Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından yayınlanan ve 2021/2022 yayın numaralı Türkiye Karavan Sektörü Durum Analizi Raporu’nda trafik tescilli motokaravan sayılarında 674.697 ile Almanya ilk sırada yer alırken, Türkiye’deki trafik tescilli motokaravan sayısının 1.247 olduğu belirtildi. Aynı raporda 2020 yılı içerisinde ortaya çıkan pandemi salgınının turizm, yaşam ve iş alışkanlıklarını değiştirdiği, pandeminin sona ermesi durumunda bile insanların hayatlarında kalıcı değişiklikler yapmasının muhtemel olduğu ifade edildi. Raporda dile getirilen tahminlere göre, insanların başka insanlarla olan mesafelerini kendilerinin ayarlamalarının mümkün olması ve bir hareket özgürlüğü sağlıyor olması sebebiyle, hareketli konaklama araçlarına olan talep artış gösterecek.
“İNSANLAR ARTIK ÇALIŞMAK VE PARA KAZANMAK İÇİN BİR OFİSE GİTMEK ZORUNDA DEĞİL”
Yenigo, Pizza Downtown, Şanslı Nakliyat ve Mert Media şirketlerinde yöneticilik yaptığını ve mevcut kariyerini sahip olduğu ‘school bus’ tipi karavandan yönettiğini dile getiren Mert, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Özellikle pandemi döneminden sonra insanların çalışmak ve para kazanmak için bir ofise gitmek zorunda olmadıkları daha iyi anlaşıldı. Bu durum insanların arzu ettikleri yerden çalışmalarına olanak sağladı. Örneğin ben 8 yıldır sürdürdüğüm Veriweb proje yöneticiliği görevime devam ederken, bir yandan da karavan ile gerçekleştirdiğim seyahati sürdürüyorum. Bu aslında yaşam konforunun da artması anlamına geliyor. Yani insanlar bir yandan çalışmaya devam ederken, bir yandan da sosyal hayatlarını canlı tutabiliyor.”
HEM YAZILIMCI HEM GEZGİN
Nepal, Tayland, Kamboçya, Singapur ve Hindistan gibi ülkelerde bulunduğunu dile getiren Mert, “Ben bir yazılımcı olarak gezgin yaşantımı sürdürebiliyorum. Fakat özellikle gençlerin kendilerine vakit ayırmaları ve gezgin bir hayatta getiri yaratabilecek yetenekler edinmek için çalışmaları önemli” dedi.
Mert, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:
“Pandemi hepimize artık bir ofiste çalışma zorunluluğumuz olmadığını gösterdi. Yani kendimize hem yaşam alanı hem de ofis olarak kullanabileceğimiz mobil yaşam alanları yaratmamız mümkün. Bu bize daha özgür ve kendimize daha çok vakit ayırabildiğimiz bir hayatın kapılarını açacak. Yani diyebilirim ki; inanmak başarmanın yarısı değil, kendisidir. Ben çocukluk hayalim olan Scholl bus karavanı inşa edeceğime inandım ve hayallerimi gerçekleştirdim.”
Kaynak: Diyarbakır Söz