E-ticaret, işletmelerin daha geniş müşteri kitlesine daha kolay ulaşmasını sağlarken artan tüketici talepleri e-ticaret firmalarını depo ve dağıtım süreçlerinde modernleşmeye ve dijitalleşmeye yönlendiriyor.
Bartık, internet kullanımının artması ve sosyal medyanın kullanım alanının genişlemesiyle e-ticaret işletme sahiplerinin farklı ve yeni müşteri kitlelerine daha kolay ulaşabildiğini söyledi.
E-ticaretin artmasının, üretim ve tüketim oranlarında da farklılıklara sebep olduğuna dikkati çeken Bartık, "E-ticarette meydana gelen hareketlilikler, tüketici taleplerinin fazla olması, e-ticaret firmalarını lojistik depolama alanında arayışlara itmektedir. Diğer bir ifadeyle e-ticaret firmaları, platformlardan gelen artan talebe ayak uydurmak ve tüketici beklentilerine cevap vermek için depolama ve dağıtım tesislerine yatırım yapmaya başlamışlardır." diye konuştu.
Değişen dünyayla depolama hizmetlerinin de modernleşeceğinin altını çizen Bartık, Türkiye'de ve Avrupa'da depolama hizmetlerinin dijital olarak uygulanmaya başladığını dile getirdi.
"E-TİCARET YAPAN WEB SİTELERİ, FİRMALARIN İNTERNETTEKİ DİJİTAL VİTRİNİDİR"
Eyüp Bartık, dijital depolama sistemleriyle otomatik barkodlama ve otomatik toplama yapılabildiği gibi robotik ile otonom teknolojilerin kullanılmasıyla her geçen gün ticaretin farklı bir boyuta evrildiğini, "İç ve dış ticaretteki depolama ve elleçleme alanındaki taleplerin artması, global ölçekte, ulusal ve uluslararası firmalara hızlı ve ekonomik ulaşım imkanı sunan ülkemiz için de oldukça önemli bir fırsatı beraberinde getirmektedir. Depolama hizmetlerine olan talebin artması yeni depolama alanlarının oluşturulmasına neden olacaktır." ifadelerini kullandı.
Bartık, firmaların e-ticaretteki satışlarının artmasıyla lojistik ve depolama alanındaki taleplerde de artış yaşandığını kaydetti.
"E-ticaret yapan web siteleri, firmaların internetteki dijital vitrinidir." diyen Bartık, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Depolama hizmetlerinde dijitalleşmeyle, kağıt israfı azalacak, hata yapma oranı azalacak, envanterler müşterilere daha yakın olacak, ortak yük ve yol planlaması daha iyi gerçekleştirilecek, nakliye ve depolama altyapıları optimize edilerek işletme maliyetleri düşürülmüş olacaktır. Sonuç olarak, gelecekte depo ve dağıtım merkezi yöntemleri değişecek ve piyasada daha fazla sayıda standartlaştırılmış lojistik tesis yer alacaktır. Lojistik depo sahipleri, araştırma ve geliştirmeye, kalifiye personele ve dönüşüm girişimlerine yatırım yaparak günümüzün modern şartlarına uyum sağlamalıdır."
Türkiye'nin dış ticaret rakamlarının her geçen gün arttığına değinen Bartık, dış ticaretin yoğun olması ve artan bir ivme göstermesinin lojistik ve depolama alanındaki ihtiyaçların belirlenmesinde öne çıktığını anımsattı.
Çevrim içi alışverişin en önemli detaylarından biri olan depolama sürecinin doğru bir şekilde yönetilmesinin, şirketlerin işleyişi ve büyümesi açısından büyük önem taşıdığına işaret eden Bartık, depolama merkezlerinin sistemli olması gerektiğini bildirdi.
Bartık, depolama hizmetlerinin dijitalleşmesinin oldukça önemli olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Depolamanın yapay zeka destekli teknolojilerle ülkemizde ve Avrupa'da da önümüzdeki yıllarda sektöre yön vermesi bekleniyor. E-ticaretin bugün ve gelecekte de ilgi odağı olması ve adından sıkça bahsettirecek olması Türkiye'de depolama hizmetlerinin artışına ve depolama kapasitelerini de artıracağını düşünüyorum. Günümüzde e-ticaretin artmasıyla önemli bir konuma gelen depolar, büyük ticari merkezlere her zamankinden daha yakın yerleştirilmektedir. Müşteriler daha hızlı teslimatı firmalardan talep etmekte, stratejik olarak konumlandırılmış bir depoyla da işletmelerin bu talepleri karşılaması sağlanmaktadır."
Şirket olarak Çatalca'daki şirketlerine ait mevcut imar durumu tamamlanan bir arazinin alımını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Bartık, sözlerini, "İstanbul Çatalca'daki yatırım arazimiz 40 bin metrekare ve 550 milyon lira değerinde. Lojistik depo projesiyle bu alan için toplam 800 milyon lira yatırım gerçekleştireceğiz. Yakın zamanda Esenyurt'ta depo hizmeti alanında bir yatırımımız olacak. Gebze'de de oldukça ses getirecek bir yatırım planlıyoruz." diye tamamladı.
"COĞRAFİ AVANTAJIMIZ, TÜRKİYE'Yİ DOĞAL BİR LOJİSTİK MERKEZ HALİNE GETİRİYOR"
Dinçer Lojistik Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Erdem Sözvar da Türkiye'nin stratejik konumunun, lojistik sektörüne önemli katkı sunduğunu, lojistik depolama kapasitesinin artırılmasına da kritik bir etkisi olduğunu söyledi.
Türkiye'nin stratejik konumunun, lojistik depolama kapasitesinin artırılmasına da kritik bir etkisi olduğunun altını çizen Sözvar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Coğrafi avantajımız, Türkiye'yi doğal bir lojistik merkez haline getirirken, uluslararası ticaret yollarının kesişim noktasında yer alması, lojistik depolama ve dağıtım merkezlerinin burada yoğunlaşmasını teşvik etmekte. Altyapı yatırımlarının hem ulusal hem de uluslararası oyuncuların Türkiye'yi bir cazibe merkezi olarak görmelerine imkan tanıyor. Haliyle bahsettiğimiz bu stratejik avantajlar lojistik depolama kapasitesinin artırılmasına ilişkin bir talebi de beraberinde getiriyor."
Gelişen teknolojinin modern depo yönetim sistemlerinin ve otomasyon teknolojilerinin entegrasyonunu, mal akışının hızlanmasını ve verimliliğin artmasını sağladığını aktaran Sözvar, depo otomasyonunun, siparişlerin hızla işlenmesine ve doğru şekilde teslim edilmesine imkan verdiğini anlattı.
Türkiye'de lojistik merkez dağılımının, ülke genelinde dengeli ve hızlı bir şekilde gerçekleşmesine imkan verdiğini belirten Sözvar, şöyle konuştu:
"Ancak, bazı bölgelerdeki depo kapasitelerinin sınırlı olması, bölgesel dengesizliklere ve lojistik verimlilikte sorunlara neden olabiliyor. Bu durum, bazı bölgelerde lojistik maliyetlerin artması ve teslimat sürelerinin uzamasıyla sonuçlanabiliyor. Dolayısıyla, Türkiye'nin lojistik verimliliğini artırmak için depo kapasitelerinin dengeli bir şekilde artırılması ve bölgesel farklılıkların giderilmesi gerekmekte. Şayet bölgesel dağılım optimize edilebilirse, lojistik operasyonların daha etkin bir şekilde yürütülebilir, maliyetler daha kabul edilebilir seviyelerde kalır ve ülkemizin genel lojistik performansı iyileştirilebilir."
Erdem Sözvar, son dönemde Türkiye'de yürütülen depolama süreçlerinde hatırı sayılır bir dijitalizasyon yatırımı yapıldığı bilgisini paylaşarak, bu konuda uzmanlaşan hizmet sağlayıcı firmalarının, fikir önderlerinin ve yatırım yapmaya niyetli firmaların sayısının artmasıyla sektörün hızlı bir şekilde kabuk değiştirmesinin oldukça muhtemel olduğunu anlattı.
Dijital dönüşüm, depo yönetim sistemleri ve otomasyon teknolojilerinin entegrasyonu sayesinde, operasyonel verimliliğin yükseldiğini anlatan Sözvar, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ayrıca, depo süreçlerinin dijitalleşmesi, veri analitiğinde ileri çözümler sunarak karar alma süreçlerini kolaylaştırıp iyileştirdi. Türkiye'de lojistik sektöründe bu teknolojilerin benimsenmesi, hem iç pazarda hem de uluslararası pazarda rekabet gücünü artırdı ve lojistik hizmetlerin kalitesini yükseltti. Diğer taraftan, hiç şüphesiz, şu ana kadar yapılan yatırımlar bizim gibi lojistiğin merkezinde yer alan bir ülke için yeterli değil. Ülkemizin lojistikte hak ettiği yere gelebilmesi ve sektörümüzün küresel pazarda daha da fazla söz sahibi olabilmesi için dijital teknolojilerin benimsenmesi, sürdürülebilirlik ve çevre dostu lojistik uygulamalarının da teşvik edilmesi elzemdir."
Kaynak: Anadolu Ajansı