Müezzinoğlu borçların yeniden yapılandırılması, son yıllarda yaşanan maden kazaları ve akılcı ilaç kullanımı konusundaki sorularını yanıtladı.
Madenlerdeki iş kazalarını önlemek için Personel Takip Sistemi ve sığınma odası bulundurulması zorunluluğunun 1 Ocak 2017 itibarıyla uygulanmaya başlanacağının hatırlatılması ve bu şartları yerine getirmeyen işletmelere hangi yaptırımların uygulanacağının sorulması üzerine Bakan Müezzinoğlu, son yıllarda özellikle çok ağır maden kazalarının yaşandığını belirtti.
Müezzinoğlu, bu konuda hangi tedbirlerin alınacağı, bunların uygulanabilirliğinin takip edilmesi ve gelişen koşullara göre tedbirlerin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Madenlerdeki kazaları önlemek için 2017 yılı başı itibarıyla Personel Takip Sistemi'nin devreye alınacağını anlatan Bakan Müezzinoğlu, sistemle madencilik faaliyetlerinin daha yakından takip edileceğini kaydetti.
Müezzinoğlu, "Yalnız maden için demiyorum, bütün çalışan ve çalıştıranlar için. İş kazaları bizim önemli sorunumuz. İş kazalarıyla ilgili bizim yalnız kural koymamız, yalnız kuralları takip etmemiz tek başına yeterli olmuyor. Burada gerek işveren gerekse çalışan açısından duyarlılık önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.
Son 5-6 aydaki gözlemlerine işaret ederek, bir şehir hastanesinin inşaatını yüklenici firmayla gezdiklerini, 18. kattaki iskelede bir işçinin baretsiz şekilde çalıştığını gördüklerini aktaran ve işçilerin, "Ben baretsiz çalışmam." demesi gerektiğini vurgulayan Bakan Müezzinoğlu, burada denetimin ve eğitimin çok önemli olduğunu bildirdi.
Müezzinoğlu, madenler konusunda da duyarlılığın iki taraflı olması gerektiğine dikkat çekerek, "Yalnız kurallar ve kuralları denetleyen bir bakanlık olmak bizi başarılı kılmaz. Onun eğitimini ve kültürünü oluşturmamız lazım. İnşallah süreci o boyutuyla daha iyi noktalara taşıma gayretinde olacağız." diye konuştu.
"İlacı akılcı kullanacak olan hekimdir"
Bakan Müezzinoğlu, ilaç ve tıbbi teknolojinin de Türkiye'nin çok tükettiği bir alan olduğunu belirterek, bunların "üretilmesi" gereken stratejik alanlar olduğunu ifade etti.
İlaçta her yıl 21 milyar liralık harcama yapıldığını belirten Müezzinoğu, şunları söyledi:
"Gelecek yıl muhtemelen 22-23 milyar olacak. Her yıl da artacak. Kanser ilacını dünya üretiyor, 10 yıllık patentini alıyor. Bu süre zarfında biz o ilaçtan hastamızı mahrum bırakmıyoruz ve getiriyoruz. O patent süresinde ilaç çok pahalı ama ilaca parayı ödüyoruz. Ondan sonraki süreçte, ilacın Türkiye'de üretiliyor olması artık patent alması lazım."
Türkiye'nin medikal malzemeye de her yıl 8 milyar lira ödediğini anlatan Müezzinoğlu, "Bunlardan hangilerinin Türkiye'de üretiliyor olması lazım, buna bakmak gerekir. Örneğin, protez ve protez çivisinde biraz Ar-Ge biraz inovasyonu koyduğumuzda çok rahatlıkla bu ürünlerin neredeyse tamamını Türkiye'de üretebiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Akılcı ilaç kullanımının da mutlaka anlatılması gerektiğine vurgu yapan Müezzinoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:
"İlacı akılcı kullanacak olan kimdir? Hekimdir. 'Bana bir antibiyotik bile yazmadın.' diye şikayet olmamalı. 'Doktor Bey, gerekli miydi antibiyotik' diyebilecek bilinci, akılcı bir tedavi bilincini hekimden istemeliyiz. 2 yaşındaki bir bebeğe çok zor antibiyotik yazabilmeliyiz. Aile baskısı, 'Gece ateş 38'i geçti, bir antibiyotik yazmadı.' diye doktoru dövecek bir psikoloji yanlıştır. Akılcı, bilinçli ilaç tüketimi ve akılcı, bilinçli tıbbi teknoloji tüketimini topluma anlatmamız lazım."
"SGK yapılandırmayı 25 Kasım'a kadar uzattı"
Müezzinoğlu, borçların yeniden yapılandırılması kapsamında bugüne kadar SGK'ya ne kadar başvurunun yapıldığı ve bu başvuruların beklentileri karşılayıp karşılamadığının sorulması üzerine, şu görüşlerini aktardı:
"Bir defa çok büyük bir karşılık buldu. İyi bir kampanya oldu. SGK yapılandırma kampanyasını 25 Kasım'a kadar uzattı. Biz istiyoruz ki vatandaşımız devlete borçlu olup da sıkıntıya girmesin. Çünkü borç yıllar içinde katlanıp içinden çıkılmaz hale geliyor. Yeniden yapılandırma döneminde gerek Maliyeye olan borçlar gerekse SGK'ya olan borçlarda, bunların yapılandırmasında Maliye açısından da SGK açısında da beklediğimizden çok daha güçlü bir müracaat oldu. SGK olarak 67 milyar liralık yapılandırma portföyünün şu ana kadar yaklaşık 22 milyar lirasının yapılandırıldığını görüyoruz. Üçte bir oranını yakaladık. Ayın 25'ine kadar da bu rakamı inşallah yüzde 70'lere taşımış olacağız."
Duyarlılık gösterip borcunu yapılandıran vatandaşlara teşekkür eden Müezzinoğlu, SGK'ya borcu olup da bu borcunu yapılandırmak için henüz başvurmamış vatandaşlara, kendilerine sunulan fırsatı kaçırmamaları tavsiyesinde bulundu.
"İşsizlik fonundan 5 milyon kişi faydalandı"
"İşsizlik Sigortası Fonu'ndan işsizlerin daha uzun süre ve daha yüksek miktarda faydalanmasına yönelik bir çalışma var mı?" şeklindeki soru üzerine Bakan Müezzinoğlu, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de fonlarla ilgili AK Parti dönemine kadar çok negatif bir algı vardı. Bu durum zaman zaman yeni fonlarla ilgili de güvensizlik algısı oluşturuyor. BES veya kıdem tazminatıyla ilgili fon konusunda da böyle suni şeyler oluşturulmak isteniyor. Korkularla bir yere gidemeyiz. Biz hukuki ve reel olarak işsizlik fonundaki süreçle güçlü bir yapı oluşturduk. Bu fonda şu anda 101 milyar lira birikti. Bu paranın nemalanması yani stokta duran değil daha iyi koşullarda nasıl büyütülür yönünde çalışmaları Maliye Bakanlığı ve Hazine ile yapıyoruz. Fondan şimdiye kadar 5 milyon işsizimiz faydalandı ve bunun karşılığında da toplam 13,6 milyar lira işsiz kalan kardeşlerimize ödendi. Bunun daha çok ödenmesi ve daha uzun süreli ödenmesi gibi talepler var. Şu anda bu konuda bir çalışmamız yok ama önümüzdeki dönemde olmayacağı anlamına da gelmez."
Kaynak: Diyarbakır Söz