Kapalı alanlardaki mikrop bulaşmasına dikkat

Soğuk algınlığı isminin aksine direk soğuk havayla ilişkili olmadığını belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Yrd.Doç.Dr. Ayşe Sezim Şafak, en sık korona ve rinovirüslerin neden olduğu virüs kaynaklı bir üst solunum yolu hastalığı olduğunu söyledi.

Kapalı alanlardaki mikrop bulaşmasına dikkat

Uzman Yrd.Doç.Dr. Şafak, "Havaların soğuması ile kapalı ortamlarda daha çok vakit geçirilmesi, okulların açılması, stresin artması, burun mukozasının soğuması ile virüslerin yaşama alanının artması gibi faktörler nedeniyle virüsler daha kolay bulaşır, bağışıklık sistemimizi etkiler." dedi.

KAPALI ALANLAR

Her bireyin bağışıklık sistemi farklı güçte olduğu için herkeste aynı belirtiler gözükmediğini kaydeden Şafak, "Erişkinlerin yüzde 25 inde belirti olmayabilirken, çocuklarda ateş ön planda olur, yaşlılar da ise sekonder bakteriyel enfeksiyon riski daha fazla olur. En sık belirtiler, boğaz kuruluğu, boğaz ağrısı, öksürük, hafif ateş, hapşırma, boğuk ses, burun tıkanıklığı, hafif baş ağrısı, koku ve tat duyusunda azalmadır. Seyrekte olsa beraberinde kas ağrıları yorgunluk, iştahsızlık, titreme görülebilir. Belirtiler ortalama 7 gün sürer. Vakaların dörtte birinde bu süreç 2 haftaya kadar uzayabilir. Soğuk Algınlığı mevcutken özellikle çocuklarla bakteriyel ikincil enfeksiyonun eklenmesi ile grip, orta kulak iltihabı, boğaz enfeksiyonu eklenir. Bağışıklık sistemi zayıf bireyler ve yaşlılarda ise daha çok akut bronşit, zatürre, akut bakteriyel sinüzit ve eğer daha da ilerlerse menenjit gibi hastalıkların eklenme riski oluşur. Tüm bunlar istenmeyen komplikasyonlardır. Kronik obstrüktif akciğer hastalığına (KOAH) ve astıma sahip insanlar, soğuk algınlığına karşı savunmasız olabilir ve durumları daha da kötüleşmemesi için önlem almak zorunda kalabilirler." ifadelerini kullandı.

SOĞUK ALGINLIĞI

Soğuk algınlığının kesin bir reçetesi olmadığını belirten Şafak, "Antibiyotik komplikasyon belirtileri yoksa kesinlikle faydasızdır. Bol bol sıvı almak, bağışıklık sistemi, virüs ile savaşırken bolca dinlenmek ve yatak istirahati, baş ağrısı veya ateşi gidermek için aspirin, parasetamol veya ibuprofen almak (16 yaşından küçük çocuklara aspirin verilmemelidir). Buhar banyosu, tuzlu suyla bol burun temizliği burun tıkanıklığı belirtilerini hafifletmekte etkili olabilir. Bu tedavilere ek olarak, ABD'de hastaların üçte biri, Avrupa'da yüzde 40 - 70'i alternatif tedavi kullanmaktadır. Alternatif tedavi olarak sıklıkla esansiyel yağlardan oluşan mentol, içinde bir sülfür bileşiği olan "Ajoenc'in etkisinden yararlanmak için sarımsak, çinko ve yüksek dozlarda (günde 1 - 2 gram) C Vitamini alınarak antioksidan etkilerden yarar sağlayabilmektedir" şeklinde konuştu.

Kaynak: Diyarbakır Söz