Koçal, yaptığı açıklamada, son yıllarda bilinçlenen tüketicilerin hakkını daha fazla aramaya başladığını kaydederek, bu gelişmede, iletişim imkanlarının, tüketici örgütlerinin ve tüketici hakem heyetlerinin önemli rol oynadığını söyledi.
Hak ihlallerinin azalması doğrultusunda çalışan tüketici örgütlerinin güçlendirilmesinin öneminden bahseden Koçal, hakem heyetlerinin de tüketicilerin haklarının korunmasında çok önemli görev ifa ettiğini anlattı.
Koçal, tüketici hakem heyetlerinin, tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulduğunu anımsatarak, bu amaç doğrultusunda çalışan heyetlerin, hak ihlallerine uğramış, güçlü satıcı ve sağlayıcılar karşısında güçsüz olan tüketicilerin umut kapısı haline geldiğini vurguladı.
Bilinçli tüketicilerin haksızlığa uğradığında hakkını aramasını bilen tüketiciler olduğunu aktaran Koçal, şöyle devam etti:
"Tüketicinin mağdur olduğunda, son yıllarda ismi sıkça gündeme gelen ve verdiği kararlar ilam hükmünde olan tüketici hakem heyetlerine başvurması çok önemli. Bu heyetlere başvuran tüketicilerin yüzde 70'i haklı çıkıyor ve mağduriyeti gideriliyor. Yüzde 30'luk bölüm ise ya evrak eksikliğinden ya da tüketici haklarını tam olarak bilmediğinden talep hatasından dolayı olumsuz sonuçla karşı karşıya kalıyor. Yani evrak eksikliği de olmasa hakem heyetlerine başvuran tüketicilerin haklı çıkma oranı yüzde 80'i aşar."
- "Satıcılar tüketici hakem heyetlerinin sonuçlarına uymak zorunda"
Koçal, tüketici hakem heyetlerinin sonuçlarının mahkeme gibi olduğunu ve uyulmaması halinde cezai yaptırımı bulunduğunu kaydederek, buna itiraz yolunun tüketici mahkemelerinden geçtiğini söyledi.
Tüketicilerin, hakem heyetlerinin kararını satıcı ve sağlayıcı yerine getirmezse ilgili kararla karşı tarafı direkt icraya koyabildiğini aktaran Koçal, böylece alacağın tahsil edilebileceğini anlattı.
Koçal, tüketici ile satıcı veya sağlayıcı arasındaki uyuşmazlıklarda başvuru yapılacak heyetlerin rakama göre değiştiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Tüketici hakem heyetlerine yapılacak başvurularda, büyükşehir statüsünde olan illerde değeri 5 bin 650 liranın altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe kaymakamlıklarda bulunan ilçe tüketici hakem heyetlerine, 5 bin 650 lira ila 8 bin 480 lira arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvurulmalıdır. Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde ve bağlı ilçelerde değeri 8 bin 480 liranın altındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılmalıdır."
Koçal, vatandaşların haksızlığa uğradığında tüketici hakem heyetlerine başvurmasının önem arz ettiğini ve yüksek ihtimalle haklı çıkacaklarını söyledi.
Tüketici hakem heyetlerine başvuruların ilçelerde kaymakamlık binalarında, illerde ise il ticaret müdürlüklerinde bulunduğu bilgisini veren Koçal, artık e-Devlet üzerinden de başvuru yapılabildiğini aktardı.
- "Alışverişlerde 14 gün cayma hakkı unutulmamalı"
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük ise önceki yıllara nazaran tüketicilerin daha bilinçli hale geldiğini, yasal haklarını kullanma, hak arama konusunda daha dikkatli olduklarını söyledi.
e-ticaretle birlikte, internet üzerinden yapılan satışlarda artış görüldüğünü dile getiren Küçük, özellikle sosyal medyadan olmak üzere internetten yapılan alışverişlerin beraberinde sorunları da getirdiğini bildirdi
Küçük, "Bu kapsamda, internet üzerinden yapılan alışverişlerde, güvenilir kurumsal firmalar tercih edilmeli, yasal olarak internet üzerinden alışveriş sonrası 14 gün içerisinde cayma hakkının bulunduğu unutulmamalıdır." dedi. Tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması ve piyasaların sağlıklı işlemesi açısından, kamu gözetim ve denetiminin yanısıra, tüketicilerin bilinç düzeylerinin artması ve tüketici örgütlerinin güçlenmesinin büyük önem taşıdığını aktaran Küçük, şu ifadeleri kullandı:
"Tüketicilerin doğrudan yasal hak arama yeri olan hakem heyetleri, tüketicilerin maddi zararlarının giderilmesinin yanı sıra, satıcıların ve tüketicilerin bilinçlenmesi görevini de yerine getirmektedir. Sundukları hizmet açısından, devlet ile vatandaşı yakınlaştırma ve devlete olan güveni sağlama işlevi görmektedir. Tüketici hakem heyetleri daha da güçlendirilerek, tüketici sorunlarına 'arabulucuk' müessesi kapsamında çözüm üretme girişiminden vazgeçilmelidir."
- "Spekülatif fiyat artışlarına karşı tüketiciler korunmalı"
Küçük, anayasanın 172. maddesi gereğince devletin, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler aldığını, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik ettiğini söyledi.
Bu amaçla, tüketicilerin ekonomik çıkarlarını korumaya yönelik olarak piyasa gözetimi ve denetiminin daha etkin uygulanması gerektiğini vurgulayan Küçük, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Üreticiden tüketiciye kadarki aşamalarda, özellikle gıda fiyatları çok fazla artış göstermekte, tüketiciler ekonomik açıdan zarar görmektedir. Üretimden tüketime kadar piyasanın etkin denetlenmesi, piyasanın kontrol edilmesi, hem üreticiyi hem de tüketiciyi koruyacaktır. Spekülatif fiyat artışlarına karşı tüketiciler korunmalı, piyasa gözetimi mutlaka sağlanmalıdır. Ürün fiyatlarındaki spekülatif artışlara karşı başlatılan denetimler ve gözetimler sürdürülmelidir."
Kaynak: Diyarbakır Söz