Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen illerin oda, borsa ve sanayi bölgesi başkanları, bir yandan kendi yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da bölge halkı için seferber oldu.
Depremlerden etkilenen bölgelerdeki iş dünyası temsilcileri, iş dünyasının yürüttüğü çalışmaları ve beklentilerini, sanayi tesislerinin durumunu, AA muhabirine değerlendirdi.
Kahramanmaraş Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Narlı, ilde çok ciddi bir hasar olduğunu belirterek, “Bu, ülkemizin başına gelen en büyük felaketlerden birisi ancak devletimiz yanımızda. Biz bunu hissedebiliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız talimat vermiş sağ olsun, herkes burada, herkes bir şeyler yapmaya çalışıyor." dedi.
Bölgede yıkılan fabrikalar olduğunu dile getiren Narlı, "Kendi tesislerim, fabrikalarım da var. Birisine gittim, diğerlerine gidemedim. Şu anda insanların sorunlarıyla uğraşıyoruz. Yemek, battaniye gibi acil ihtiyaçları yönlendiriyoruz. Türkiye'deki iş adamlarına da seslenmek istiyorum. Bizim şu anda acil olarak kumanya, battaniyeye ve tüplü ısıtıcıya ihtiyacımız var. Bir de devlet büyüklerime sesleniyorum, burada çok ciddi petrol sıkıntısı var. Bunun da bir an önce giderilmesi önem taşıyor. İnsanlar arabalarına benzin, mazot alsınlar çünkü arabalarda ısınıyorlar. İş insanlarına sesleniyorum, bize tırlarla değil minibüslerle hızlıca kumanya, battaniye ve tüplü ısıtıcılar göndersinler. Tırlarla gelenlerin dağıtımı çok geç oluyor, iş adamlarına ve sanayicilerimize çağrımız bu malzemeleri bize minibüslerle hızlıca servis yapsınlar. Burada çok ciddi bir yara var, hep beraber saralım." değerlendirmesinde bulundu.
"UZUN SÜRE ÇALIŞABİLECEK DURUMDA DEĞİLİZ"
Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Abdulkadir Çelenk de il genelinde yıkılan konut sayısının çok yüksek olduğunu ve ölü sayısını tahmin etmekte zorlandıklarını belirterek, "İlimiz bayağı hasar gördü. Çok sayıda apartman yerle bir oldu. İnşallah bu da geçecek." diye konuştu.
İldeki sanayi tesislerinin durumuna ilişkin de bilgi veren Çelenk, "İlimizde 10 civarında fabrikamız yıkıldı. İl genelinde daha çok konfeksiyon fabrikaları var. Benim de zeytinyağı fabrikam yıkıldı. Uzun süre çalışabilecek durumda değiliz. Elektrik, su ve doğal gaz yok. Vatandaşlarımız da yardım bekliyor. Ekmek ve su gibi acil ihtiyaçlar var. Valiliğimiz çaba harcıyor ancak çok büyük felaketle karşılaştık. İnşallah hep beraber bunu da atlatırız." dedi.
Çelenk, Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İrfan Torunoğlu ile AK Parti Adıyaman Milletvekili Yakup Taş'ın da göçük altında kalarak vefat ettiğini anımsattı.
"YETKİLİLER ELLERİNDEN GELEN GAYRETİ GÖSTERİYOR"
Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Adnan Ünverdi de şu anda yetkililerin ellerinden gelen tüm gayreti göstermeye çalıştığını belirterek, şunları kaydetti:
"Biz de çalışmaları koordinasyon merkezinden takip ediyoruz. Şu anda göçük altında kalan vatandaşlarımız var. Onlara ulaşılmaya çalışılıyor. İnşallah dileğimiz daha az can kaybıyla bu işin içerisinden çıkmak. Ama bu afet hakikaten kolay değil. Allah kimsenin başına vermesin. 'İnşallah en kısa zamanda normale döneriz' diye dua ediyoruz. Şu anda Kızılay ve AFAD ekipleri gerekli koordinasyonları sağlıyor. Tüm Türkiye'den de yardım malzemesi geliyor. Şehirde şu anda akaryakıt sıkıntısı var. Benzin istasyonlarında insanlar bekliyor."
"ÇEVRE İLLERE YARDIM EDECEĞİZ"
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya da il genelinde sanayi tesislerinde ciddi bir sorunun bulunmadığını belirterek, "Tam tersi sanayicilerimiz üretime bir haftalık ara vererek, şu anda fabrikalarını depremde mağdur olanların barınma ve aş ihtiyacı için kullanıyor. Kendilerine teşekkür ederiz." diye konuştu.
Sanayi tesislerinde küçük çatlaklar dışında hasar olmadığını aktaran Kaya, şunları kaydetti:
"Hem organize sanayi bölgesi hem de tekstil organize sanayi bölgesindeki tesisler, okullarla birlikte barınma ve gıda ihtiyaçlarını karşılıyor. Fabrikalarımızdan acil siparişi olmayanlar böyle bir destek verdiler. Ülkenin üretimine katılan sanayicilerimiz, bugün de en büyük destekçimiz. Diyarbakır'da çok güzel organize olduk. Şimdi de çevre illere yardım etmeye çalışacağız. Çevre ilerimizde sorun var, diğer oda başkanlarımızla da görüşüyoruz. İş makinalarını oralara yönlendirdik. Devletin tek başına yapacağı işler değil. Sivil toplum kuruluşları, sanayi kuruluşları, AFAD, valilik ve belediye hep birlikte çalışırsak bu sorunun üstesinden geliriz. Parçalı çalışmanın faydası olmaz."
"ÜRETİM YÜZDE 25 KAPASİTEDE"
Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu ise ilde şu anda fırınların çalışmadığını belirterek, ekmek ve gıda ihtiyacı olduğunu bildirdi. Oda olarak ellerinden geldiğince süreci koordine etmeye çalıştıklarını belirten Sadıkoğlu, "Çevre illerden ekmek ve yiyecek getirterek halkımıza dağıtmaya çalışıyoruz. Fakat çok ciddi hasar var. Kuzenlerimi kaybettik bu depremde. Binamız ciddi hasar gördü. Ama çadır kurarak bahçede üyelerimizin sıkıntılarına derman olmaya çalışıyoruz. Çevre illerden gelecek destekleri hızlıca insanlara ulaştırılmasını talep ediyoruz." diye konuştu.
Sadıkoğlu, üretimde de sıkıntılar yaşandığının altını çizerek, "Elektrik ve doğal gaz sıkıntı olduğu için üretim durmuş durumda. İşçilerimiz de mecburiyetten aileleriyle birlikte zaman geçiriyor. Şu anda üretim yüzde 25 kapasiteyle gidiyor." diye konuştu.
"SİPARİŞLER BEKLEYECEK"
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yetim de kentte gıda, çocuk maması, çocuk bezi, battaniye ve ısıtıcı ihtiyaçları bulunduğunu bildirdi.
Halkın dışarıda toplama merkezlerinde olduğunun altını çizen Yetim, şöyle devam etti:
"Bu malzemeleri yetiştiremiyoruz. Devletimiz kendine düşeni yapıyor. AFAD, askeriye ve emniyet güçlerimiz hepsi burada çabalıyor, hiç uyumadılar, bizler de şahit olduk. Onlarla beraberdik. Depremden uzak olan illerden bizim bölgemize gıda ve ekmek, Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Adıyaman’a da özellikle ekmek göndermelerini talep ediyoruz. Bizim şehrimizin sıkıntısı yok. Ancak diğer başkanlar orada insanların gıdaya ve battaniyeye ihtiyacı olduğunu söylediler. İstanbul, Antalya ve İzmir başkanlarıyla da görüşüyoruz, ciddi anlamda bölgeye destek çıkmalarını bekliyoruz."
Yetim, deprem sebebiyle sanayide üretimin durduğu bilgisini de vererek, "Üretim yok, her şey durdu. Personel çalışmaya gelemiyor. Siparişler bekleyecek." diye konuştu.
"ELİMİZDEN NE GELİYORSA YAPIYORUZ"
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü, yaşanan olayın çok büyük bir afet ve olağanüstü bir hal olduğunu belirterek, "Biz sanayiciler olarak şu anda devletten bir isteğimiz ve talebimiz yok. Bilakis devletimize, yetkili kurum ve kuruluşlara elimizden ne gelirse onu yapma gayretindeyiz." dedi.
Sütçü, Adana OSB'nin elektrik ve doğal gaza ulaşmada herhangi bir sıkıntı yaşamadığını bildirdi. OSB'deki makine, ekipman ve binaların depremden etkilenmediğini ifade eden Sütçü, "Fiziki ekipman olarak üretime engel taşıyan sıkıntı yok. Vatandaşlarımızdan, ailelerinden depremden etkilenenler var. Bunlar içinde vefat eden, yaralananlar var. Bu yüzden OSB'mizde şu an çalışma ortamı minimum seviyede. Depremin ilk günü zaten pek çalışamadık ne olduğunu anlayamadık. İkinci gün de de kısmi çalışmalar var. Şu an yüzde 20-25 kapasitede çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Sütçü, Adana'da 1998 depremini de yaşadıklarının anımsatarak, "Bu depremden sonra inşaatların temelinden zemin etüt raporlarına kadar OSB olarak dikkat ettik. Yani düzgün, sağlam, depreme dayanıklı binalar yapılması için çalıştık. Bunların neticesini de şu anda görebiliyoruz. Şükürler olsun ki böyle bir deprem, 500'e yakın sanayi kuruluşumuzda ciddi olarak fiziki yapıda bir zarar görmedik." ifadesini kullandı.
"FABRİKALARDA YIKIM YOK"
Kilis Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hacı Mustafa Celkanlı, Kilis'te organize sanayi bölgelerinde bulunan fabrikalarda herhangi bir yıkımın olmadığını söyledi.
Doğal gaz akışının kesildiğini aktaran Celkanlı, "Kilis diğer deprem merkezlerine göre daha iyi durumda diyebilirim. AFAD'ın ve halkın kendi imkanlarıyla oluşturduğu toplanma alanlarında insanlar yardım bekliyorlar. En büyük ihtiyacımız şu an gıda yardımı ve sıcak yemek. İslahiye çok çok daha kötü durumda." dedi.
Kaynak: Diyarbakır Söz
