Hava şartlarının düzelmesini fırsat bilen çiftçiler, pamuk ekimine başladı. Pamuk ekimine dertli başlayan çiftçiler, desteklemelerin bir an önce ödenmesi ve devletin çiftçilere sahip çıkması gerektiğini kaydettiler.
Yaşadıkları sıkıntılara değinen çiftçiler, çiftçinin dertli olduğunu, artan girdi maliyetleriyle beraber desteklemelerin olmamasının mağduriyete yol açtığını ifade ediyorlar.
Aşırı yağışların da kendilerini zarara uğrattığını dile getiren çiftçiler, ekim işine bu yüzden geç başladıklarını ve desteklemelerin ekimden önce yapılmasını beklediklerini, ancak herhangi bir destekleme görmediklerini dile getirdiler.
Çiftçiler, tek umutlarının yapılacak olan desteklemeler olduğunu kaydettiler.
Devletin, çiftçinin ürününe sahip çıkması gerektiğini ve mevcut durumun devam etmesi durumunda çiftçiliği bırakmak zorunda kalacaklarını söyleyen pamuk üreticisi Bahri Yetkin, "Biz devletten ektiğimiz ürüne sahip çıkmasını istiyoruz. Eğer biz, pamuk, buğday veya arpa ekiyorsak bunun bir taban fiyatı olması lazım. Taban fiyatını burada Çukobirlik belirliyor, ama Çukobirlik'in belirlediği fiyatı çiftçinin yüzde yüzüne sorsanız da tekbir kişi bile o taban fiyatından pamuğunu satmamıştır. Sıkıntımız bu yöndedir." dedi.
"Çiftçi şu anda mağdur durumda"
Yetkin, "Biz istiyoruz ki devlet, ektiğimiz ürünleri takip etsin. Çoğunu uydu sistemi ile takip ediyor, ama en azından bunun alımını daha düzgün bir hale getirebilir. Bu bizim için daha iyi olacaktır. Gerçekten çiftçimiz şu anda mağdur durumda. Mağduriyeti hem yağışlardan hem de girdi fiyatlarından dolayı. Yağışlar nedeniyle tarlayı defalarca sürmek zorunda kaldık. Devletimizin çiftçiye sahip çıkması, ekonomimizi daha yüksek seviyelere taşıyacaktır. Böyle giderse artık bırakmayı düşünüyoruz. En azından aldığımız ürünlerden tatmin olursak elbette ki bu işe devam eder ve bizden sonraki nesiller de buna devam eder. Çiftçinin şu anda bir tek düşüncesi var; oda desteklemesinin verilmesidir. Biz bu yıl vadeli olarak esnaflardan borçla mazot ve gübre de alamayacağız, çünkü para dönmüyor. Onlar da haklı. Şu anda mecburiyetten ekiyoruz, eskiden severek yapıyorduk." ifadelerini kullandı.
"Bir tarımımız var, onu da artık gittikçe batırıyorlar"
Türkiye'nin tarım arazileri açısından verimli olduğunu söyleyen Çiftçi Bekir Kuşuçar da tarımın yanlış politikalarla gittikçe yok edildiğinden yakınıyor.
Kuşuçar, "Normalde pamuk ekim zamanı nisan ayının 10 ile 20'si arasındadır. Bu sene Allah'ın verdiği rahmetten dolayı biraz gecikme oldu. Bence Türkiye tarım alanıdır. Sanayisi yok, bir şeyi yok. Bir tarımımız var, onu da artık gittikçe batırıyorlar. Yani batırıyor derken, girdisi ile geliri birbirini tutmuyor ve mesafe gittikçe açılıyor. Daha önce 2 kilogram buğday ile bir kilogram gübre gelirdi, şimdi ise 3 kilogram ile bir kilogram geliyor. Pamuk hakeza, desteklemeyi görüyorsunuz. Pamuk desteklemelerinin ekim zamanında verilmesi gerekiyor ki bir şeyler yapalım. Onu da vermediler. Şimdi biz, gübre ve ilaç bayilerine gidiyoruz, ama onlar da 'Peşin olmazsa vermeyiz.' diyorlar. Onlar da haklılar, halimiz bellidir. Bir kilogram gübre 3 bin TL. Gel de bunu peşin bul ve al, nerden bulacaksın. Önümüz karanlık, aydınlık bir şey gözükmüyor. Pamuğu geç ektik bir de geçen sene gibi geç olsa ve yağmur vursa mahvolur gideriz. Zamanında ekmiş olsaydık, mutlaka kurtarabilirdik. Önümüzde belli bir istikrar yok. Bugün bizi 4 bin TL ile ancak kurtarır, belki hasatta zamanı 3 bine de düşer. Türkiye'nin işi belli olmuyor. Yine de İnşallah iyi olur." şeklinde konuştu.
"Gübre ve mazot almış başını gidiyor"
İbrahim Halil Kuşuçar ise şunları kaydetti:
"Elimde şu anda icar ettiğim 600 dönüm tarla var. Henüz tarlalar yağıştan dolayı ıslak olduğu için tam olarak ekimlere başlamadık. Yeni yeni tarlaları hazırlıyoruz. Umutlarımız gerçekten artık tükenmiş, çünkü pamuk girdileri çok oldu. Pamuk fiyatları da hep aynı oluyor. Her ne kadar yükselse de aradaki farkı bitiremiyor. Gübre ve mazot almış başını gidiyor. İnşallah iyi olur, diyoruz. Aslında şimdi eskiye göre daha iyi. Devlet desteği oluyor, en azından eskiye göre kazanabiliyor, ama girdiler çok olduğu için, faiz, gübre ve mazot fiyatları çok olmuş. Bundan dolayı borçla alıyoruz, bu nedenle de baya bir yüklü oluyor."
Kaynak: Diyarbakır Söz