Fakıoğlu, devletin yüz binlerce kişiyi iş güvencesiz çalıştırmasının kabul edilebilir bir şey olmadığını ileri sürdü.
Taşeron işçiliğin çalışma hayatının en büyük sorunu olduğunu ve kamuda 800 bin üzerinde kişinin, taşeron şirkete bağlı çalıştığına dikkati çeken Fakıoğlu, bu insanların iş güvencesinden yoksun şekilde yıllardır özveriyle hizmet verdiğini söyledi.
AK Parti'nin seçim vaatleri arasında taşeron işçiliğin de yer aldığını anımsatan Fakıoğlu, Maliye Bakanı Naci Ağbal'ın kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınması için gerekli yasal düzenlemenin 21 Mart'tan önce yapılacağı yönündeki açıklamalarının da kendilerini mutlu ettiğini dile getirdi.
"ASIL İŞ VEYA YARDIMCI İŞ AYRIMI DOĞRU DEĞİL"
Hükümetin taşeron işçiler konusundaki iyi niyetinin farkında olduklarını ama "asıl iş" veya "yardımcı iş" ayrımını kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Fakıoğlu, şunları kaydetti:
"Edirne'den Van'a, Samsun'dan Hatay'a ülkemizin dört bir yanındaki yüz binlerce taşeron işçi, iş yerlerine her gün kadro ümidiyle gidiyor. Bu ümitlerin boşa çıkartılmaması hem maddi hem de manevi açıdan çok önemli. İnsanlar AK Parti'ye taşeron işçilere kadro vaadinden dolayı oy verdi. Toplumdaki iki kişiden birinin oyunu alan hükümetin, bundan dolayı 'asıl iş' veya 'yardımcı iş' ayrımını yapması doğru değil. Tüm işleri asıl iş olarak görüyoruz ve bundan dolayı da güvenlik, temizlik ya da şoför ayrımı yapılmadan herkese kadro verilmesini istiyoruz."
"SORUN KÖKTEN ÇÖZÜLMELİ"
Fakıoğlu, taşeron işçilerin bir kısmına kadro verilmesi, bir kısmına verilmemesi halinde birçok iş yerinde iş barışının bozulacağını öne sürerek, "Siz evrak işi yapan çalışana, kadro verip güvenlik görevlisine kadro vermezseniz aynı çatı altında yıllardır birlikte çalışanlar birbirine yan gözle bakar. Madem ortada taşeron işçilik diye bir sorun var, tüm şartlar elverişliyken bu sorun kökten çözülmeli. 'Asıl iş' veya 'yardımcı iş' ayrımı yapılırsa bu sorun bugünkünden de karmaşık bir hal alır" diye konuştu.
Kaynak: Diyarbakır Söz