığını vurgulayan Baydemir, salonda bulunan sanayicilere eleştirel bir konuşma yaptı ve “Armut piş, ağzıma düş, dönemi kapanmıştır” dedi. “Bu akşam iğneyi kendimize batıralım, ondan sonra çuvaldızı başkasına batırırız” diyen Baydemir, tekstil konusundaki iklim, pamuk üretimi, iplik, dokuma ve konfeksiyon aşamalarında bir sıkıntının olmadığını belirterek şöyle konuştu:
“Sermayenin akçesini yatırıma dönüştürmemesi sorunu yaşıyoruz, bunu kabul etmemiz lazım. Elbette herkes mülkiyetini dilediği gibi kullanabilir ama ahlaki ve vicdani bir sorumluluğumuzun olduğunu düşünüyorum. Sahip olduğumuz akçenin bir vebal olduğunu unutmamamız gerekiyor. Elbette ticaret olacaktır. Ama yatırımın olmadığı bir kentte ticaret, var olan sermayeyi de götürür ve o kenti, coğrafyayı yoksullaştırır.”
‘TEKSTİL ATÖLYEMİZ EMRİNİZDEDİR’
1930’lardan bu yana her beş yılda bir Diyarbakır’ın belirli alanlardaki üretimden düştüğünü vurgulayan Baydemir, bundan sonra var olan kaynakların üretime dönüştürülmesi gerektiğinin altını çizdi ve “Fabrika, atölye kurmanın vaktidir, hatta geç bile kaldık” diye konuştu. Sermaye sahiplerine “kaynağınızı yatırıma dönüştürün” çağrısı yapan Baydemir, ara eleman veya kalifiyeli eleman sorununun yabana atılacak bir sorun olmadığını belirtti ve şöyle devam etti:
“Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığımız bünyesindeki Sümerpark Ortak Yaşam Alanı’nda bulunan Meslek Edindirme Merkezi’nin Tekstil Atölyesi DİTİAD’ın emrindedir. Gelin birlikte planlayalım ve birlikte eleman yetiştirelim. Dilediğiniz yaşta, dilediğiniz grupta ara eleman yetiştirelim. Zaten tekstil sektörüne eleman yetiştirmek amacıyla kurduk.”
Baydemir, Elazığ Yolu ve Mahabad Bulvarı üzerindeki Tekel’e ait yerin de Tekstile Dayalı İhtisas OGS’ye tahsis edilmesi gerektiğini söyledi ve bu konudaki sektör talebini desteklediğini belirtti.
Baydemir renkli konuşmasını “Tekstil sektörü için benden iğne çıkmaz, sayın validen de iplik çıkmaz. Ama en azından ışık olmaya çalışırız. Işıksız örmek mümkün değil. En azından biz kamuda bulunanlar tekstil sektöründe bulunan yatırımcılara ışığı olma gayreti içinde olacağız. Yolunuz açık olsun” diyerek bitirdi.
ÖZDİL: NİTELİKLİ ELEMAN SORUNU YAŞIYORUZ
Gecede DİTİAD adına konuşan Genel Sekreter M. Şefik Özdil de tekstil ve hazır giyim sektörünün imalat sanayinde, istihdamda, dışa açık ihracat gibi pek çok alanda Türkiye’nin birinci sektörü olduğunu söyledi. Diyarbakır’ın 70-80 yıl önceki tekstil canlılığını hatırlatan Özdil, tekstil sektörünün gelişmesi için hammadde üretiminin var olduğunu söyledi. Yaş kozanın yüzde 40’ının, Türkiye pamuğunun yüzde 9’unun Diyarbakır’da yetiştiğine dikkat çeken Özdil, GAP bölgesinin ekonomik olarak sulanabilir arazisinin yüzde 37’sinin Diyarbakır’da olduğunu söyledi. İşsiz olan bölgenin istihdamında, Irak ve Suriye’ye yönelik ihracat potansiyelinde de tekstil sektörünün önemini vurgulayan Özdil, “Nitelikli eleman sorunumuz, İş-Kur desteklerine rağmen bir türlü çözülememektedir. Teknik eleman, ustabaşı, nitelikli bölüm şefleri, atölye yönetimi gibi eleman ihtiyacımız sürmektedir” diye konuştu.
‘TEKSTİLKENT KURULMALIDIR’
Uzun zamandır Diyarbakır için Tekstilkent kurulması yönünde bir tartışma yürüttüklerini belirten DİTİAD Genel Sekreteri Özdil, “Tekstilkent, bizler için ortak kullanım alanı, deneyim, tecrübe, iş, işçi, ürün aktarımı, ürünlerin bir arada sergilenmesi; yine Ortadoğu pazarı ile ilişkilerin daha kolay sağlanıp ihracatta artı sağlayarak sektörel avantajlar yaratacaktır” diye konuştu. Özdil, TEKEL alanının Tekstile Dayalı İhtisas OGS olarak kullanılması taleplerini dile getirdi. Özdil, bu konudaki avantajları şöyle sıraladı:
Özdil, Tekstil OSB’si Diyarbakır’ın tekstil ve konfeksiyon sektöründe Ortadoğu’nun üretim ve moda merkezi olması yolunda önemli bir köşe taşı olacağını da vurguladı.
‘ÇİN’DEKİ MALİYET ARTIŞINI AVANTAJA ÇEVİREBİLİRİZ’
Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası Başkanvekili Diyadin Gezer de Endüstri Meslek Liseleri’nde tekstil bölümlerinin açılması ve eleman yetiştirmesi gerektiğini söyledi. Çin’deki üretim maliyetlerinin hızla arttığına dikkat çeken Gezer, Diyarbakır’ın bunu bir avantaja dönüştürebileceğini ve üretimin kente kayabileceğini söyledi. Gezer, firmaların TEKEL’in yerinin tahsisi için başvuru yapması gerektiğini de bildirdi. Tekstil konusundaki avantajlara da dikkat çeken Gezer, “Diyarbakır’ı tekstil üssü yapabiliriz” dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz