Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, taşeron işçilerin kamuda istihdamı konusunda konfederasyon olarak alınan kararlardan memnuniyet duyduklarını, ancak statü konusundaki belirsizliğe karşı mücadelelerinin süreceğini bildirdi.
Arslan, Emek Konukevi'nde gerçekleştirilen Hizmet-İş Sendikası Olağanüstü Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısında yaptığı konuşmada, taşeron işçilerin kamuda istihdamına ilişkin değerlendirmede bulundu.
Taşeron konusunda herhangi bir düzenleme yapılmadan önce de Hak-İş'in taşeron işçilerin örgütlenmesine yönelik çalışmalar yaptığını ifade eden Arslan, konfederasyon ve bağlı sendikaların yaklaşık 220 bin taşeron işçinin örgütlenmesini gerçekleştirerek bir rekora imza attığını dile getirdi.
Arslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'na taşeron işçilerle ilgili toplu sözleşme dışındaki sürecin nasıl sonuçlandırılacağı konusunda her fırsatta çözüm önerilerini içeren raporlar sunduklarını anlattı. Arslan, Gaziantep'te "Taşeron sistemi sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır, artık iflas etmiştir. kamuda bu sistemin sürdürülmesinin hiç bir gerekçesi kalmamıştır. Kamu daha çok maliyet ödemektedir, çalışanlar daha fazla mağdur edilmektedir. Sendikacılık yapılamaz noktaya getirilmiştir. Bütün bunlarda devam etmenin hiç bir mantığı yoktur. Yeni bir çözüm bulunması gerekmektedir." dediğini hatırlattı.
Bütün taşeron işçilerin taşeron sisteminden vazgeçilip, kamunun kadrolarına kadrolu işçi olarak alınması taleplerini her yerde dile getirdiğini belirten Arslan, "Sayın Başbakanımızın kamuoyuna açıklamış olduğu taşeron işçilerin asıl iş yardımcı iş ayrımına bakmaksızın, bütünüyle kamunun kadrolarına dahil edileceği ifadesi, aslında bizim yaptığımız mücadelenin bir sonucudur." diye konuştu.
Kamuda taşeron sisteminden vazgeçilmesi, personelin kamunun bünyesinde istihdam edilecek olması ve yerel yönetimlerle ilgili getirilen modelin kendi önerileri olduğunu dile getiren Arslan, şöyle konuştu:
"Biz meseleye şöyle bakıyoruz, bir, taşeron sistemini çöpe attık, bu hepimizin başarısı. İki, taşeron işçilerinin asıl işte yardımcı işte çalışma ayrımı gibi haksız, adaletsiz bir ayrımı çöpe attık. Üç, bunların hepsinin kamuda istihdam edilecek olması bizim başarımız. Sorun, nasıl istihdam edileceğiyle ilgili noktada düğümlendi. Bizim bu konudaki itirazımız, mücadelemiz, statü konusundaki belirsizlik. Bize söylenen ve bizim kabul edemeyeceğimiz bir statüden bahsediyoruz. Dolayısıyla bugün Sayın Başbakanın açıklamış olduğu bu sürecin başından itibaren takipçisi olduk. Burada biz siyah ya da beyaz tartışması yapmıyoruz, düzenlemenin olumlu olan bizim için taleplerimizi karşılayan bölümünü takdirle karşılıyoruz, teşekkür ediyoruz. İyi ki geç de olsa bu yanlıştan döndünüz burada sorun yok, bu da bizim başarımız."
- "Serbest toplu pazarlık hakkı ellerinden alınmasın"
Söz konusu mücadelenin sonuçlandırılmasında verdikleri çabadan dolayı tarihe geçeceklerini vurgulayan Arslan, şu değerlendirmede bulundu:
"Biz, taşeron sorununun ortadan kaldırılması konusundaki olumlu adımlara diyoruz ki, 'Bütün bu taşeron şirketlerdeki işçilerin tamamı kamuda kadrolu işçi olarak istihdam edilsin. Bunların kazandıkları işçilik hakları ve bunun sağladığı serbest toplu pazarlık hakkının ellerinden alınmaması, kıdem tazminatı haklarının, kamuda çalışan işçilerin yasal olarak elde ettikleri 6772 sayılı ikramiye haklarının devam ettirilmesi, hafta tatili ve benzeri düzenlemelerle iş kanununda sağlanan bütün hakların geri alınmaması gerektiğini söylüyoruz. Bizim talebimiz bu. Bu çok doğru, makul haklı bir taleptir."
Arslan, "özel sözleşmeli personel" statüsünü kabul etmelerinin mümkün olmadığını aktararak, "Biz tarihsel bir yürüyüşün sonunda bu haklarımızı talep ediyoruz. Bu talebimiz bize bir bağış olarak değil, anayasanın, yasaların, uluslararası sözleşmelerin bize sağladığı bir haktır. Dolayısıyla getirilmek istenen düzenlemenin, statünün tamamen karşısındayız ve onun asla bu uygulamanın içerisinde yer almaması için bundan sonra da çabamızı sürdüreceğiz." diye konuştu.
Bu konudaki mücadelenin demokratik yollarla yapılacağını belirten Arslan, Türkiye'nin bunca sorunu içerisinde yeni bir sorunla uğraşılmamasını, sorun alanlarını azaltılarak, çözülmesini talep etti.
Arslan, dün Maliye Bakanı Naci Ağbal ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini, taşeron işçiler konusundaki itiraz noktalarını ve çözüm önerilerini paylaştıklarına dikkati çekerek, "Önümüzdeki hafta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Konfederasyonumuz Hak-İş ortak bir komisyonla bu çalışmaları masada yapacağız. Bizim önerilerimizi, neler talep ettiğimizi, mevzuat açısından engelleri, uluslararası sözleşmelere aykırılıkları gibi konuları bilim insanlarımızla birlikte çalışıyoruz. Önümüzdeki hafta bunu masada müzakere edeceğiz." ifadelerine yer verdi.
Geçici işçilik ve mevsimlik işçilik konusunda da başka bir komisyon oluşturarak, birlikte çalışmaya karar verdiklerini açıklayan Arslan, şöyle dedi:
"Bütün bu çalışmaların istediğimiz noktada devam etmesi için mücadele edeceğiz, etmezse Konfederasyonumuz yeni çalışma biçimleriyle yeni bir mücadeleyi sürdüreceğiz. Asla bu mücadelenin gerisinde kalmayacağız. Bütün birikimlerimizi, gücümüzü ve imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak bu getirdiğimiz başarı öyküsüne yeni bir başarı öyküsü ilave ederek, bu arkadaşlarımızın kamu çalışanı işçiler olması konusunda kararlı bir şekilde yürüyeceğiz."
- Özel istihdam büroları
Özel istihdam bürolarının geçici iş ilişkisi konusunda da görüşlerini bildiren Arslan, bu konuda üç konfederasyon olarak bir ortak bildiride uzlaşmak istediklerini bildirdi. Türk-İş ve Hak-İş olarak mutabakat sağladıklarını, ancak DİSK yönetim kurulundan bir haber gelmediğine işaret eden Arslan, "Eğer gelirse üç Konfederasyon parlamento aşamasında komisyondan geçen şeklinde değişiklik yapılması konusunda bir ortak mücadeleyi sürdüreceğiz." dedi kaynak:memurlar
Kaynak: Diyarbakır Söz