ISK-Sodex 2012 Fuarı'nın açılışına katılan Çağlayan, özel sektörün ekonomik büyümeye yaptığı katkıya değinerek devletin özel sektörü engelleyici değil, ona yardım eden ve ona yol gösterici politika izlediğini söyledi.
Özel sektörün koşacağı ve yarışacağı otobanlar yaptıklarını aktaran Çağlayan, iklimlendirme, tesisat ve soğutma sektörüne hem Ekonomi Bakanı olarak hem de üniversiteyi bitirirken bu alanda bitirme tezi yapan birisi olarak desteğinin sonsuz olduğunu söyledi.
Çağlayan, ısıtma ve havalandırmanın son derece önemli olduğuna işaret ederek sektörle ilgili ihracatçı birliği kurulma teklifi geldiğinde, sektöre güvendiği için teklifi gözü kapalı imzaladığını dile getirerek, sektörün başarısının sürdüğünü kaydetti.
Sektörün başarısının başında ilgili birimlerin ortak çalışmasının geldiğini anlatan Çağlayan, ''Birlikten rahmet doğar, ayrılıkta azap vardır'' sözünü her zaman söylediklerini ve bütünün parçalardan daha güçlü olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Bakan Çağlayan, şöyle devam etti:
''Daha fazla iç içe olacağız. Bugün sektörün ihracatı her şeyi gösteriyor. 2002'de sadece 350 milyon dolar olan sektör ihracatı şu anda 4 milyar 607 milyon dolara çıkmıştır. Türkiye ihracatı bu süreçte büyümeyi 3'e katlarken sektörün ihracatı 9 yıllık süreçte tam 12 kat artmıştır. 2023 yılı için 500 milyar dolarlık ihracat hedefimiz, hükümetin koyduğu hedeften öte ilk defa bir meslek kuruluşunun Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin(TİM) değerli başkanının başkanlığında ve 60 ihracatçı birliğimizin bir araya gelerek ortak akılla, sinerjiyle TÜSİAD, MÜSİAD, TUSKON gibi bütün sektörel kuruluşların ve benim de 1,5 yıllık bir çalışmamla ortaya çıkan 2023 hedefi, Sayın Başbakanımız tarafından kabul görmüştür. Bu hedefimizdeki ihracatı biz bal gibi yaparız. Bugün Türkiye'nin ekonomik başarısının arkasındaki en önemli nedenlerden bir tanesi önce siyasi, sonra ekonomik istikradır. Bugün Türkiye böylesine bir başarıyı yakalıyorsa, dünyanın her yerinde parmakla gösteriliyorsa en önemli burada teşekkür edilecek birisi varsa özel sektördür, ben sizlere teşekkür ediyorum. Sizler gösterdiniz ki biz sizin önünüzdeki engelleri kaldırdıkça sizler koşacaksınız.''
Çağlayan, Türkiye'nin kamu borçlanmasında milli gelire oranının yüzde 39,4'e getirdiğini kaydederek, bu konuda birçok Avrupa ülkesinden daha iyi konumda olduğunu ve bu oranın Avrupa'da yüzde 85 olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin son derece önemli ve anlamlı ekonomik büyümeye sahip olduğunu aktaran Çağlayan, ''Dünyanın gittiğimiz her ülkesinde, her yerinde, 3 yılda 150'ye yakın yurt dışı seyahati yapmış birisi olarak söylüyorum; Türkiye bir başarı hikayesi olarak gösteriliyor. Türkiye'nin bugün gelmiş olduğu seviye son derece anlamlı. Eski bir sanayici olarak dünyanın birçok bölgesinde fuarlara gidip kedinin ciğere baktığı gibi bakardım, Türkiye'den herhangi bir firma bu fuarlara katılımcı olarak katılabilecek mi diye. Şimdi dünyanın sayılı fuarlarından Almanya Hannover'de her sene düzenlenen fuarlarda gurur duyarak söylüyorum fuar katılımcılarının 3'te birinde Türk firmaları yani sizler varsınız'' diye konuştu.
Çağlayan, fuarların firmaların kaderinin değiştiren, yeni teknolojilerin sergilendiği ve yeni iş anlaşmalarının yapıldığı yerler olduğunu belirterek bu nedenle fuarlara gereken önem ve desteği verdiklerini ve bu desteği sürdüreceklerini söyledi.
Bakan Çağlayan, konuşmasında, S&P'nin Türkiye'ye ilişkin kararına da değindi. Çağlayan, şunları kaydetti:
''S&P'nin ben kendi standardının kaydığı kanaatindeyim. S&P kendi standardını kontrol etmesini tavsiye diyorum. Çünkü bu kuruluş, herhangi özel kuruluşlar, zaman zaman Türkiye'ye karşı yaptığı değerlendirmede maalesef samimi olamıyorlar. Burada bir genetik problem var. Neden böyle söylüyorum? Çünkü Türkiye'nin böylesine başarılı olduğu bir ortamda Türkiye'nin notunu bu şekilde durağana getiren S&P, batmış olan İzlanda ve İrlanda'nın notlarını batmadan bir yıl önce yatırım yapılabilir bir ülke seviyesine getirdiği için.... Şimdi dönmüş Türkiye'ye diyor ki; dış ticaretinde problemler yaşanabilir, bundan dolayı Türkiye'nin dış borcundan birtakım sıkıntılar olabilir. Şimdi İzlanda ve İrlanda'daki hareketinden dolayı S&P'ye söylenecek güzel şarkı var. Ey S&P daha önce nerelerdeydin mübarek?
İzlanda ve İrlanda ile ilgili senin (S&P) yatırım yapılabilir ülke olarak gösterdiğin, not verdiğin ülkeler şu anda yoğun bakım çadırında. Allah şifa versin, biz onların bir an önce ayağa kalkmasını istiyoruz. Türkiye 2012 yılının mart ayında 89 yıllık Cumhuriyet tarihinin en büyük ihracatını gerçekleştirmiştir. Bilhassa 2011 yılında Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıldı.''
''Sen hangi tehlikeyi gördün mübarek?''
İhracat rakamlarının dün Balıkesir'de açıklandığını anımsatan Bakan Çağlayan, ''Bir arkadaşımız da kendisi iş aleminden geliyorum diyor ama nedense ana muhalefet partisine girince hakikaten bazı insanlarda değişiklik oluyor. O diyor ki 'Sayın Bakan bu sefer ihracatın düşeceğini biliyordu her toplantıya giden bakan Balıkesir'e onun için gitmedi.' Umut kardeş, Allah'tan korkacaksın. Dün ben Dubai'deydim. Kök hücrem daha üretilmedi, klonlanmadım. Dubai'deyken nasıl buraya katılacağım? İkincisi, toplantıların ben en fazla 3'üne, 4'üne katılmışımdır. Ben her birine katılmaktan şeref duyarım, keşke vaktim olsa ihracatçı arkadaşlarla o zevki yaşasam. S&P gibi kuruluşlar da bizim arkadaşlarımızın muhalefet yapma adına yanlış, bilgisiz ve cahilce açıklamalarını herhalde dikkate alıyorlar'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin borçlarının milli gelirine oranını hatırlatan Çağlayan, şöyle devam etti:
''Kriter yüzde 60'tır. Ben makine mühendisiyim. Yüzde 39,4'ün yüzde 60'tan daha iyi olduğunu bilen biriyim. Şimdi böyle bir durumda sen hangi tehlikeyi gördün mübarek? Yanlış görüyorsun. Tavsiyem sana kendine bir gözlük al veya gözlük değiştir. Şimdi sen diyorsun ki, kısa vadeli borçlarda sıkıntı olur. Şu anda özel sektörün kısa vadeli borç toplamı 1,3 milyar dolar dış borç 18,2 milyar dolar iç borcu var. Devletin toplan dış borcu kısa vadeli olan sadece 4 milyar dolar. Bu rakamı toplayalım desem şimdi burada toplarız. Türkiye ilk 4 ayda ihracatını yüzde 12'den fazla artırmış ve ilk 4 aydaki ihracat rakamı 46,5 milyar dolara gelmiş. İhracat artışı da ortada. Ama bunlar ne yapıyor biliyorum. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Biz işimizi biliyoruz. Böyle bir ortamda S&P'nin Türkiye ile ilgili yapmış olduğu standart dışı bu açıklama gerçekten talihsizliktir ve bu aslında onların saygınlığı ve güvenilirliğine gelen bir lekedir. S&P, senin Türkiye iye ilgili kafanda başka hesapların varsa, sen eğer Türkiye'deki faiz lobisine hizmet etmek istiyorsan onu bilmem ama avucunu yalarsın. Türkiye eski Türkiye gibi değil. Artık Türkiye'de geçmişteki alışılmışlar olmayacaktır, olmuyor. Bunların niyeti Türkiye'yi tekrar eski günlere götürmek. 2001'de olduğu gibi Türkiye'yi 200 milyar dolar bankacılık krizine sokmak.''
Türkiye'nin bankacılık sisteminin güçlü yapısına dikkati çeken Çağlayan, ''Öyle bir bankacılık denetleme sistemimiz var ki sağlam ve işinin başında. Öyle bir hükümetimiz var ki ne ben ne de diğer bakan arkadaşlarımız hiçbir şekilde kendimizden korkumuz yok. Yanlış yapanın ensesine çökecek cesaretteyiz. Bugün almış olduğumuz tedbirler, bugün göstermiş olduğumuz ekonomik performans faiz lobisinin ve bunlara hizmet etmek isteyenlerin hevesini kursağında bırakacaktır'' değerlendirmesini yaptı.
AA
Kaynak: Diyarbakır Söz